Türkiye ekonomisini yöneten ve bulunduğu koltuk icabı kabine içindeki en etkin bakanlardan birinin istifası, üzerinden saatler geçmesine karşın halen kendilerini “ana akım” olarak niteleyen televizyon kanalları ve gazetelerde haber olarak verilmemiştir.
Hatırlatmak gerekir ki gazetecilik, halkın doğru haber alma hakkını ve kamunun üstün yararını merkezine alan bir meslektir. Derneğimizce ilan edilen “Gazetecilik İlkeleri”nin birinci maddesi, “Gazetecilik kamu görevidir; gazetecinin temel amacı haber ve yorum üreterek halkı ve kamuoyunu bilgilendirmektir.
Gazetecilik, özel amaç ve çıkarlara alet edilemez; haber ve bilgiyi yayımlamak ya da yayımlamamak karşılığında maddi-manevi çıkar sağlanamaz, hediye kabul edilemez” biçimindedir.
Meslektaşlarımızın sahip oldukları ilkeler gereği bu haberi kamuya aktarma sorumluluğu gereği geç saatlere kadar istifanın perde arkasının öğrenilmesi için mesleki görevlerini yerine getirmişler ancak medya yöneticileri başka öncelikleri gözeterek, bu bilginin kamuya duyurulmasına engel olmuşlardır.
Konuyu kamudan saklayan medya kuruluşlarının üst düzey yöneticilerinin, istifanın gizlenmesine neden ihtiyaç duydukları ve gazetecilik görevlerini neden yerine getirmedikleri konusunda bir açıklama yapmak zorundadır.
Kendisini ana akım olarak niteleyen ve bu meslekten ticari olarak yüksek kazançlar elde eden medya grupları, halkın haber alma hakkına ihanet etmiş, gazetecilik mesleğinin yüksek çıkarları bizzat gazete ve televizyon yöneticileri tarafından zedelenmiştir.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu olarak yakın tarihimizin en ağır oto sansür vakasıyla karşı karşıya olduğumuz bu dönemde, iyice girift hale gelen medya, siyaset ve ticaret ilişkilerinin sorgulanması ve mesleğimizin içinde bulunduğu bu ağır krizden kurtulabilmek için basın emekçilerine, dernek ve örgütlere medya düzeninin tartışılması çağrısında bulunuyoruz.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu