Malatya da KESK doğu ve güney doğuda yapılan sokağa çıkma yasağını ve yapılan katliam gibi ölümlere neden olan savaşın durması yasakların kalkması için SES şubesinde barış nöbetine başladı
Barış nöbeti ile ilgili bir açıklama yapan KESK dönem sözcüsü Tarım Orkam Sen Malatya Temsilcisi
Ali Rıza DEPREM “ 7 Haziran’dan sonra iktidarını kaybeden AKP hükümeti, kaybettiği iktidarın bedelini ülkeyi savaş alanına dönüştürerek intikam almaya başladı.
Suruç katliamıyla başlayan süreç Ankara’da 102 barış güvercinini katledilmesiyle devam etti. Ankara’da patlatılan bomba ülkenin dört bir yanında acı ve gözyaşına neden olurken, AKP yetkilileri savaşta ısrarcı olduklarını ve iktidarlarının buna bağlı olduğunu yaptıkları seçim anketlerinin sonuçlarını paylaşarak halkın gözünün içine bakarak acılardan iktidar devşirdiler.
Üçüncü ayına girdiğimiz Ankara katliamının failleri halen bulunamamışken mağdur aileler ve avukatları hedef gösterilerek haklarında akıl almaz şekilde soruşturmalar başlatılmış ve yaralılara hastane masrafları çıkarılmıştır.
BU SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Bizler savaşa karşı barışı, baskılara karşı özgürlükleri savunan bir emek örgütü olarak bu sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha yineliyoruz.
Suruç’un ve Ankara’nın acıları daha tazeyken bölgede başlatılan fili savaş haliyle istikrar adı altında 1 Kasım’da iktidarını yineleyen AKP hükümeti 90’lardan daha şiddetli bir savaş konseptiyle topyekun bir saldırı başlatmıştır. “Kamu düzeni” sağlayacağını iddia eden AKP hükümeti 7 Ocak’a kadar geçen sürede 7 kentin 20 ilçesinde toplam 277 günü bulan sokağa çıkma yasaklarında 66’sı çocuk, 75’i kadın olmak üzere 394 sivilin yaşamını yitirmesine neden olmuştur.
Aç ve susuz kalmak bölgede “olağan” bir hale gelirken sokak ortasında, morga kaldırılmayı bekleyen 5 insanın cenazelerinin bozulmaya başlaması yaşananların vehametini yeterince göstermektedir. Valilikle yapılan görüşmelerde cenazelerin sokak ortasında bırakılmasının insani olmadığı ve gerekli girişimlerde bulunulacağı ifade edilmesine rağmen cenazeler halen sokaklarda bekletilmektedir. Başbakanın da benzer açıklamalarına rağmen hiçbir sonuç alınamamıştır. Şu an itibariyle morgda onlarca cenaze mevcuttur ve sokağa çıkma yasaklarından dolayı insanlar cenazelerini günlerdir alamamaktadır. Bu sorun çözülemediği gibi çıkarılan yasal düzenlemeyle, insanların acılarıyla alay edercesine ve ölüye saygısız bir biçimde; 3 günden sonra alınamayan cenazelerin kimsesizler mezarlığına defnedileceği kanun maddesi haline getirilmiştir.
FİİLİ OLARAK EĞİTİM ORTADA KALDIRILMIŞTIR
Yapılan açıklamalarda “kamu düzeni” sağlanana kadar çatışmaların devam edeceği ifade edilmektedir. Bizim kamu düzeninden anladığımız; halkın olağan yaşamı içerisinde huzurlu, güvenli ve özgürce eğitim ve sağlık hizmetini alabilmesi, insanların cenazelerini defnedebilmesidir. Fakat elimizdeki mevcut veriler ve yapılan uygulamalar durumun böyle olmadığını gözler önüne sermektedir. Sokağa çıkma yasaklarından toplamda 1556 okulun 11.199 dersliğinde eğitim gören 362 bin öğrenci, okullarda görev yapan 16.797 öğretmen doğrudan etkilenerek fiili olarak eğitim hizmeti ortadan kaldırılmıştır. Okul ve sınıflar çocuk sesleri yerine silah ve bomba seslerinin yankılandığı karargâhlar haline getirilmiştir.
Yaşam hakkı kutsaldır ilkesiyle sağlık hizmeti sunmaya çalışan sağlık emekçileri hedef gözetilerek öldürülürken, diğer taraftan halkın sağlık hizmeti alımında ciddi anlamda sorunlar yaşanmaktadır. Sağlık hizmeti verilemediği için salgın hastalıklar baş göstermiş durumdadır.
Tüm bu nedenlerle biz KESK olarak dün olduğu gibi bugün de barışta ısrar edeceğiz. Savaş isteyenler, katliam ve cinayetleri yaygınlaştıranlar şunu çok iyi bilsinler ki, bizler KARDEŞLERİMİZİN ELİNİ SIMSIKI TUTACAK, her koşulda birlikte olacak, birlikte mücadele edeceğiz.
İki halkın birlikte yaşama umudunu yok etmeye çalışanlara inat, ortak geleceğimizi kurmak için birbirimize daha fazla kenetleneceğiz. Her koşulda barış ve demokrasi mücadelesini sürdüreceğiz.
Gün, yaşananları seyretme günü değil, “içeride ve dışarıda savaş!” çığlıkları atanlara karşı yüksek sesle ve cesaretle “ÖLDÜRÜLENLER BİZİM ÇOCUKLARIMIZ!.. YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!..” diye haykırma günüdür.
Gün, SAVAŞI DURDURMA, BARIŞI İNŞA ETME Günüdür.
Bu nedenle diyoruz ki: YAŞATMAK İÇİN BARIŞA SES VER!” dedi