Türkiye de okulların pandemi dolayısıyla eğitime başlayıp başlanmayacağı tartışılırken şayet açılmaya karar verildiği taktirde öğrencilerin sağlığını pandemi de korumak adına MALATYA EĞİTİM – SEN de bazı öneriler geliştirildi.
Konu ile ilgili açıklama yapan Malatya eğitim sen yürütme kurulu “ İçinden geçtiğimiz küresel salgın süreci eğitim-öğretimi de aksatmıştır. Biliyoruz ki öğrencilerimizin eğitim ortamına sadece akademik başarı içinde soysal açıdan da ihtiyaçları vardır. Salgın koşullarında yüz yüze, sürdürülebilir eğitim olanakları zorlaşmış olsa da imkansız değildir. Tam da salgın döneminde kamu üzerine düşen sorumlulukları alarak yurttaşlarının eşit ve nitelikli eğitim hakkını güvence altına almalıdır. Ama aynı zamanda eğitim emekçilerinin sağlığının da korunması olmazsa olmaz koşul olmalıdır.
Eğitim Sen Malatya Şube olarak salgın sürecinde sağlıklı ve sürdürülebilir bir eğitim ortamı için aşağıdaki koşulların yerine getirilmesini talep ediyoruz;
- Öğretmen ve öğrencilere yaygın covid-19 testi uygulanmalıdır.
- Sınıf sayıları azaltılması için yeni derslikler üretilmelidir. Teneffüs saatleri ayarlanmalı, her teneffüs sonrası koridorlar, WC’ ler dezenfekte edilmelidir, Her devreden sonra tüm okul dezenfekte edilmelidir.
- Tüm okulda sürekli hijyen bir ortam sağlanmalıdır.
-Okula girişlerde bütün öğrenci ve velilerin ateş ölçümü yapılmalı, her sınıfa dezenfektan verilmelidir.
-Dezenfektanlar, temizlik malzemeleri MEB’ tarafından tüm okullara eşit bir şekilde sağlanmalıdır.
- Tüm öğrenci ve öğretmenler için, bilim insanlarının belirlediği sayıda maske sağlanmalıdır.
-İhtiyaç kadar öğretmen ataması yapılmalıdır. Okullara ilave yarımcı personel ataması yapılmalıdır.
- İş yerlerinde, yetkili, denetimden sorumlu hijyen birimleri kurulmalı ve sendikalardan mutlaka en az birer temsilci, öğretmenler kurulunda ayrıca seçilecek temsilciler burada bulunmalıdır.
-Kantin ve servislerle ilgili TTB’nin önerileri doğrultusunda pandemi koşullarına uygun düzenlemeler yapılmalıdır.
- Öğretmenler kurulu açık alanda yapılmalıdır. Kapalı alanda yapılacaksa süre kısa tutulmalı, tüm öğretmen kadrosu asla bir araya getirilmemelidir. Toplantıların zümre zümre yapılası uygun olacaktır.
- Öğretmen-öğretmen, öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci etkileşimlerinin fiziksel koşulları ile ilgili kuralların ne olması gerektiği ve kurallara uymanın nasıl sağlanabileceği, izlenebileceği, olası toplumsal tepkiler üzerinde de planlamalar hazır olmalıdır.
- Tüm eğitim emekçilerine ücretsiz grip aşısı yapılmalıdır.
- Pandemi döneminin oluşturduğu gereksinimler göz önüne alınarak birinci basamak sağlık hizmetleri düzeyinde okul sağlığı hizmetleri yeniden yapılandırılmalı ve etkinleştirilmelidir. Her okula sağlık görevlisi görevlendirilmelidir.
Sonuç olarak;
-Tüm okullara yeterli bütçe ayrılmalıdır. Tüm okullarda sağlık açısından eşit olanaklar yaratılmalıdır. Mahalli imkânlar adı altında velilerden ilave para, dezenfektan, maske gibi malzemeler istenmemelidir.
-İzlenecek strateji, eğitimde var olan eşitsizlikleri artırmamalı, tersine bu eşitsizlikleri pandamı koşullarında bile olsa gidermeyi amaçlamalıdır.
-Okulların açılması, eğitimin sürdürülmesi veya ara verilmesi gibi kararlar, mevcut bilgiler ve bilimsel kanıtlar çerçevesinde ülkemize özgü belirlenmiş ölçütlere dayanarak yapılmalı ve bu ölçütler toplumla paylaşılmalıdır.
Gerek okul çocukları, gerek öğretmenler gerekse aile bireylerinden risk grubunda bulananlara yönelik alınan koruma önlemleri belirlenmeli ve toplumla paylaşılmalıdır.” dediler