"Karar hukuki değil siyasidir"
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Malatya İl Eş Başkanı Hasan Şahin Parti binasında yaptığı açıklamayla Hafta sonu Yapılan HDP İkinci olağan kongresini ve İnönü Üniversitesinde Okuyan 14 Öğrencinin tutuklanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‘’KONGREDE VERİLEN MESAJLAR İYİ OKUNMALI’’
HDP’nin ikinci olağan kongresi öncesi ülke genelindeki tüm illerdeki konferansılar sonucunda oluşan İkinci olağan kongrenin sağlıklı bir şekilde geçtiğini belirterek şunları söyledi: ‘’Genel olarak gördüğümüz izlenim parti meclisi yenilenerek çok daha dinamik bir yapıya kavuştu. Parti örgütümüzün ve halkımızın talebi sonucu iki eş genel başkanla yola devam etme kararı çıktı. Bize göre de çok doğru bir karar. Kongrenin atmosferine baktığımız da gayet kalabalıktı ama ülke de yaşanan savaş ortamından kaynaklı olarak eğlence bakımından biraz sönük geçti. Yabancı misyonun ilgi ve alakası büyüktü. Kongre de verilen mesajlar çok çok yerindeydi. Bu mesajları devleti idare edenlerin çok iyi okuması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü iki Eş genel başkanımız tarafından verilen mesajlar Bu ülke de nasıl bir Halkaların Demokratik Partisi olmalı, bu ülke vatandaşlarını nasıl kucaklamak istediği noktasında ve bir arada yaşama noktasında büyük mesajlar verildi. Umarım bu mesajlar doğru okunur ve bunun ışığında da bu ülkede ki kan bir an önce durur.’’
‘’EY ÜNİVERSİTE BU GENÇLERLE İLETİŞİME GEÇTİNİZ Mİ?’’
İnönü Üniversitesi Öğrencilerinin Tutuklanmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren şahin, ‘’Üniversite dediğimiz gençlik yaşları 18-23 arasında değişen yaş grubu. Heyecanları ve beklentileri olan bir dönemdeler. İddianameye baktım o iddianameyle bırakın o çocukları tutuklamayı mahkemenin kapısından geçirmek suçtur. Öyle bir noktaya gelindi ki artık bu ülke de kararlar hukuki değil siyasi alınmakta. Net deliller olmadan sıradan demokratik haklarla insanların yaşam hakkını gasp edip onları yaşamdan koparıp, getirip mahkemenin önüne atıp oradan da cezaevinin yolunun gösterilmesi doğru bir yaklaşım değildir. Bu çocukları kazanmak varken cezalandırmak acizliktir. Eğer siz cezayla insanları terbiye etmeyi düşünüyorsanız bunun hiçbir insani boyutunun var olduğunu söylemek doğru değildir. Gençlerimizi anlayıp kazanmak zorundayız. Üniversite bu gençlerle diyalog kurmayı seçmektense bu gençleri okuldan uzaklaştırmayı yeğlemiştir. Okuldan uzaklaştırmakla neyi hedeflediniz? Ey Üniversite bir gün olup bir konferans düzenleyip bu gençlerle iletişime geçtiniz mi. Önünüze gelen üç satır yazıyla bu öğrencileri okuldan uzaklaştırdınız bu da insanın kabullenemeyeceği bir şey’’ diye konuştu.
‘’REKTÖRLÜK MAKAMI BU VEBALİN ALTINDA KALIR’’
Bu olaylar yaşanmadan Önce Üniversite Rektöründen ve Malatya Valisinde randevu talebinde bulunduklarını ancak hiçbir şekilde kendilerine geri dönüş yapılmadığının altını çizen Şahin, ‘’Bu ilde yaşayan siyasi kanat olarak diyalog isteğimiz neden reddedildi. Burada ki amaç nedir? Bugün Parlamento da üçüncü olan siyasi bir partinin, yasal çerçeve de kurulan bir siyasi partinin Malatya İl Eş Başkanı Randevu talebinde bulunuyor kabul etmiyorsunuz. Bu ötekileştirmenin kabul edilebilir ve de izah edilebilir bir tarafı yok. Biz bu randevuları isterken ilimiz de kavgalar olsun diye istemedik tam tersi bu tür olaylara mahal vermemek için istedik. Ama maalesef bütün kapılar kapalı. Siyaseten kabul görülmeyip ötekileştiriliyoruz. Neden? Çünkü iktidar tepeden böyle bir emir vermiş. Demokrasi ve hukuk bu değildir. Kimsenin hukuk normlarını yok etmeye, küçültmeye hakkı yoktur. Bu Türkiye’ye yapılabilecek en büyük kötülüktür ve bunun altında da hepimiz kalırız. Çoğu son sınıf öğrencisine uzaklaştırma ve akabinde tutuklamak demek bu çocukları yaşamdan koparmak demektir. Bu çocukları kazanmak varken hemen kısa tutuklayıp ben sorunu çözdüm demek doğru bir yöntem değildir. Bu acizlik vede basiretsizliktir. Üniversiteyi Yöneten rektörlük makamı bunun vebalinin altında kalacaktır. Vicdanen ne kadar rahatlar onu da sorgulamak lazım. Üniversiteyi bin bir zorlukla kazanan bu öğrencileri sıradan bir kağıtla uzaklaştırmak bu kadar kolay mı. Kendi çocuklarına birileri bunu yapsalardı bunu kabullenirler miydi. Bu tavırlarını şiddetle kınıyoruz’’ dedi.