Recep Tayyip Erdoğan, Konya’da yaptığı konuşmasında, Fox TV Ana Haber Bülteni sunucusu Fatih Portakal’ın, “Barışçıl bir eylem için protesto edelim. Yapabilecek miyiz” sözlerine “Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni” diyerek karşılık vermişti.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Can Güleryüzlü ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş,Recep Tayyip Erdoğan ın bu sözlerine tepki gösterdi.
‘Gerçek gazetecilik yok edilmek isteniyor’
ÇGD Genel Başkanı Can Güleryüzlü, Türkiye’de uzun zamandır özellikle iktidar ve iktidara yakın kesimlerin, eleştirel ve bağımsız haberciliği sindirmeye çalıştığını söyledi. Yalan haber ve yorumlarla gerçek gazeteciliğin yok edilmek istendiğine vurgu yapan Güleryüzlü, şöyle konuştu: “Bunun son örneğini gazeteci Fatih Portakal’a yönelik saldırılarda gördük. Portakal’ın, yaşam standartlarının düşmesine itiraz ederek demokratik haklarını kullanan ve dünyanın gözünün çevrili olduğu Fransa’daki gelişmeleri, habercilik sorumluluğuyla izleyicisiyle paylaşıp, bizim de içinden geçtiğimiz ekonomik krizi anımsatarak yorumlaması kadar doğal bir durum yoktur. Portakal’ın, Fransa hükümetinin protestoculara karşı sert tavrını, bizlerin daha birkaç ay öncesine kadar OHAL düzeninde yaşadığı ve hâlâ demokratik temel haklarımızı kullanmada ciddi engellerle karşılaştığımız gerçeğiyle değerlendirmesi birilerini fazlasıyla rahatsız etmiş anlaşılan.”
‘Erdoğan’ın sözleri tehdit boyutunda’
Erdoğan’ın, Portakal’a yönelik sözlerinin rahatsızlığı aşarak tehdit düzeyine vardığını belirten Güleryüzlü, “Erdoğan’ın, ülkedeki en etkili ve yetkili kişi olduğunu göz önüne aldığımızda bu tehdidin olası sonuçlarını düşünmek bile istemiyoruz. Kendileri, yaklaşan yerel seçimler için gazeteciler üzerinden malzeme üreterek siyaset yapma çabasına girmiş olabilir. Ancak sarf edilen sözler hem yasalara göre suç hem de basın ve ifade özgürlüğüne aleni müdahaledir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını emir algılayarak olası bir provokasyona girişmek isteyen kesimlere karşı önlem alması ve bu doğrultuda vakit geçirmeksizin sözlerini düzeltmesi gerekmektedir. Aksi takdirde Portakal’ın ya da bir yakınının başına gelebilecek herhangi olumsuz bir durumda sorumluluğu büyük olacaktır” şeklinde konuştu.
‘Gazetecinin görevi siyasetçileri kollamak değil’
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş da, ülkeyi yöneten birinin açıktan bir gazeteciyi tehdit etmesinin gazeteciler açısından can güvenliği probleminin had safhaya çıktığının göstergesi olduğunu dile getirerek, “Bir ülkenin lideri bu şekilde gazetecileri hedef alıyorsa o ülkede gazetecilik mesleğine saygı kalmadı demektir. Siyasetçileri, yanlışları, ekonomiyi eleştirmeyen bir gazetecilik yapılsın istiyorlar. Ancak bunun adı gazetecilik olmuyor. Çünkü gazetecinin görevi siyasetçileri kollamak değil, kamu yararını gözetmektir” diye konuştu. Durmuş, Erdoğan’ın kullandığı dilin cumhurbaşkanı tarafından asla kullanılmaması gereken bir dil olduğunu söyledi.