Malatya Demokratik Kadın Platformu eğitim – sen de bir basın açıklaması yaparak Malatya Büyükşehir Belediyesi "Kadınlara pozitif ayrımcılık olarak hayata geçiriyoruz" dediği pembe trambüs uygulaması, kadınları toplumsal hayattan uzaklaştırma ve ayrımcılıktır.” dedi

Malatya Demokratik Kadın Platformu adına açıklamayı yapan Işılay Demirtaş Demirel trambüs olayını sert bir dille eleştirerek “ Yapılan uygulama kadınları kamusal alandan uzaklaştırmak ve anayasal hakkımız olan seyahat özgürlüğünü kısıtlamaktadır.

Bu sorunun çözüm yolu kadınları gözeten kent ve ulaşım politikaları, kadınları kentin eşit parçası olarak görmekle çözülecektir.

Belediyeler öncelikle sokak aydınlatmalarını yeterince yaparak kadınların sokakta güvenli yaşamasını sağlamalıdır.

    Belediyeler yasa gereği ve ihtiyaç olarak yapması gereken her gün şiddet gören kadınların can güvenliği için baskı ve şiddetten uzak, kalabileceği sığınma evlerinin kapasitesini arttırmak olmalıdır. Belediyeler hizmet kurumları olması gereği ucuz ve güvenli ulaşım hizmetleri sağlamak gibi görevleri vardır.

    Otobüs ve trambüs sayısını arttırmak gibi gerçek çözüm yerine pembe trambüs uygulaması çözüm değil ayrımcılıktır.

Ayrımcılığı kabul etmiyoruz itiraz ediyoruz.

Bu uygulama kadınları karantinaya alarak toplumsal hayatın içinden koparmaktır.

    Pembe trambüs saat 07.00-17.00 arası seferler yaparak tacize karşı kadınları korumamaktadır.

Pembe trambüsü kullanmayanlar için tacizi meşrulaştıracak bir uygulamadır.

Kadına karşı yapılan bu dayatma meşrulaştırılmaz, cinsiyetçi ayrıştırıcı politikadan vazgeçilmelidir. Pembe trambüsü kullanmayanlar için tacizi meşrulaştıracak bir uygulamadır.

   AKP Hükümeti döneminde palazlanan gerici zihniyet her gün "sözde" din adamları,  sözde ilahiyatçılarla mütemadiyen kadını aşağılayan "hamile kadın sokağa çıkmasın" , "kadın kısmı kahkaha atmasın" gibi söylemlerle kadını ötekileştirerek hamile kadının parkta dövülmesi, şortlu kadının tekmelenmesine zemin hazırlamaktadır. 

    İktidarın, medyanın, ataerkil kültürün toplumun her alanında yansıttığı kadını ikinci plana atan, kadın-erkek arasındaki kutuplaşmayı derinleştiren söylemlerini bu tür uygulamalarla hayata geçirerek, belediyeler eliyle gerici değişim adına adım atılmaktadır. 

Pembe trambüs tamamen amaç dışındadır ve geri bir düşüncenin ürünüdür.

Kadınları "koruma" adı altında ayrımcı uygulamalara maruz bırakarak, tacizciyi değil, tacize uğrayanı tecrit etmektedir.

    Biz kadınlar, kadının eşit bir birey olarak tüm kamusal alanlarda olması gerektiğini savunuyoruz.

Pembe trambüs uygulaması kadına yönelik tacizi önleyecek bir uygulama değildir. Trambüs çıkışında sonra kadınların maruz kalacağı tacizi önleyebilecek midir?

Kadınlar olarak bu uygulamaları çözüm olarak görmüyoruz.

    Biz kadınlar, yaşamın her alanında ekonomik, sosyal ve politik alanda hak eşitliğini savunuyoruz.

 Kadının toplumda görünür olması doğallaşması sorunun çözümüdür.

Kadınların eşit yurttaşlık haklarını sokakta, evde, okulda, işyerinde, ulaşımda kullandıkları yaşam tarzıyla yaşanır bir ülke için mücadele ederek başaracağımıza inanıyoruz.

Tacizi de durdurmanın en temel yolu mücadele etmektir.

     Tüm kadınları mücadele ile kazanılmış haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.

      Bu ayrımcılığı kabul etmiyoruz, itiraz ediyoruz. Pembe trambüse binmiyoruz.” DEDİ