Malatya KESK Şubeler platformu yaptığı basın açıklamasında Cumhuriyet bayramının 96. Yılını kutlarken aynı tarih olan 3 yıl önceki ihraçlara da değinerek haksız hukuksuz bir şekilde arkadaşlarının ihraç edildiğini belirttiler.
KESK Şubeler platformu adına açıklama yapan SES Eş başkanı Zühal güler yaptığı açıklama da “ Bu gün 29 Ekim Cumhuriyet’in kuruluşunun 96. Yıl dönümü.”Cumhuriyet ve Demokrasiye inanan kamu çalışları olarak Cumhuriyet Bayramını kutluyoruz.
3 yıl önce bugün Cumhuriyet ve Demokrasiye inanan binlerce KESK üyesi Kamu çalışanı hiçbir yasal gerekçe gösterilmeden Kamu’daki görevinden ihraç edildi.
29 Ekim tarihinin seçilmesi; KESK’ li kamu çalışanlarının “Demokratik Laik ve kamusal yaşam”ı
Savundukları içindir. Bu düşünceleri her koşulda savunmaya devam edeceğiz.
Yıllardır bin bir emekle, alın teriyle kazandığımız mesleklerimiz, bir gece yarısı hukuksuzca ellerimizden alındı. Geçmişimiz ve onurumuz olan TÖS’ lü, TÖB DER’ li arkadaşlarımıza yaşatılanlar, bize ve aynı zamanda sevdiklerimize, çocuklarımıza, eşlerimize, ailelerimize yaşatıldı. Çalışma hakkımızı, sağlık hakkımızı, yurt dışına çıkış hakkımızı özetle yaşam hakkımızı yok saydılar.
Mahkeme kararları, savcılıklardan aldığımız soruşturmaya, kanıta dayanmadan ihraçların yaşatıldığına dair belgeler, hukukun en temel ilkeleri göz ardı edildi.
Biz bu toprakların, memleketin neresinde olursak olalım, mutluluklarımızı da, acılarımızı da birlikte yüreğimizde htik, yaşadık bu süreçte… Mesleğine geri dönen her arkadaşımızın yaşadığı mutluluk hepimizin mutluluğu oldu.
Hukuksuzca ihraç edilen arkadaşlarımızı da kaybettik bu karanlık günlerde… Kaybettiğimiz her arkadaşımızın acısını birlikte yaşadık yüreğimizin en derinliklerinde…
Bize tarih boyunca eşine rastlanmayacak haksızlıkları, hukuksuzlukları yaşattılar. İstediler ki dayanışmadan, mücadeleden, umut etmekten vazgeçelim.
Başaramadılar, başaramayacaklar…
Biz öyle güçlü ve köklü bir geleneği sürdürüyoruz ki… Arkadaşlarımıza sırtını dönenler değil, arkadaşlarımızın yüreğini yüreğinde hissedenleriz. Hukuksuzca ihraçların yaşandığı ilk günden bugüne sokaklarda, meydanlarda eylemlerimizi, hukuk mücadelemizi, dayanışmamızı sürdürdük, siyasi partilerle, Bakanlıklarla, uluslararası örgütlerle yaptığımız tüm görüşmelerde, uluslararası platformlarda hukuksuzca ihraçlara karşı mücadelemizi devam ettirdik. İş yerlerimizde, sokaklarda, meydanlarda ‘KHK’ lar Gidecek, Biz Kalacağız.’ diye haykırdık, haykırmaya devam edeceğiz.
Egemenler, yasaları, kanun hükmünde kararnameleri çıkaranlar bizi hukuksuzca ihraç edebilirler. Ancak içimizdeki yaşam sevinci parıldamaya devam ettiği sürece bizi yaşamdan, mesleğimizden ihraç edemediler, edemeyecekler.
Biz bu ülkenin öğretmenleri, akademisyenleri, kamu emekçileri olarak yaşamın her alanında üretmeye, öğretmeye devam ediyoruz. Çünkü biz ‘Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek’ mısralarını birlikte söyleyenleriz. Ülkemize ve dünyaya dair hayallerimizi, umutlarımızı ilmek ilmek örmekten vazgeçmeyeceğiz.
Eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış, laiklik mücadelemizden de vazgeçmeyeceğiz. Haklarımız, geleceğimiz için tüm kamu emekçilerinin, geleceğe dair düşlerinin bu topraklardaki öyküsünü yazmaktan vazgeçmeyeceğiz.
OHAL Komisyonu’na, işleyişine, kararlarına, varlığına itirazımız var. Bu ülkeye emeği, demokrasiyi, barışı elbette getireceğiz. Sendikal faaliyetler asla suç değildir.
Haksız- hukuksuz ihraçlar geri dönecek?
İşimizi Geri Alacağız!
Yaşasın örgütlü sendikal mücadelemiz!
Yaşasın KESK! “ dedi