İHD “Kadınlar, Çocuklar askerler polisler,
Malatya İHD şube başkan ve yöneticileri dernek binasında yaptıkları basın açıklamasında Cizre de ki bir evin bodrum katında mahsur kalan insanlara sahip çıkılmadığı için orada mahsur kalan ve bir kısmı hayatını kaybederken bazılarına da halen ambulans bile gönderilmediğini belirterek neticede bu bodrum katında insanların var olduğunu ve bu sahipsizlik le birlikte krizin devam etmesi durumunda daha başka diğer insanlarında öleceğini ölebileceğini kamu oyu ile paylaştılar bu anlamda seslerini etkili ve yetkili yerlere ulaştırmaya çalıştılar.
Basın açıklamasını İHD Malatya şube başkanı Servet Akbudak yaparken “ insanların Şırnak’ın Cizre ilçesi Cudi mahallesinde bilinen bir binanın bodrum katına 23 ocaktan bu yana sığınan ve oradan çıkamayan, sivil olduğu söylenen yaralı ve cenazelere ulaşımın engellenmesi, tedavi hakkının sağlanması noktasında yaşanan kriz durumunun aşılamaması her geçen an toplumsal bir infial ve kaosa dönüşmek üzeredir.
Sayıları ve isimleri kamuoyuna açıklanan bu yaralı ve ölü insanlara ulaşmak ve müdahalede bulunmak üzere yapılan tüm girişimlerin, sonuçsuz bırakılması, kurtarma ve tedavi hakkının engellenmesi, yaralı ve cenazelere ulaşmak isteyen annelerin gözaltına alınarak engellenmesi ağır ve açık insan hakları ihlali olarak gerçekleşmektedir.
23 Ocak tan 30 Ocak’a kadar kendileriyle iletişim sağlanan yaralılara, 30 Ocakta yapıldığı düşünülen bir operasyondan sonra yaralılarla her türlü iletişimin kesildiği ulaşımın engellendiği bu nedenle toplu bir infaz ihtimalinin ortaya çıkması, ölülerin dışında 24 yaralının yaşamıyla ilgili ciddi endişelere yol açmış bulunmaktadır.
Hiçbir ulusal ve ulusal arası hukuk ve savaş kural ile örtüşmeyen bu savaş ve şiddet politikasında sadece bina bodrumunda olan yaralılar öldürülmüyor. Kadınlar, Çocuklar askerler polisler, gerçekler ve insanlık öldürülüyor.
Şu anda bütün dünya ve Türkiye kamuoyunun tanıklık ettiği bu vahşet ile ilgili 13 gündür bodrum katında hastaneye nakledilmeyi bekleyen yaralı ve cenazelere ulaşılamaması. 7 günden bu yana bu kişilerle hiçbir iletişimin sağlanamaması bu insanların akıbeti ile ilgili bilgi alınamaması yaşamlarıyla ilgili ciddi kaygılar yaratmaktadır.
Gerek bu yaralı ve ölülerle ilgili durum, gerek se Cizre ve Sur ve diğer bazı ilçelerde sürdürülen sokağa çıkma yasakları, çatışma ve ülkenin her tarafına giden cenaze ve tabutlar insani kriterler başta olmak üzere iç barışı açısından sürdürülebilir bir durum olmaktan çıkmış, toplumu hızla bir iç çatışma felaketine doğru yuvarlamaktadır.
Dolayısıyla bir kez daha İnsan hakları savunucuları olarak tüm toplumsal kesimlerin vicdanına ve aklına seslenerek diyoruz ki geriye dönülmesi imkansız bir felaket ve kaos girdabına girmeden tüm toplum olarak yaşadığımız acıların son bulması için yeniden barış, hukuk ve adalet ortamına dönülmesi çağrısında bulunuyor ve her kesi sorumluluk ve duyarlılığa davet ediyoruz.” dedi