PKK’nın elindeki asker ve polislerin aileleri dertli….
PKK’nın 2015 yılından bu yana alıkoyduğu 12 asker ve polisin aileleri, ‘cumhurbaşkanı, başbakan ve içişleri bakanının kendileriyle görüşmediğini, devlet yetkililerinin çocuklar yokmuş gibi davrandığını’ söyledi.
Aileler İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır şubesinde bir basın açıklaması yaptı.
BBC Türkçe’den Hatice Kamer’in haberine göre aileler, Fırat Haber Ajansı’nın 7 Haziran tarihli haberinde, kaçırılanlardan astsubay Semih Özbey, polis Sedat Yabalak, erler Sedat Yorgun, Müslüm Altuntaş, Adil Kavaklı, Süleyman Sungur, uzman çavuşlar Hüseyin Sarı, Ümit Gıcır ve Mevlüt Kahveci’nin sesli ve görüntülü mesajlarının yayınlandığını aktararak çocuklarının derhal serbest bırakılmasını istedi.
Haberde Tunceli-Pülümür karayolunda alıkonulan er Müslüm Altuntaş’ın annesi Songül Altuntaş’ın şu sözlerine yer verildi: “Bu çocuklar kaç yıldır PKK’nın elinde? Sanki bizim devlete hiç faydamız yok. Devlet niye bir adım atmıyor? Savaş bitsin. Çocuklarımız kurtarılmaya değmez mi? Başbakan, cumhurbaşkanı herkese sesleniyorum, yarın bayram ama bu ailelerin yüzünde bir bayram eseri var mı?”
‘Kürt halkını savunduğunuzu söylüyorsanız ama ciğerimi yakıyorsunuz’
Altuntaş, PKK’ya da şu sözlerle seslendi: “Bizi de duysunlar, çocuklarımızı bıraksınlar. Bizim çocuklar mecburi askerlik yapıyor. Gitmek zorunda. Ben de kürdüm, Kürt halkını savunduğunuzu söylüyorsanız ama ciğerimi yakıyorsunuz. Eğer ciğerimi yakarak savunacaksanız, savunmayın.”
İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan, alıkonulan asker ve polislerle ilgili ailelerle birlikte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’da randevu istediklerini, ancak olumlu yanıt almadıklarını söyledi.
‘İnfaz mı ettiniz’
18 Eylül 2015’de Tunceli-Erzincan yolunda alıkonulan astsubay Semih Özbey’in babası Gürsel Özbey de devletin, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini koruma zorunluluğu olduğunu hatırlattı.
Üç yıldır evlerinde ne gülmek ne de sevinmek olduğunu söyleyen baba şöyle konuştu: “Hayalet gibiyiz. Yayınlanan videoda çocuklar Türkiye vatandaşı olduklarını, zorla götürüldüklerini söylediler. Anayasa diyor ki, insanların mal ve can güvenliğini korumak devletin görevi. Çocukların sağ salim teslim edilmesini örgütten istiyoruz. Cumhurbaşkanı ‘Dayanın’ demeyi bıraksın. Ben çocuklarımı istiyorum. CHP başkanı adalet için yürüyor. Bizim için de yürüyün. Diğer tüm partiler de sesimizi duysun.”
Eylül 2016’da kaçırılan uzman Çavuş Musa Güzel’in babasıysa PKK’ya, “Kaçırdınız, amacınıza ulaştınız ama yalvarırım çektiğimiz acıları görün, çocuklarımızı sağ salim bırakın” diye seslendi.
12 Aralık 2015’te Şırnak merkezde kaçırılan fzman Çavuş Sedat Vardar’ın abisi Suat Vardar da kardeşiyle ilgili bilgi alamamaktan yakındı: “26 aydan beri elinizde. Görüntüsünü yayınlamadınız. İnfaz mı ettiniz? Eğer öyleyse cenazemizi verin. Bizim bayramımız onların gelmesiyle olacak. Eğer kardeşim infaz edildiyse onun cenazesine kavuştuğumuz gün bizim için bayram olacak.”
Aileler, Erdoğan’ın yanısıra cumhurbaşkanı adaylarından Muharrem İnce, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu’ndan da çocuklarının serbest bırakılması için yardımcı olmalarını istedi.