Son günlerde özellikle basın ilan kurumunun muhalif gazetelere ekonomik ve manevi baskılar uygulamaya çalışması gazeteci kurum ve kuruluşlarca protesto edildi.
Ülkemizde düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün dramatik durumunu dikkate aldığımızda Evrensel, Birgün, Cumhuriyet ve Yeni Yaşam gibi gazetelerin yayın hayatı demokrasi tarihi açısından büyük önem taşımaktadır.
Bunca hukuksal, ekonomik ve siyasal baskılara karşı hala dimdik durma, halkın haber alma hakkının mücadelesidir Diyen Malatya çağdaş gazeteciler derneği başkanı İbrahim Göçmen yaptığı basın açıklamasında “ Bu durumun bir örneğini Basın İlan Kurumu’nun yaptığı uygulamaları ile yaşıyoruz. Aslında görevi, resmi ilanların gazeteler arasında tirajına göre dağıtımını sağlamak olan Basın İlan Kurumu, bu görevin dışına çıkarak hukuksuz bir şekilde bir mali sansür uyguluyor. Gazetenin bir haberinin manşetini beğenmediği için resen şikâyetçi oluyor, soruşturma başlatıyor, savunma istiyor ve yine kendisi karar veriyor.
Son olarak Evrensel okurlarının bayilerden kaç gazete alması gerektiğine kadar işlem yaparak, Diyarbakır’da olduğu gibi gazetelerin nereye verildiğini dahi takip ederek, ilan durdurma kararı veriyor. Yaklaşık 11 yıldır yılda iki kez denetim yaptığı ve yıllardır okurları ile dağıtılan gazetenin bu durumunun neden şimdi hukuksuz olduğu, buna rağmen, neden şirketlere toplu alınan siyasi iktidara yakın gazetelere bu yaptırımın uygulanmadığının sorusunun cevabı ise, yine bu gazetelerin muhalif kimliğinde yatmaktadır.
Bugün de basın yayın organları ve onların emekçileri üzerindeki baskılar farklı çeşitlikte devam ediyor. Hukuk, muhalif basın organlarını baskı altında tutmanın bir aracı olarak kullanılıyor. Gazeteler, hükümet hakkında çıkan her haber, yazı anında dava konusu olabilme riski altında çıkıyor. Bir köşe yazısında, bir haberde yapılan eleştiri size dava olarak geri dönebiliyor. Siyasi iktidarın cenderesi içinde gün geçtikçe ceza davaları, tazminat davaları, erişim engelleme kararları ile yıldırılmaya çalışılan muhalif gazeteler, bir de, Basın İlan Kurumu’nun ilan kesme, durdurma tehdidi ile mali baskılarla da karşı karşıya bırakılıyor.
İstemektedirler ki, gazeteler siyasi iktidarı, eleştirmesin, bu kişiler hakkında olumsuz bir haber yapmasın, her zaman reklamlarını yapan bir yayın organı olsun. Ancak, muhalif medya çizgisi de burada ortaya çıkmaktadır.
Bu gün siyasi iktidar kurumlarıyla kendisi gibi düşünmeyen, eleştiren, halktan emekçilerden yana haber yapan gazeteleri mali kuşatmayla, davalarla, cezalarla tek sese dönüştürmek, olmuyorsa da yayın yapamaz hale getirmek istiyor. Son olarak ise Evrensel ve Birgün çalışanları da dâhil olmak üzere birçok gazetecinin Basın Kartları Komisyonunun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına bağlanmasıyla birlikte sarı basın kartları hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edildi.
Ancak yapılan haberler ve tepkiler neticesinde komisyon bu kararından geri adım atmak zorunda kaldı.
Bütün bu saldırılara rağmen “Emeği Evrensel yazar” şiarıyla 25 yıldır yayın yapan Evrensel ve diğer muhalif gazeteler adaleti, hak özgürlüğünü, hukuk mücadelesini yazmaya devam ediyor.
Bu açıdan Evrensel ile ve diğer ismi geçen gazetelerle dayanışmak daha da önem taşımaktadır.
Bizler biliyoruz ki, bugün adaletsizlik, hukuksuzluk hemen her vatandaşımızı etkilediği halde, sesini duyurmakta zorlandığı, bir haber olarak sesini duyurması halinde ancak, hakkını alacağını bildiği bir dönemden geçiyoruz.
Burjuva medyada haber dahi olamayan, şiddet mağduru kadının, iş kazası geçiren işçinin, iktidar mensubu bir siyasetçiyi, siyasi iktidar mensubu herhangi bir yöneticiyi eleştirdiği için hakkında dava açılan vatandaşın, Barış için çabalayan akademisyenin, kimlik, yaşam, dil mücadelesi veren ulusların, insan hakları savunucularının, yargıdan dışlanan savunmanın da sesidir Evrensel.
Evrensel, bu ülkede muhalif bir gazete olmanın bedelini bir muhabirinin gözaltında öldürülmesi ile ödemek durumunda bırakıldı. Metin Gök tepe’nin gazeteci olmasının, gözaltına alındığı sırada haber yapıyor olmasının siyasi iktidar nezdinde başka bir anlamı vardı çünkü.
O sadece haber yapmıyordu.
O Evrensel gazetesinde çalışıyordu.
Muhalifti yani, eleştiriyordu, bazı şeylerin değişmesi için kalemiyle mücadele ediyordu.
Bugün Evrensel gazetesi çalışanları da, dağıtımını yapan okurları da Metin’in mirasına sahip çıkma bilinci ve kararlığıyla devam ediyor.
Yeni Yaşam gazetesi ve geleneğinin de çalışanları yıllardır tutuklama, katledilme gibi saldırılarla karşı karşıya kaldılar. Birçok kez muhalif kimliğinden dolayı gazeteleri kapatıldı, dağıtıcıları yıllarca hapishanelerde kaldı.
Davalar, soruşturmalar, yargılamalar, duruşmalar, önümüzdeki yıllar boyunca da bitmeyecek. Fakat 25 yıllık mücadeleci çizgisinden ödün vermeden yayın hayatını sürdüren Evrensel’ in varlığı bizleri güçlendirmeye devam edecek. Bu hep birlikte yaptığımız mücadelenin devam etmesini sağlamak için elimizden gelen desteği sağlamak da bizlerin görevi olsun.
Gazeteye abone olmak, okumak, okutmak, bugün her zamankinden daha da önem taşıyan bir durum. Herkesi, Evrensel’le ve diğerleri ile dayanışmaya, abone olmaya, destek olmaya çağırıyoruz.