CHP Kurultay çalışmalarına başladığı şu günlerde tabandan tepki sesleri çoğalmaya başladı.Tabanda yükselen ses CHP tarihinde az rastlanan şekli ile neden kurultayın tek adayla gidilmek istenmesi ve küçük bir mekanda yapılmaya çalışılıyor olması.
Konu ile ilgili en açık eleştiriyi de eski PM üyesi ve eski genel başkan yardımcılarında Umut Oran tepkisini sert açıklamasında dile getirdi: “ Nerdeyse 1980’den beri CHP tabanı bürokrasiden, askeriyeden, emniyetten bilinçli olarak uzak tutuldular. Yani hak ettikleri halde istedikleri işlere giremediler, bir şekilde kamuya girenler de terfi alamadılar, mobbinge maruz kaldılar. CHP’li ailelerin çocukları girdikleri mülakatlarda elendiler, iş hayatından uzak tutuldular. CHP sempatisi sebebiyle memurlar sürüldü, ekmeklerinden oldular.
Şimdi aradan geçen 25 yılın sonunda pek çok büyükşehir kazanılınca 25 yıldır CHP’li olmanın bedelini ödeyen milyonlarca insan beklenti içine girdi. Ancak bu noktada da bazı belediye başkanlarının “liyakat” sözleri ortaya çıktı.
Elbette “layık olmak” demek olan liyakat her aşamada ve her konuda temel alınmalıdır, ancak 25 yıl önce aynı okuldan aynı dereceyle mezun olan 2 kişiden AKP’li olan tüm bu süre boyunca makam mevki sahibi yapılıp, pek çok deneyim elde etmesi sağlanırken, CHP’li olduğu için sürekli ayrımcılığa tabi tutulan diğerini 25.yılın sonunda “CV üzerinden liyakat değerlendirmesine tabi tutacağım” derseniz sonuç bellidir: 25 yıl boyunca haksızlığa uğrayan kişiyi bu kez de siz mağdur etmiş olursunuz. İşte tabanda yükselen tepkinin sebebi budur.
AKP’nin zulmüne uğramış, mülakatlarda hakkı yenmiş, kamuda yükselmesi engellenmiş, sürekli sürgün edilmiş insanlar “bizi bu kez de CHP’li belediyeler mi mağdur edecek” korkusu yaşıyorlar.
Bu yüzden tüm belediyelerin çok hassas davranması ve en doğru değerlendirmeleri yapmak için her olayı ciddiyetle değerlendirmeleri gerekiyor. CHP’liler hangi görüşten olursa olsun kimsenin “hakkını yemek istemiyor” ama 25 yıldır çektikleri acıların da görülmesini istiyorlar.
HİÇ İSTEMEM, AMA 1999’DAKİ GİBİ “BİR HESAPLAŞMAYA GİDİYOR”
Bu anlamda CHP üst yönetimi, tabanın taleplerine gereken yanıtı vermedikçe alttan alta bir tepki dalgası yükseliyor. Çok ilginçtir ama özellikle atadan dededen CHP’li olarak tanımladığımız ailelerde ve onların son kuşak temsilcilerinde inanılmaz bir tepki var.
Hiç istemem, ama 1999’daki gibi “bir hesaplaşmaya gidiyor” tüm süreç. CHP tabanı kendisini yalnız bırakılmış, hırpalanmış, değersizleştirilmiş hissediyor.
AKP’den ve onun zulmünden korkmuyor ama kendi partisinden beklediklerini göremeyince tüm öfkesi; ömrünü uğruna feda ettiği partisine, CHP’ye dönüyor.
Ben bunu “ertelenmiş siyasi hesaplaşma eğilimi” olarak tanımlıyorum. 18 yıldır biriken ve patlamayı bekleyen bir volkan gibi büyük bir enerji birikiyor.” dedi