Son zamanlarda kadın bedeni üzerinde siyasi söylemlerin söylenmesi ve kadınlar üzerinde ki baskı ve zulümüm artması kadın cinayetlerinin her geçen gün daha da artarak devam etmesi kadınların göz altına alınarak soruşturmalara tabii tutulması Malatya demokratik kadın platformu tarafında şiddetle kınanandı.
Konu ile ilgili bir açıklama yapan demokratik Kadın platformu sözcüsü Songül Tunç demir “ Malatya Demokratik Kadın Platformu, Malatya’da uzun yıllardır kadına karşı toplumsal siyasal ve aileden doğru eril zihniyetin eliyle, erkek egemen akılla genelde ve yerelde geliştirilen tüm baskı, zulüm ve şiddete karşı demokratik zeminde mücadele yürüten bir kadın oluşumudur.
Kadının yaşamda onurlu bir şekilde yerini alması, kadının öncelikle insan olma gerçekliğiyle ele alınarak insanca yaşam koşullarına sahip olması için çalışmalar yürüten platformumuz, Kadın mücadelesinde Malatya’dan bir ses, bir duruş, bir çığlık olmuştur.
Elbette ki kadının yaşadığı sorunları ülkenin genel demokrasi sorunlarından bağımsız olarak düşünemeyeceğimiz gibi; kadın mücadelesine dönük tutum ve baskıları da ülkenin içinde bulunduğu baskıcı anti-demokratik süreçten bağımsız düşünemeyiz. İktidarların, kadın üzerinden toplumu yeniden dizayn etme arayışı ‘’ya kadınlar istediğimiz gibi yaşar, istediğimiz kadar doğurur, evine kapanır, çalışma hayatına katılarak işsizlik oranının yükselmesine neden olmaz, istediğimiz zaman evlerini terk ederek göç eder, istediğimiz gibi güler, istediğimiz gibi otururlar; ya da istediğimiz kavramlarla istediğimiz zaman aşağılar, toplum nezdinde itibarsız hale getirerek her türlü şiddet yönelimini meşru hale getiririz’’ yaklaşımı ile kadını tehdit etmektedir.
Kadın tayt giydiği için indirim alan katiller, Cizre de evini terk etmediği için sokak ortasında öldürülen ve 7 gün gömülemeyen Taybet Ana, erkek egemen zihniyetin istediği biçimde yaşamadıkları itaat etmedikleri için ölü bedenleri teşhir edilen direnişçi kadınlar, mecliste dahi kadın vekillere karşı geliştirilen hakaretler esasında duyarlı kadınlara, mücadele eden kadınlara verilen birer mesajdır.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü, Malatya Demokratik Kadın Platformu olarak bu meydanda yaptığımız eylemle kutladık, bu meydanda en demokratik taleplerimizi haykırdık, sistemin kölesi olmayacağımızı bir kez daha belirttik ve birer anne olarak çocuklarımızın güvenle yaşayabileceği bir ülke özlemini dile getirdik.
Yapığımız her eylem gibi bu eylemimiz de olaysız, yasal çerçeve içinde, kimsenin burnu bile kanamadan gerçekleşmesine rağmen bazı arkadaşlarımıza davalar açıldı. Bizler biliyoruz ki açılan bu davalar son derece keyfi ve kadını sindirmeye yönelik davalardır.
Son dönemde platformumuz üyesi kadın arkadaşlarımıza karşı açılan bu davalar, yürütülen soruşturmalar ve geliştirilen psikolojik baskıyı da bu sürecin bir parçası olarak söz dinlemeyen, iktidar tarafından belirlenen ölçüleri tasvip etmeyen ve buna karşı çıkan kadınların susturulması çabalarının bir parçası olarak görüyoruz.
Arkadaşlarımıza dönük geliştirilen bu baskıları şiddetle kınıyoruz.
Ülkemizde yoğun savaş koşularında her gün anneler çocuklarının tabutu başında ağlarken, anneler aylardır Sur ’da çocuklarını ölü bedenlerini bulmak için çabalarken bize barıştan bahsetmeyin diyorlar, İşsizlikten, tacizden tecavüzden, yoksulluktan, iş cinayetlerinden, kadın cinayetlerinden bahsetmeyin diyorlar.
Elbette artık biz kadınlar, toplumda yaprak kımıldasa bizim yaşamımıza etkisi olduğunu biliyoruz. Kendimizi, çocuklarımızı ve toplumu daha iyi, daha demokratik ve barışçıl yaşam koşullarına kavuşturabilmek için mücadelemizi sürdüreceğiz. Yan yana omuz omuza…
KADINA YÖNELİK SORUŞTIRMALARI KABUL ETMİYORUZ.
ARKADAŞLARIMIZA AÇILAN DAVALAR DERHAL GERİ ÇEKİLSİN.
KİMLİĞİMİZ BEDENİMİZ EMEĞİMİZ BİZİMDİR.
SAVAŞA HAYIR BARIŞ HEMEN ŞİMDİ
KADIN YAŞAM ÖZGÜRLÜK
JİN JÎYAN AZADÎ “ dedi