DERSİM DE Kİ KATLİAM
Bir kız tanıdım ben İstanbul'da
Henüz 13 yaşlarında
Kırık Türkçeyle
Korka korka
Yaşamış olduğu zulmü anlatıyordu
O vakit anladım
Vatansızlığın
Sürgünün
Dayatmanın ne kadar korkunç ve ne kadar insanlık dışı bir yaptırım olduğunu
Konuşurken Gözlerini saklayarak
İçini derin derin Çekerek anlatıyordu
Bir nesilin ne şekilde kıyama ve Sürgüne tabii tutulduğunu
Asker her yeri kuşatmıştı
Makinalıyı kurmuşlardı
Köyün hâkimiyetini sağlayan
Yüksek bir tepeye
Kaçış yoktu bu kaderimizden
Yazılmış bir kere alnımıza
Hayın damgası
Yok edilecektik
Yada canlı canlı
Bir çukura gömülecektik
Koskoca bir ülkede
Kimsesizdik yalnızdık
Arkamızda ve yanımızda
Ölülerimize dahi
Sahip çıkacak
Ne bir devletimiz
Ne de mezar taşımıza
İsmimizin yazılması için
Kendimizi ispatlayacak kimliğimiz vardı
Mermiler yağıyordu ardı ardına
Evler Ateş'e veriliyor
Hayvanlarımızın kurşunlanıyor
Hamile kadınlarımızın
Süngüyle Karnı deşiliyor
Erkekler ise
Bir bahçede toplanıp
Kafasına taş vura vura parçalanıyor
Yada kurşunlanıyordu
Kimimiz dağlara sığınmıştı aylarca
Susuz ve açtık
Konuşamıyorduk sesimiz duyulmasın diye
Ve az ötede bebeğinin ağlamasını bastırmak için
Göğsüne ağzını dayayarak Öldüren bir anne duruyordu
O çocuğun ölümü
Belkide bir Çoğumuzun kurtuluşu demekti
Ey yaradan
Sen yaratmıştın böyle bir anne
Böyle Bir çocuk
Şimdi bize edilen bu zulüm revamı söyle
Sefil sergan olmuştuk
Öylesine kederli
Öylesine yersiz
Öylesine yurtsuzduk
Hangi dilde ağlasak
Hangi dilde yalvarsak
Hangi dilde bayrak açsakki
Olmasın tekrarı
Olmasın zulmün çilesi
Şu zavallı yetim bedenimizin üzerinde
Yıl bilmiyorum kaç idi
1920 Koçgiri' mi desem
1930 Zilan' mı desem
1938 Dersim' mi desem
1978 Maraş' mı desem
1980 Çorum' mu desem
1995 Gazi'mi desem
Ne desem ne etsem bilmiyorum
Ama çok iyi bildiğim tek şey var ki
Sen bizi hiç sevmedin be devlet
Sen bizi hiç koruyup kollamadın be devlet.
Uğur Akbulak #Dersim1938