Yüksel Mazmanoğlu Malatya’nın belli başlı ailelerinden olan Abdullah Mazmanoğlunun oğlu olarak dünyaya gelmiş saf temiz bir insan.
Yüksel Mazmanoğlu aileden CHP li doğmuş öylede büyümüş gençlik yıllarında da aktif olarak siyasete girmiş yine merhum çok saygı değer abimiz Erhan Kırçuval ile birlikte hem siyasi çalışma hem de Malatya amatör sporuna çok büyük katkılar hizmetler yapan insanlardı.
Yüksek abi ile aynı mahallede oturuyor birbirimizi abi kardeş gibi seviyorduk.
İkimizin de ortak paydası spor ve demokrasi mücadelesi idi.
Bu nedenle yollarlımız hem amatör kulüplerde benim önce kısa süre futbol oynamam Yüksel abi ve Erhan Kırçuvalında yönetici olması ortak paydalarımız dı.
Ben orduzu maarifte o zaman top oynarken 1970 li yıllarda Orduzu maarif – Ataköy maçında kavga çıktı ve bütün takım arkadaşlarım kalecimiz Nihat Gülşen hariç birer yıl ceza aldık.
İşin ilginç yanı Kavgayı çıkaran Kalecimiz Nihat Gülşen di ancak en az cezayı bir aylık da o almıştı.
Ben 1971 Martında askere gittim ve 20 ayı tamamlayarak 1972 yılının sonuna doğru hatırladığım kadarı ile ekim ayında askerliği bitirdim.
Yüksel Mazmanoğlu ile olan spor ve siyasi ilişkilerim devam ederken 1973 yılında CHP ne onun teşviki ve talebi üzerine üye oldum. ilk seçimde gençlik kolları yönetimine seçildim. Yüksel mazmanoğlunun başkanlığında siyasete aktif olarak başladım.
1970 li yıllar gitti gelmesin. O dönem sağ – sol.. Alevi – Sünni… Çatışmaları emperyalist güçlerce tam ve bütün hızıyla pompalanıyor günde en az 10 – 15 kişi sağda da solda da Alevilerde de Sünnilerde de ölüyor öldürülüyordu. Gerçi şimdide 80 li yılların ortasından bu yana yine insanlar ölüyor öldürülüyor 17 bin faali meçhul olduğu söyleniyor. 12 eylül gibi faşist bir darbe oldu o insanları daha çok öldürdü astı işinden gücünden etti. Velhasıl hep vahşet hep vahşet yaşadık yaşatıldık.
İşte bu vahşetin yaşandığı 1978 yılında 30 Ağustos da bir akşamüstü Fuzuli caddesin işine gitmekte olan başkanımız Yüksel mazmanoğlu faşist cani ya da canilerin kurşunlarına hedef seçildi ve oracıkta yığıldı kaldı. Anında duyulan bu katliam gibi cinayetin failleri kaçmıştı. Hemen ambulansla devlet hastanesine kaldırılarak ameliyata alındı derken iki gün sonra devrim şehidi olarak hayata gözlerini yumdu.
Yüksel Mazmanoğlu ne bir kominist ne bir sosyalist ne de eylem ci hiç değildi. O sadece sosyal demokrat ideolojiye inanmış spora hizmet eden yüzlerce binlerce gencin çocuğun kahve köşelerinde pineklemesine razı olmayarak onları hem bedensel hem de ruhsal anlamda geliştirmeye çalışan Malatya amatör spor camiasında da çok sevilen siyasi çevresince de çok sevilen sayılan bir insandı.
Siyasi düşüncesinde taviz verse gidip o zaman ki sağcı faşist partilerde görev alsaydı ki şayet gitse idi hava da kaparlardı beklide bu gün ölmemiş olacak yaşıyor olacaktı.
Ama o işin kolayını değil zorunu seçmiş demokrasi demiş barış demiş kardeşlik olsun demiş ve bu uğurda da şehit edilmiştir olmuştur.
Yüksel abimiiz ve tüm demokrasi şehitlerini o günkü ve o günden bu güne kadar ki tüm demokrasi şehitlerini saygıyla anıyorum dertleri derdimizdir hedefleri hedefimizdir olacaktır.