Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki belediye başkanlarına yönelik yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bundan ben de sorumluyum” dediği çarpık kentleşmeye ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Özhaseki, “Çiçek, böcek, sanatla uğraşmayın, kentsel dönüşüme öncelik verin. İnşaat sektörü Türkiye’de kalkınmanın lokomotifi olacak bir sektör olacak” derken şu ifadeleri kullandı:“Bugüne geldiğimizde kurduğumuz şehirlere baktığımızda bu şehirler için hangi medeniyet ismini veririz bilmiyorum. Arabesk medeniyeti desek doğrudur. En büyük şehirlerde 100 katlı gökdelen yanında bir baraka, yanında sanayi. Bilinçsizlikle şehirlerimizin canına okumuşuz. 50 ve 60’lı yıllarda büyük bir göç dalgası başlamış büyük şehirlere, 70 ve 80’lerde de devam etmiş. O zamanki belediyeler bunu pek anlayamamışlar ve büyük şehirlerin etrafı ideolojik sebeplerle gecekondularla donanmış.
Şehirlere baktığımızda iki şey ön plana çıkıyor; bir sağlıksız şehirlere sahip olduk. Cehalet, bilgisizlik ve fakirliğin getirdiği sağlıksız şehirlere sahip olduk. Sonra kimliksiz şehirlerle sahip olduk. Bizim şehirlerimizde hiçbir şey anlaşılacak gibi değil, biraz sağlıksız biraz kimliksiz şehirlere sahip olduk. Şehirlerin de bir ruhu var.
Onlar da insanlar gibi doğar, büyür, bazen yok olurlar. İnsan sabah kalktığında nasıl güne bakımla başlıyorsa şehirlerin de bakıma ihtiyacı var. Şehirlerin geleceği o şehirde yaşayan insanların, temsilcilerinin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Yönetici günü kurtaracak planlar yapıyorsa, o şehir de yok oluyor.
Şehrin yöneticisi ufuklu ve uyumluysa, bunu derken ki kimseyi kast ederek demiyorum, sadece belediye başkanlarını değil şehrin önde gelen isimlerini kastediyorum. Burada uyum sağlarsa şehir büyür gider.
Yok, birinin yaptığına diğeri takoz koyuyorsa Allah o şehrin yardımcısı olsun. 300 yıllık tarihi olan bir Amerika’da 300 yıllık şehir planları var. Bizim binlerce yıllık kadim bir tarihimiz var ama şehir planlarımız yok.”
**************
Küçük'ten Kabataş itirafı: Kurguydu, iyi yönetilemedi
Star'da yazılar yazan Cem Küçük, Kabataş'ta bir kadına saldırıldığı haberlerinin bir kurgu olduğunu ve iyi yönetilemediğini itiraf etti. Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'a yönelik bir yazısında, “İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun" sözleri nedeniyle şüpheli olarak ifade verdi. İfadesinde, KABATAŞ OLAYI'NIN bir KURGU olduğunu itiraf etti.
Kabataş, bir kurguydu ve iyi yönetilemedi
Cem Küçük, Gezi Parkı olayları sırasında bir belediye başkanının gelini Z.D.'nin Kabataş'ta belden yukarısı çıplak, deri eldivenli 20-30 kişilik bir grubun saldırısına uğradığı iddia edilmişti. Dönemin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da meydanlardan açıkça, “Benim başörtülü bacılarımı saldırdılar” diyerek iddiayı kullanmıştı.
Fakat olayın yalan olduğunu ortaya çıkaran görüntülerin yayınlanmasıyla birlikte, yalanı savunanlar bir bir özür dilemeye başladı. Balçiçek İlter, ardından da İsmet Berkan. Cem Küçük de, Ahmet Hakan'a saldırı olayıyla ilgili ifade verdiği sırada, Kabataş'ın kurgu olduğunu itiraf etti. Küçük, Kabataş'ın kurgu olduğu ve iyi yönetilemediğiyle ilgili kendi gazetesini de kapsayacak şekilde eleştirel bir yazı yazdığını belirterek, Ahmet Hakan'ın bu konuyla ilgili köşesinde bu konuyla ilgili kendisine saldırdığını savundu. Küçük, yazısının sert eleştiri olarak algılanıp basın özgürlüğü kapsamında ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmesini talep etti.
Tehdit etmedim, ironi yaptım!
Ahmet Hakan hakkında yazdığı “Şizofrenik ve PKK'lı bir hırsız portresi” yazısıyla ilgili hakkında, “ölümle tehdit”, “öldürmeye tahrik”, “hakaret” ve “iftira” suçlarından soruşturma başlatılan şüpheli olarak ifade veren Küçük, söz konusu yazıda daha önceki dönemlerde Hakan'ı dünya görüşü olarak kendisine yakın gördüğünü ve aynı kulvarda yazı, program yaptığı bir kişi olarak tanımladı.
Önceden de söylüyormuş
Küçük, yazı içeriğindeki ifadelerin önceki dönemlerde Hakan'la kendi aralarında konuştukları, yüzüne söylediği, ironik anlamdaki cümleler olduğunu iddia etti. Küçük, “Kendisi her konuda yanlış ve suçlayıcı mahiyette yazılar yazmış, biz bunun karşılığında olayların iç yüzünü doğru bir şekilde yansıtarak kendisinin yapmış olduğu yazılarındaki eleştiri eylemlerine yönelik olarak biz de kendisini sert bir şekilde eleştirdik” dedi. Kaynak: Küçük' ten Kabataş itirafı: Kurguydu, iyi yönetilemedi