Yeni KHK ile muhalefete saldırılar cezasız kalacak

     Yeni KHK'ler, 'Darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğinde eylemlerin bastırılması için sivillere cezai muafiyet' getirdi.

    Resmi gazetede yayınlanan 695 ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) arasında dikkat çeken maddelerinden biri de 696 sayılı KHK’deki düzenleme oldu. Söz konusu KHK’de “darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğinde eylemlerin” bastırılması için sivillere hukuki, idari, mali ve cezai muafiyet getirildi. Hangi eylemlerin kastedildiği konusundaki belirsizlik tartışma ve tepkilere yol açtı.

    Hukukçular ve muhalefet partileri karara tepki gösterdi. Neredeyse her eylemi “terör”, “darbe” olarak suçlayan iktidarın bu düzenlemeyle hangi eylemleri hedef aldığı sorusuna herhangi bir açıklık getirilmedi.  15 Temmuz darbe girişimin ardından ilan edilen OHAL kapsamında “darbe girişimi ve terör eylemleri ile devamı niteliğindeki” eylemlerin bastırılmasında karar alan ve uygulayan görevlilere geçen yıl getirilen “görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz” kararına siviller de eklendi.

'ASKERLERE VERİLDİĞİNDE DARBE YAPTILAR'

    Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi muhalefet partileri düzenlemeye tepki gösterdi. HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, halka eylem bastırma, kolluk gücü sergileme görevi yüklendiğini ifade etti.

     Herhangi bir demokratik eylemin bile AKP hükümeti tarafından terör eylemi olarak nitelendirildiğine dikkat çeken Başaran, “Çok tehlikeli bir durum. En fazla silahlanmanın olduğu, paramiliter güçlerin cirit attığı bir ülkede genel bir af niteliği taşıyor.

      Türkiye’de maalesef KHK’lerin anayasal denetimi yapılmadığı için kanun niteliği taşıyor” dedi. 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde de askerlere dokunulmazlık getirildiğini hatırlatan Başaran, o dönem bunun olumsuz sonuçlar doğurabileceği sebebiyle itiraz ettiklerini nitekim darbe girişiminin meydana geldiğini söyledi. Başaran sivillere eylem bastırma konusunda verilen ceza muafiyeti konusunda “Bu gücü kime karşı kullanacaklar? Hangi paramiliter güçler için kullanılacak?” diye sordu.

‘AŞİRET DEVLETİ KURALI’

     Meclis İnsan Hakları Komisyon Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal 15 Temmuz gecesi boğaz köprüsünde yaşananları hatırlattı. Köprüde linç edilenlerin darbe ile alakası olmayan askeri öğrenciler olduğunu söyleyen Tanal, bu düzenleme ile vatandaşın “terörü destekliyorlar, terörle ilgili slogan atıyorlar” diyerek eylemlere saldırabileceğini ifade etti. Bunun ne demokrasiye, hukuka uygun olmadığını belirten Tanal, “Bir ceza verilecekse onu devlet verir. Bu düzenleme aşiret devleti kuralıdır” dedi.

KİM KARAR VERECEK?

     Düzenlemeye ilişkin sorularımızı yanıtlayan Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, belirsizliğin bilinçli olduğunu söyledi. Yazıldığı kadarıyla çeşitli soru ve ihtimalleri sıralayan Canduran, “Bir eylemin 15 Temmuz darbe girişiminin devamı veya terör eylemi olduğuna kim karar verecek? Mahkeme mi verecek yoksa idare mi? İdare belirleyecekse bu zaten hukuka aykırı. Mahkeme kararı olacaksa bu karar neye göre verilecek?” dedi.

       İdarenin karar vermesi durumunda birilerinin bu kapsamda kurtarılıp, başkalarının kapsam dışında bırakılabileceğini söyleyen Canduran, bu düzenlemenin vatandaşa bir eylemin niteliğini belirleme, müdahale etme yetkisi ve cezasızlık getireceğine dikkat çekti. Ayrıca sivillerin bir eyleme müdahalesinde olayla alakası olmayan kişilerin de zarar görebileceğini belirten Canduran, bu sorumluluğun kime yükleneceğini sordu. Bilinçli olarak verilen kararla verilmek istenen mesaja dikkat çeken Canduran, “‘Sivil vatandaş olarak eylemin ne olduğuna karar ver. Bastırmak için ne gerekiyorsa yap biz seni koruyacağız’ deniliyor” dedi.