………Bilinmelidir ki Korkmuyoruz! Çünkü biz Korkuyu Kerbela ’da bıraktık.
Malatya da Alevi canlarımızın yoğunlukta yaşadığı Cemal Gürsel mahallesinde, 21 Kasım Salı günü geceyi 22 Kasım çarşambaya bağlayan gece iki sokakta bulunan 13 ev tahminen saat bir den sonra gece kırmızı boya ile çarpı işareti ile işaretlenmiştir.
Konu ile ilgili sabah olduğunda aranan pir sultan abdal ( PSAKD ) Malatya şube başkanı Mehmet Topal anında mahalle halkının yanında yer alarak onlarla hareket ederek basına bilgi vermiş yapılan bu faşist uygulamaları şiddetle nefretle kınamıştır ve faillerinin bir an önce yakalanması temennisini belirtmiştir
Daha sonra arkadaşları ve Malatya da ki demokrasi ve barış platformunda ki başkan ve yöneticilerle görüşerek ertesi gün bir basın açıklaması yapılmasına karar verilmiştir.
Ertesi gün Çeşme durağında saat 12 de toplanılarak işaretlenen evlerin bulunduğu sokağa kadar sloganlar atılarak yüründükten sonra PSAKD başkanı yapılan yaptırılan faşist uygulamaları tekrar nefretle şiddetle kınayarak basın açıklamasını yapmıştır.
Mehmet Topal yaptığı basın açıklamasında “ Maraş katliamı öncesinde de kullanılan bu işaretleri evlerimizin kapısında görmek bizleri şaşırtmamıştır. Biz Aleviler, bu işaretleri ilk kez görmüyoruz, daha önce Erzincan’da, Antep’te ve Adıyaman’da da gördük.
Yaşadıklarımıza artık şaşırmıyoruz!
Adıyaman’da kapı işaretlenmeleri sonrası dönemin iç işleri bakanının dedikleri hala zihnimizdedir.
Dönemin bakanı ’Kapı işaretlemelerini çocuklar yapmış..’ diyerek olayı sıradanlaştırmış, ardından kamera kayıtları silinerek failler korunmuştu. Yarında Malatya’da bu işaretlemeleri yapanlar için de kendini bilmez bir çocuk ya da meczup birinin işidir deyip olayı sıradanlaştırıp üzerini örtmeye çalışacaklarını da biliyoruz. Ancak bu olayı basit sıradan bir olaymış gibi göstermelerine izin vermeyeceğiz. Yaşadığımız evlerin kapıları işaretleniyor, her türlü baskının yanında üzerimizde katliam provaları yapılmaya çalışılmaktadır.
Ama bilinmelidir ki Korkmuyoruz! Çünkü biz Korkuyu Kerbela ’da bıraktık.
Dün akşam Cemal Gürsel mahallesinde 13 evin kapısını işaretleyenler, tıpkı daha önce olduğu gibi yine bulunmayacak, cezalandırılmayacak ve bu işaretleme ilk olmadığı gibi son da olmayacak.
Çünkü bu çocuklar bizim bildiğimiz gibi sokakta oyun oynayan tertemiz, masum çocuklar değil, iktidarın dindar ve kindar çocuklardır. Bu işaretleri o çocuklar, güvendikleri yerlerden icazet alarak gerçekleştirmişlerdir.
Bu çocuklar, egemenlerin dediği gibi ‘öfkeli çocuklar’ ise biliyoruz ki onlar için zaten hukuk ve yasa yolları işlemeyecektir.
Temel hak ve hürriyetlerin askıya alındığı hak aramanın suç sayıldığı hukukun işlemediği, sokaklarda patlayan bombaların, meydanlarda linç çetelerinin, medyada manipülasyonların hüküm sürdüğü bir korku düzenini yaşar hale geldik. Kısacası AKP Türkiye’yi getirdikleri nokta darbe ile olağanüstü hal arasında sıkıştırılmış bir ülkenin karanlığından başka bir şey değildir.
Ne yazık ki ülkemizde farklı kimliklere ve inanışlara saygı duyma, kardeşçe bir arada yaşama kitaplarda kalmış ve bir söylemden öteye gidememiştir.
Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra demokrasi mitingleri yapılırken darbeyi sanki aleviler yapmış gibi yine Aleviler hedef haline getirilerek mahallelerimizde taciz ve sataşmalar ile yine provokasyonlar yaratılmaya çalışıldı. Bizler için oluşan bu gerginlik ortamından ülkeyi yöneten siyasi iktidar ve yöneticiler birinci dereceden sorumludur.
Malatya’da yapılan ve Alevilerin inancını hedef alan bu provokasyon niteliğindeki saldırı, geçmişte yaşanan saldırıların, katliamların sonrasında ülke yöneticilerinin, siyasi sorumlulukların anti-demokratik tavırlarının sonucudur.
Bu saldırıların tek sorumlusu alevi düşmanı, gerici, şeraitçi, faşist zihniyetin taa kendisidir.
Hiç bir zaman unutulmamalıdır ki, biz Alevilere, ne kadar baskı olursa olsun, ne kadar zulüm olursa olsun, hiç bir şekilde boyun eğmeyeceğiz, teslim olmayacağız. Hiçbir zaman diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Bilmiyorlarsa tarih kitaplarına baksınlar. Kalender Çelebi’yi, Pir Sultan’ı, Seyit Rıza’yı bir kez daha okusunlar. Tarih boyunca yapılan zulümler, katliamlar bizleri yolumuzdan döndürmeye yetmedi, bundan sonra da döndüremeyecektir
Bizler 72 millete aynı nazarda bakan, insanı yüce değer kabul edip’’ Benim kabem insandır diyen bir inancın kültürün ve öğretinin çocuklarıyız.
Her şeye rağmen bizler bu kadim topraklarda herkesin kendi kimliğini ,dilini,inancını ,eşit yurttaşlık içinde kardeşçe barışı içinde yaşamayı savunmaya devam edeceğiz..
Malatya'da yapılan taciz ve sindirme provokasyonuna da prim vermeyeceğiz. Mahallede yaşayan yurttaşlarımızla dayanışma içerisinde olarak provokasyonu sağduyumuzla boşa çıkaracağız.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri olarak Malatya’da yapılan bu saldırıyı gerçekleştirenlerin yakasını bırakmayacağız.
Alevi toplumuna yönelik bu tarz saldırılar son bulana, saldırganların arkasındaki karanlık güçler ve destekçileri açığa çıkana kadar bu yaşananların takipçisi olacağız. Hukuk önünde mutlaka ama mutlaka hesabını soracağız. Tüm canlılarımıza saygıyla duyururuz..”
Güvenlik güçlerinin sıkı tedbir aldıkları ve sıkça anonsları kararlı duran topluluğu etkilememiş ve Kalabalık topluluk daha sonra sessizce sağ duyulu davranarak olay yerinden ayrılmıştır