İnsan hakları 72 yaşında..
Ben bir İnsan hakları savunucusuyum, çünkü; hiç bir insanın dilinden, renginden, etnik kökeninden, düşüncelerinden, inançlarından, yaşam tarzından, sosyal statüsünden dilinden dininden ırkından dolayı ötekileştirilmesine, haksızlığa uğratılmasına karşıyım.insan hakları savunucusuyum tüm zalimlerin karşında mazlumların yanında oldum..
Ben bir insan hakları savunucu olarak ve başkanı olarak, bir kadın olarak Malatya'da insan hakları derneğinin faaliyetlerini yürüttüğüm için dernek faaliyetlerini gerekçe gösterilerek, 2018’de insan Hakları haftasında gözaltına alındım Ve tutuklandım 4 ay tutuklu kaldıksan sonra Adli kontrol şartıyla tahliye edildim.
2019 İnsan hakları haftasında dernek faaliyetlerini suç teşkil ederek 6 yıl 3 ay hapis cezası aldım..
2020 insan hakları haftasında sürgündeyim...
Ne tesadüf hep İnsan Hakları Haftasına denk gelmiştir...
Bana verilen bu ceza tamamen hukuki değil siyasi bir karardı. Türkiye'de Adaletin olmadığını hukuk tamamen siyasetin elinden olduğu bir kez daha bana verilen cezadan gördüm.asla kabul edilir bir durum değildir ve kabul etmiyorum.. ..
İnsan Hakları savunucuları koruma altına alınırken ne yazık kî tutuklanıyorlar ağır cezalara çarptırılıyorlar.. Kabul edilir bir durum mümkün değil... Savaşa karsı Hep barışı savunurlardanım
Bende insan hakları savunucu olarak her zaman #savaş değil “ Barış #ölümdeğil #yaşami savunmuşumdum. Hep savunacağım.
Ağustos 2020 de İnsan hakları ödülüne laik görüldüm.
Ben ve Diyarbakır Belediye eş başkanı Selçuk Mızraklı İstanbul şubemiz tarafında ödülümüzü bize verdiler teşekkür İnsan hakları savunucuları.. Şu an yurt dışında sürgündeyim sürgünler kervanındayım ve sürgün hayatı yaşı yan bir mülteciyim.
Ben bir zamanlar Suriye'de savaş da canlarını kurtarmak için ilimize gelen mültecilere yardım etmiştim, onlara destek olmuştum dernek kurduk bir kaç arkadaş kurucu üyesiydim, hep aklımda şu vardı belki bizde bir gün mülteci olabiliriz demiştim ve ben şu an bir mülteciyim... Gocunmuyorum kendimle gurur duyuyorum yaşamamıza dair güzel şeyler yaptığıma inanıyorum...
Hayko Bağdat’la Telefon konuşmamızda bana şunu söylemişti; sende alışacaksın ama hemen değil dem isti alışmaya çalışıyorum... Çok güzel insanlar tanıdım, yaşamımıza dair mücadelede vaz geçmeyen insanlar tanıdım yalnız kalmadım yanlizlaştırılmadım bu diyardan.
Cezaevlerinde şu an yüzlerce gazeteci, yazar, aydın ,siyasetçiler insan hakları savunucuları bulunuyor.Avrupa’da beyin göçü tam hız devam ediyor...Kimi ailesini bırakmış, kimi yerleşik hayatini, kimi evini yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmış...Avrupa’da sürgün yaşamlarını devam ediyorlar..
12 eylül döneminde çocuktum kulaklarımda hala o yüksek seslerin haykırısı var.işkence en çok da konuşulan konuydu..Abım ailemizin büyüğü sayısızca göz altına alınıp işkence görmüştü..o günden bu güne değişen bir şey yok iktidarda isimler değişti ... ve şimdi baktığımız zaman hukukçular;12 Eylül döneminde bile bu kadar hukuksuzluk yaşanmadığını söylüyorlar..bu dönem kendi iktidarları ayak da tutabilmeleri için hukukuz bir şekilde göz altılar, tutuklamalar, sürgünler oldukça günümüzde her gün yaşanılan olaylar.
Ne yaz ki alışamıyoruz ..
Özgür basın susturuluyor .. Sosyal medya paylaşımlarından dolayı özgürlükler kısıtlanıyor.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, mücadeleye devam.Baskı ve zorun olduğu her yerde bunun karşısında direnenler olduğunu biliyoruz.eşit, özgür bir dünyayı hep birlikte kuracağız..yaşasın insan hakları yaşasın demokrasi diyoruz..
Gönül Öztürkoğlu
Malatya İHD eski başkanı