KESK Malatya Şubeler Platformu 1 Eylül Dünya barış günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında bütün Malatyalıları 1 Eylül günü saat 18:00’da 1 Mayıs Meydanı’nda (Emeksiz Üst Kavşağı) yapılacak olan ortak basın açıklamasına davet etti.

Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) binasında yapılan açıklamayı okuyan BTS Şube Başkanı ve Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Dönem Sözcüsü Hasan Akdemir, “Ülkemizdeki darbelerin, savaşların ve ekonomik krizlerin bedelini halkımız ve emekçiler ödemektedir” dedi.

“MİLYONLARCA SAVAŞ MAĞDURU İNSALIK DIŞI KOŞULLARDA YAŞIYOR”

1 Eylül Dünya Barış Gününün 1 Eylül 1939’da Nazilerin Polonya’yı işgalinden sonra ilan edildiğini söyleyen Akdemir, geçmişten bu yana emekçilerin ve ezilen halkların savaşa karşı barışı savunurken, dünyayı yöneten güçlerin ise hala savaştan, kan dökmekten, barbarlıktan vazgeçmediğini belirtti. Küresel emperyalist güçlerin isteğiyle bu savaşın uzun süredir Suriye ve Irak’ta sürdüğünü söyleyen Akdemir: “Hala kadınlar, çocuklar, gençler ölüyor, sakat kalıyor, salgın hastalıklar, evsizler, sığınmacılar çoğalıyor. Çağdışı cihatçı IŞİD vb. örgütler en çok kadınların hayatını cehenneme çeviriyor, Ortadoğu halklarına dünyayı dar ediyor. Milyonlarca savaş mağduru insanlık dışı koşullarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyor, binlercesi, göç yollarında can veriyor. AKP Hükümeti ve Avrupa devletleri mültecilik üzerinden insanlık değerlerini pazarlıyor, ayaklar altına alıyorlar.” dedi.

“ONLARCA İNSANIMIZ HAYATINI KAYBEDİYOR”

Türkiye’de yaşanan çatışma ve şiddet ortamına değinen Akdemir: “15 Temmuz’da kanlı darbe girişimi ile AKP’nin iktidar ortağı olan Cemaat ülkenin geleceğine el koymak istedi. Cemaatin kanlı planlarının boşa çıkarılması, darbe girişiminin bastırılmış olması Türkiye’nin içine sürüklendiği karanlığı ortadan kaldırmadı. OHAL uygulamalarını “milli mutabakat” ile maskelemeye çalışan AKP, darbe girişiminin oluşturduğu atmosferi faşizan, sömürücü ve savaş yanlısı dikta rejimini derinleştirmek için fırsata dönüştürdü. ‘Ya biz ya kaos’ denilerek Haziran 2015’ten beri ülkemizin içine sokulduğu bu tabloda, bitmek bilmeyen çatışmalar, ölümler, bombalı katliamlar, yakılan/yıkılan/yok edilen kentler/ilçeler/kasabalar eksik olmuyor. Hemen her gün ülkenin dört bir yanında patlayan bombalarla onlarca insanımız hayatını kaybediyor,  yüzlerce insanımız yaralanıyor.” dedi.

“CAN GÜVENLİĞİMİZ KALMAMAIŞTIR!”

Gaziantep’te bir düğüne yönelik gerçekleştirilen saldırıya ve Artvin’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konvoyunun geçişi sırasında yaşanan çatışmaya değinen Akdemir: “Daha on gün önce Gaziantep’te insanların en mutlu gününe, düğüne yapılan alçakça saldırı sonucu çoğu çocuk en az 54 insanımız yaşamını yitirdi, onlarcası yaralandı. En son Artvin’de ana muhalefet partisi konvoyunu hedef alan saldırı ise savaş ve kaosun derinleştirildiği bu ortamda hiç birimizin can güvenliğinin olmadığını, demokrasiyi ve barışı savunmada daha ısrarcı bir tutum alınması gerektiğini gözler önüne sermiştir. Çatışmalar artarak devam ediyor, gençlerimiz, çocuklarımız birer birer toprağa düşüyor” dedi.

“BU SAVAŞ AKP’NİN SAVAŞIDIR!”

Akdemir, savaşın emekçilerin değil, AKP’nin savaşı olduğunu vurgularken açıklamalarını şöyle sürdürdü: ”Ülkemizdeki darbelerin, savaşların ve ekonomik krizlerin bedelini halkımız ve emekçiler ödemektedir. Savaş naraları atanların çocukları değil, yoksul halkımızın çocuklarının kanı akıtılmaktadır. Bizler, bir canımız daha yitmesin, salgın hastalıklar, sakatlıklar toplu ölümler olmasın, insanlar evlerini terk etmesin, doğaya kıyılmasın diye bu çılgınlığı durdurmak istiyoruz. Bizler, Kürt sorununda; ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet odaklı politikaların derhal terkedilmesini, barışçıl ve demokratik yollarla çözüm için gerekli adımların acilen atılmasını istiyoruz.”

1 MAYIS MEYDANINDA ORTAK BASIN AÇIKLAMASI YAPILACAK

Son olarak bu yıl barış için alanlara çıkmanın daha önemli ve anlamlı olduğunu belirten Akdemir: sözlerini şöyle tamamladı: “Ülkemizin geleceğine sahip çıkmak, demokrasiyi, laikliği, bağımsızlığı, barışı, eşitliği, özgürlüğü, adaleti savunmak ve gerçek kılmak için 1 Eylül’de alanlarda olacağız. 1 Eylül’de ülkemizin dört bir yanında darbeleri ve savaşı durdurmak, OHAL’i kaldırmak için sesimizi daha çok yükselteceğiz. Kirli hesaplara kurban edilecek bir tek canımız bile yok. Barışın iyileştirici gücüne hepimizin ihtiyacı var. Hep birlikte  barış için ses vermeye, 1 Eylül Perşembe günü saat 18.00 de  1 MAYIS miting alanında  gerçekleştireceğimiz ortak basın açıklamamıza  katılmaya çağırıyoruz”