İHD Malatya şubesi ve Malatya da ki demokratik kitle örgütleri bazı siyasi partiler Malatyada doğup hayata atılan ve kalleşçe katledilen hemşerileri insan hakları savunucusu ve barış elçisi Hrant Dink i doğup büyüdüğü evin önünde katledilişinin yıl dönümünde andılar.
Malatya İHD şube başkanı Gönül Öztürk oğlu yaptığı açıklama da “Hrant Dink 1954 Yılında Malatya'da ve bu topraklarda doğdu. Barış sırtından vurulmuş, kanatları kırılmış, yerde yatıyordu, gün aydın değil gün bugün Hrant günü.
Hrant Dink'i özlemle minnetle sevgiyle anıyoruz..
Gazeteci, insan hakları savunucusu Derneğimizin üyesi ve sevgili dostumuz Hrant Dink 19 Ocak 2007 tarihinde katledildi. Hrant Dink Söylemlerinden, kimliğinden, savaşa karşı barışı savunduğu için, tüm kimliklerin kardeşçe yaşamını savunduğu için, emeğin değer olduğu, hakkın savunucusu olduğu için öldürüldü. Barış ve Kardeşlik savunucularının yaşamları her alanı daima tehlikede olmuş ve katledilmiştir.
Hrant Dink bu coğrafyada söylemlerinden, kimliğinden ve sisteme karşı duruşundan dolayı sistem tarafından her fırsatta ölümle tehdit edildi. Maalesef tehditlerin önüne geçilemediği için de katledildi.
Ermenisiyle ,Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla ,bizlerin aynı şeylere sevinip aynı şeylere üzüldüğünü ,bu büyülü coğrafyanın bizleri kardeş olarak doğurduğunu , Hrant'ın ölüm emrini verenler bir türlü anlayamayacaklar.
Hrant'a yapılan saldırı halkların kardeşlik,Eşitlik ve Barış içinde bir arada yaşama taleplerine karşı yapılan bir saldırıdır..
Hrant yazdıklarıyla söyledikleriyle insanlığın ve hakların kardeşi ve dostudur. İnsanlık devam ettikçe de öyle kalacak.
BUGÜNE KADAR KAN NEYİ TEMİZLEDİ?
Hrant en çok kardeşlikten ve birlik de yaşamaktan söz ederdi. Hrant yaşadığı topraklarda sevgi ve bağlı olan biriydi.. Sevdiği bu topraklarda yaşananlar ve yaşanacaklar konusunda düşüncelerini söylediği için öldürüldü.
Hrant kendisini güvercin gibi tedirgin hissediyordu. bu ülkede güvercinlere bir şey yapmazlar diyordu. Oysa biz akbabaları üzerimize salanlara karşı yeterince karşı koyamadık. işte bu yüzden koruyamadık, kaybettik Hrantı. Daha kalabalık daha cesur, daha akılcı, olmanın yolunu bulmayı görevimiz olarak kabul ediyoruz.
Hrantın öldürülmesi bu ülkenin yıllardır güvercinlerini öldürdüğünü bilen ama kendisini bunun tersine inanmak isteyen bir güvercinin son uçuşudur gökyüzünden ..
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz 13 yıl sonrada taleplerimizden vaz geçmiyoruz.
Dink’in öldürülmesinin ardından geçen 13 yıla rağmen gerçek sorumlular hala ortaya çıkarıl(a)mamıştır. İstanbul’da devam eden davada zamanaşımı dolmaması için sadece tetikçi ve ona yardım eden birkaç kişi cezalandırılmış, ancak gerçek azmettirenler ve sorumlular hala açığa çıkarılıp cezalandırılmamıştır.
Sorumluların korunmasının nedeni bu konuda bağımsız, etkili ve kapsamlı soruşturmanın yürütülememesi, yani uygulanan cezasızlık politikasıdır. İnsan hakları savunucuları olarak cezasızlık politikasına hayır diyoruz! Dink cinayetinde etkili ve kapsamlı bir soruşturma talebimizi bir kez daha yineliyoruz.
Esasen, Türkiye bir bütün olarak geçmişle yüzleşmeli, bunun için bir hakikat komisyonu kurmalıdır. İnanıyoruz ki Hrant Dink cinayeti dâhil olmak üzere işlenen binlerce faili meçhul cinayet ancak bir hakikat komisyonu marifeti ile açığa çıkarılabilir. Ancak anlaşılmaktadır ki siyasal iktidarın hakikat komisyonu kurmaya cesareti bulanmamaktadır...
İnsan hakları savunucuları olarak ülkemizde gerçek bir geçmişle yüzleşme sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!
Hrant Dink'den Tahir Elçilere selam olsun. selam olsun bu coğrafyadan Barışı,kardeşliği savunanlara bu uğurda yaşadığı süre içinde dik durup da katledilenlere..katledilişinin 13. yılında bir kez daha sevgi ve saygıyla anıyoruz.
Katılan sivil toplum kuruluşlarına, üyelerine, siyasi partilere ve herkese teşekkür ederiz.” dedi