Bundan 40 yıl önce bugün, dönemin gazetecilik meslek örgütlerinde ve sendikasında kendine yer bulamayan bir grup genç gazeteci, “Rüzgarlı’ nın Barbarları” olarak yola çıktı. ÇGD’ ye üflenen ruh da dönemin politik duyarlılığı ve 1970’li yılların yüksek devrimci/muhalif karakteri oldu.

     Ankaralı genç gazeteciler Alaattin Orhan, Mehmet Genç, Osman Z. Yüksel, Mehmet Öztoprak, Necmiye Aba, Alaattin Sevim, Cengiz Kuşçuoğlu tarafından kurulan ÇGD, kısa süre içinde güçlü ve etkili bir meslek örgütü haline geldi.

    “Rüzgarlı’nın Barbarları” nitelemesinin de sahibi, kurucu genel başkanımız Alaattin Orhan ve yönetim kurulu, genç, sosyalist gazetecilerdi.

    Yargısız infazların, hak ihlallerinin, milliyetçiliğin, yoksulluğun, faşizmin alıp başını gittiği günlerde “laf olsun diye değil, ihtiyaçtan” kurulan ÇGD’ nin amacı tüzüğünde şu şekilde ifade edilmiştir:

“Demokrasinin en temel kurumu olan, bütün öteki özgürlüklere kaynaklık eden düşünceyi ifade ve basın özgürlüğünün Türkiye'de tam olarak gerçekleşmesi, haber alma hakkının hiçbir baskı ve sınırlama olmaksızın kullanılabilmesi, gazetecilerin mesleki hak ve çıkarlarının korunup geliştirilmesi ve bu yönde sendikal örgütlenmenin güçlendirilmesi için çalışmak;

 üyelerinin kültürel gelişmesine, ekonomik ve sosyal refah düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunmak”.

     ÇGD, 40 yıldır, gazetecilerin özlük haklarının iyileştirilmesi, ifade özgürlüğünün savunulması, sendikal örgütlenmenin genişletilmesi mücadelesine devam etmektedir.

     ÇGD, 40 yıllık birikimi ve deneyimi ile “Plazaların (ve Oldukları Her Yerin) Barbarları” olmaya devam etmektedir. ÇGD’ nin ilkeleri ve Kuruluş Bildirisi, bugün de temel fenerimiz olmakta, mücadele çerçevemizi oluşturmaktadır.

     ÇGD bugün de, demokratik meslek mücadelesini basın emekçilerinin hakları mücadelesiyle bir tutarak, kendi öz-gücüne dayanan bir örgüt olarak varlığını inatla sürdürmektedir. Bu inat, ülkedeki dağınık örgütlü yapı içinde dayanışmayı, yaşanan savrulmalar içinde ise ilkeleri ve örgütlülüğü öne çıkarabilmemizin de dayanağı olmaktadır.

     Bugün, sansür, baskı, işten çıkarma, şiddet ve cezaevi tehditlerine karşı varlık savaşı veren gazetecilik mesleğinin ve gazetecilerin mücadele örgütü olan ÇGD, savaşa karşı barışın, diktatörlüğe karşı demokrasinin ve emperyalizme karşı tam bağımsızlığın da savunucusudur.

    Geride bıraktığımız 40 yılda kaybettiğimiz tüm ustalarımızı saygıyla anıyor, ÇGD yi bugünlere ulaştıran ustalarımıza ve arkadaşlarımıza sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.

     Tüm üyelerimizi gazeteciliğin ve gazetecilerin savunulması için tek mümkün yol olan örgütlü mücadelede daha etkin bir ÇGD için el ele vermeye, bugünlere ulaşan onurlu geçmişi çoğaltarak geleceğe bırakmaya çağırıyoruz.

Gazeteciliğin ve gazetecilerin özgür olacağı nice 40 yıllara.

Yaşasın basın özgürlüğü, yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın ÇGD.