PKK’ nın alıkoyduğu astsubayın babası:
PKK tarafından alıkonulan Astsubay Semih Özbey’ in babası Gürsel Özbey, “Operasyonların olduğu günlerde hayallerim yıkılıyor. Acaba çocuğumun olduğu bölgemi bombalanıyor diye düşünüyorum” diyerek operasyonların durdurulmasını istedi.
PKK’ nin değişik tarihlerde alıkoyduğu asker ve polislerin aileleri, devlet yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerden sonuç alamasalar da çocuklarına kavuşacakları günü sabırsızlıkla bekliyor. 18 Eylül 2015 tarihinde Dersimin Pülümür Vadisi’nde PKK tarafından alıkonulan Astsubay Semih Özbey’in babası Malatya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Özbey, devletin çocuğunun sağ salim kendilerine teslim edilmesi için üzerine düşeni yapmak ile mükellef olduğunu söyledi.
‘Sabredecek gücümüz kalmadı’
Oğlu Semih Özbey’in hasta olan annesini ziyarete gelmek için 3 ay önce başladığı astsubay görevini yaptığı Rize’den Malatya’ya gelirken yol güzergâhında alıkonulduğunu söyleyen baba Özbey, çocuğunun getirilmesi için çalmadığı kapının kalmadığını söyledi. O günden bugüne kadar sadece bir kez örgütün yayınladığı görüntü ile çocuğunu gördüğünü ifade eden Özbey, “Ondan sonra çocuğumdan haber alamadım.
25 aydır aile olarak çocuğumuzun sesine, kokusuna hasret kalmışız. Bu süre içerisinde çalmadığım kapı kalmadı. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın yanı sıra TBMM’de guruplara defalarca gittik, derdimizi defalarca anlattık. Ancak bize sadece ‘sabredin’ denildi. Artık sabredecek gücümüz de kalmadı. Artık sabır taşı da çatlamak üzeredir. Perişan durumdayız” diye konuştu.
Çatışmaları durdurmak için canlı kalkan oldu
Oğlu alıkonulduktan sonra yaptığı çalışmalar ile kimsenin ölmemesi için mücadele ettiğini sözlerine ekleyen baba Özbey, anne, baba ve kardeşlerin ağlamaması için mücadele ettiğini, canlı kalkan bile olduğunu belirterek, “Operasyonların olduğu günlerde hayallerim yıkılıyor. Acaba çocuğumun olduğu bölge mi bombalanıyor diye düşünüyorum” dedi.
Operasyonlar yapılırken Cumhurbaşkanı’na “Kesinlikle biz operasyon istemiyoruz. Kesinlikle kimse ölsün istemiyoruz. Sonuçta ölenlerin her iki tarafında aileler var. Bir insan kolay mı yetişiyor. Yapılan operasyonlarda bizim canımız gidiyor. Neticesinde çocuğumuz, yani ciğerimiz içerisindedir” diye seslendiğini belirten baba Özbey, “Ateş düştüğü yeri yakıyor. Hele o yetkililerin bir çocuğu ya da bir tanıdığı bu işin içerisinde olmuş olsaydı şimdi dünyayı yıkarlardı. Biz sessiz sedasız duruyoruz. Artık yeter, buna bir çare bulunmalıdır” diye konuştu.
‘Devlet söz verdi’
“Bir insan olarak bu çocukların getirilmesi için, isterse devletin Cumhurbaşkanı olsun, isterse Başbakanı olsun, İçişleri Bakanı olsun mutlak suretle elini taşın altına koymalıdır” diyen baba Özbey, PKK’nin elindeki asker ve polisleri verme taraftarı olduğunu, dolayısıyla çocukların getirilmesi için gerekli şartların sağlanmasını istedi. Devlet yetkililerinin kendilerine verdikleri sözleri hatırlatan baba Özbey, “Biz devletten bu çocukları bir şekilde getirmesi için yol açmasını istiyoruz.
Devlet bu yolları açacağına, bir sıkıntı yaratmayacağına dair bize söz verdi. İnşallah şu sıralarda Kuzey Irak’taki bu hadise biraz sakinleşirse gidip bu çocukları getireceğiz” dedi. Baba Özbey, umutlarını İHD genel merkezine bağladıklarını söyledi.
‘Devlet ne gerekiyorsa onu yapmalı’
Baba Özbey, son olarak devlete şöyle seslendi: “Bu çocuklar sizin askeriniz ve polisinizdi. Bu çocuklar size hizmet ediyordu. Sizin güvenliğiniz için yollarda gidip geliyordu. Bu çocuklar neticede kendileri gidip teslim olmadılar. Bir şekilde yolda, siz güvenliğini sağlayamadığınız için alıkonuldular. Siz bu çocukların getirilmesi için devlet olarak sonuna kadar sorumlusunuz ve getirmek mecburiyetindesiniz. Bir baba olarak şunu söylüyorum, bu çocukları sağ salim getirip bize teslim etmek için ne koşullar gerekiyor ise devlet yapmalıdır. Bir İsrailli asker karşılığında Filistinli tutsaklar bırakılabiliniyor ise, bir Lübnan 8 tane cenazesi için 250 tanesini bırakabiliyor ise, siz de bunun gerekli şartları ne ise onu oluşturup, bu çocukları ailelerine kavuşturun.”
PKK’YE SESLENDİ
PKK’ ye de seslenen baba Özbey, oğlunun 3 aylık personel astsubay olduğunu ve herhangi bir çatışmaya katılmadığını belirterek, “Benim bildiğim oğlum ile birlikte elinizdeki 13 kişi tamamen bu bölgenin çocuğudur. Bu çocuklar mücadele ettiğiniz bölgenin çocuklarıdır. Netice itibarı ile ben de bir Kürt ailenin çocuğuyum. Hiç olmaz ise, bizi görüştürmeleri lazım. Netice olarak bu çocuklar insandır, biz de aileleriyiz” dedi.