CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Baroları bölüyorlar. İnanç bağlamında, etnik kimlik bağlamında ayrıştırıyorlar. Baroların, böyle bir amaçla bölünmesi vatana ihanettir" dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Baroları bölüyorlar. İnanç bağlamında, etnik kimlik bağlamında ayrıştırıyorlar. Baroların, böyle bir amaçla bölünmesi vatana ihanettir" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ İNTİKAM İÇİN KAPATILDI"
"Üniversiteler çok önemli kurumlardır. Üniversitelere olan, üniversiteleri bilim üreten her ülke dünyada saygın ülkedir. Dolayısıyla üniversitelerin sorunlarını çözmek hem iktidarın, hem parlamentonun hem de toplumun ortak görevi olmak zorundadır. Bir üniversitemiz kapatıldı, İstanbul Şehir Üniversitesi. Neden kapatıldı?
Göz kamaştıran bir üniversiteydi. Genç ve çalışkan üniversiteydi ama intikam almak için üniversiteyi kapattılar. Kimden? Sayın Ahmet Davutoğlu'ndan. Neden? 'Neden bizden ayrıldı.' 'Niçin 'demokrasi' diyorsun, niçin 'hak, hukuk adalet' diyorsun? Niçin 'üniversite' diyorsun?' Bu nedenle kapatıldı. Kapatan Erdoğan, kararı Resmi Gazete'de yayımladı."
"BU GENÇLER SANA GÜVENİR Mİ?"
"Üniversite sınavına giren gençler… Turist gelecek, otellerin dolması lazım deyip sınava erkene alalım, aileleriyle tatile çıkıp 5 yıldızlı otellerde tatil yapsınlar dediler. Sayın Erdoğan bu gençleri nasıl kandırıp oy alırım diye program yaptı ama bence o da pişman oldu. Çıktı, bir sürü laf etti ama onlar gerekli dersi verdiler.
Sen Z kuşağından oy almak istiyorsan önce gençler ne istiyor onu soracaksın. O kuşaktan oy alacaksan bu dediklerimi asla unutmayacaksın.
Gençler dikta yönetimi istemiyor. Sen bunu yapabilecek miisn? Gençler diyor ki; 'Biz dayatmayı kabul etmiyoruz'. Önce sınav tarihiyle oynayarak dayatmanın nasıl olduğunu gösterdin.
Gençler seçimlerime karışma diyor.
Gençler baskıcı dikta yönetimi değil, özgürlük istiyor. Saraydaki kişi, sen bunu yapacak mısın, baskıyı bırakacak mısın? Gençler, 'Benim kararlarıma ve seçimime karışma' diyor. 'Beni formatlamaya kalkma, tek tipleştirme' diyor.
Gençler adalet istiyor, fırsat eşitliği istiyor. Gençler herkesten saygı görmek istiyor. Düşüncelerine, davranışlarına saygı görmek istiyor.
"Gençler, 'Eğitimde evrensel değerleri göz ardı etmeyeceksin' diyorlar. Başka ne diyor? 'Soru sorma hakkımı engelleme, beni kobay olarak kullanma' diyor. 18 yılda 15 kez eğitim politikası değişti. Bu gençler sana güvenir mi?"
"SOYLU, ŞİKÂYETE RAĞMEN SORUŞTURMA AÇTIRMADI"
"Bu ülkenin geleceği gençlere emanet edilmiştir. Daha yeteneksizler torpille işe başlarken, daha iyi iş için yurt dışını gösteren iktidardan hesap sormayacaklar mı?
Kütahya’dan bir örnek vereyim. Eski bir Kütahya milletvekilinin bir kızı var. Bu kızı hiçbir sınava girmeden memur olarak işe alıyorlar ve özel kalem yapıyorlar.
Bu kız Kütahya’da değil Ankara’da oturuyor. Tam 143 gün Ankara’da oturdu, yurt dışına çıktı, rapor gönderdi ve maaşını tıkır tıkır aldı.
Sanki Kütahya’da adam kalmadı 'Ankara’dan adam alalım' dediler. Olay şikâyet ediliyor. Ayrıntıların hepsi var. Hiçbir tahkikat yapılmıyor. Soruşturma açılmasını istemeyen Süleyman Soylu.
Sonra, Ankara’ya TOKİ’ ye uzman olarak atıyorlar. Ben sınava giren 2,5 milyon genç kardeşime soruyorum: Hiçbir geçerliği olmayan rapor gönderen kişiyi TOKİ’ye gönderiyorsunuz. Bunlara gençler oy verir mi? Bu gençler size oy vermez. Saray’dakilerin iktidarına son verecekler de bu gençler olacak."
"BAROLARIN BÖLÜNMESİ ÜLKEYE EN BÜYÜK İHANNETTİR"
"Adaletin en önemli ayaklarından biri avukatlar… Dünyanın bütün ülkelerinde, hangi rejimden olursa olsun, avukatlar hâkimler ve savcılar önemlidir. Barolarla ilgili bir kanun teklifi geldi. Baroların parçalanmasına itiraz ediyorlar. Baro başkanları yürüyüş yaptılar.
Ankara’da baro başkanları yerde, arkada polis duvarı var. Bu fotoğrafı gören Türkiye’de demokrasinin olmadığı algısına kavuşur. Devletin bunu yapmaması lazım.
Baro başkanlarının yürüyüşüne kendisi de avukat Mansur Yavaş, çadır gönderdi, su gönderdi. Almadılar. Yemek vermediler. Devleti sağduyu ile yönettiğinizde bunlar olmaz.
Baroları bölüyorlar. İnanç bağlamında, etnik kimlik bağlamında bölüyorlar. Açık ve net söylüyorum, böyle bir amaçla baroların bölünmesi vatana, Türkiye Cumhuriyeti devletine ihanettir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde baro başkanlarına böyle davranılmaz. Baro başkanlarını ayırıyorlar. İktidara muhalif olan barolar, etnik kimliklere göre barolar… Baroların bu şekilde bölünmesi bu vatana ihanettir, ülkeye en büyük ihanettir.
Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Yarın inanç ve etnik kimliğe göre bölünen baroları nasıl savunacaksın?
"BU UCUBE TEKLİFE HEP BERABER KARŞI ÇIKACAĞIZ"
"Baroları niye bölüyorsunuz? Bir ilde iki tane vali olmaz. Bir ülkede iki tane Maliye Bakanı olmaz. Siz adamına göre, siyasetine göre baro kuruyorsunuz.
Bu, ülkeyi parçalama yönünde atılmış bir adımdır. Barolar dernek değildir. Avukatların ayrı dernekleri vardır. Eğer ülkede beka sorunu çıkacaksa bu tür adımlarla çıkacaktır. Geçen 'Hangi maddesine karşı çıkıyorsunuz. Ortada bir teklif yok' demişti Sayın Bakan. Ben de dedim ki, 'Sen parlamentodan güvenoyu alan biri değilsin.
Saray’ın ben barolarla ilgili düzenleme yapacağım diye sana sormaya ihtiyacı yok ki. Sen Saray’ın memurusun. Yasaya göre sana bakan dediğimize bakma, sen eski bakan değilsin.
Rejimin nasıl değiştiğinin farkında değilsin.' Tüm arkadaşlarıma sesleniyorum; her bir arkadaşımın komisyonda görevi vardır. Bu ucube, ülkeyi bölmeye amaçlayan bu teklife hep beraber karşı çıkacağız."