Depremle en gerçekçi açıklamalar yapan deprem bilimcisi açık ve net cümleler kurarak gerçekleri izah etmekte zorlanmadı.
Deprem bir doğa olayıdır. Deprem öldürmez. Depreme karşı tedbirler alınmaz inşaatlar denetlenmez denetlense bile es geçilerek denetlendi denildiği zaman insanlar denetimsizlik nedeni ile ölür.
Dikkat edin hiçbir zenginin kendi oturduğu ev yıkılıyor mu ölen var mı?
Ancak o zengin şayet muta hitse yaptığı evlerin inşaatların büyük bölümü ya yıkılıyor ya da hasar görüyor.
İşte deprem de her şeyden olduğu gibi deprem de de yoksulları fakir fukarayı görüyor ve ya öldürüyor ya sakatlıyor ya da ortada onlarca yoksul fakir fukara yetim bırakıyor.
İbrahim göçmen
****************
Bir kanalda, elinde çubuk, deprem haritası başında, yarısını anlamadığımız karmaşık konuşmalar yerine,
Tane tane konuşarak ''Deprem yoksulları öldürür!'' dediğinde ilk dikkatimi çekmişti.
Başka bir yerde, ''süpürdü'' dedi Türkçe, Japonca ''tsunami'' yerine.
Başka bir yerde, ''kırık'' dedi Türkçe, Fransızca ''fay hattı'' yerine.
Başka bir kanalda, ''Ben Atatürk'ü sevmeyen kanallara çıkmam!'' dedi.
Ondan sonra da,
Nerede gördüysem bu ''deprem bilici'' bilimciyi
Geçmeyip dinledim.
Bilmişti de birçok depremi önceden,
Hesaplayarak tabii ki...
Falına bakarak değil!
İzmir açıklarındakini de en son bilmişti.
Deprem anlatımları
o kadar duru ve net ki..
o kadar Türkçe ki..
Spiker (sunucu) ona ''teşekkür ederim Ahmet hoca'' dediğinde bile gülümsedi:
- Ne? Ahmet mi?
- Pardon, ''Övgün'' hocam! Dedi mahcup.
Bu daha da ilgimi çekti.
Baktım ''bilici-bilimcinin'' bilgilerine;
Profesör Doktorası varmış,
Ahmet Ercan'mış bilinen adı,
''Ahmet'' Arapçada ''övülen'' demekmiş,
Bundan sonra Arapça değil, Türkçe çağırsınlar adımı deyip, adının önüne ''Övgün'' ekletmiş, sonrası Ahmet...
Sen ne güzel hocasın yahu
Övgün Ahmet Ercan öğretmen!