Asgari ücretin TÜİK in açıkladığı enflasyonla ölçüldüğünü bu neden le yanlış eksik rakamların ortaya çıkması ile emekçilerin ücretlerinin hızla erimesine rağmen eksik ve hiç hak etmedikleri bir ücretle karşı karşıya kalan emekçilerin haklarının teslim edilmesi gerektiğini belirtildi.

            EMEK Partisi yaptığı açıklama da “  TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına göre 2020’nin tüketici fiyat endeksi yüzde 14,60. Aralık ayı enflasyon oranı ise yüzde 1,25. Uzunca bir dönemdir güvenirliğini yitirmiş olan TÜİK’in mevcut verileri dahi; asgari ücretliden bütün işçilere, kamu emekçilerinden emeklilere kadar ücret ve maaşların hızla eridiğine işaret etmektedir.

            Kaldı ki akademisyenlerin oluşturduğu ENA Grup, yıllık enflasyonu TÜİK’ten farklı olarak yüzde 36,72 olarak açıklamıştır. Hal bu iken, kamu emekçileri ve memur emeklilerine ocak ayında yüzde 7,33; SSK ve BAĞKUR emeklilerine ise yüzde 8,37 zam yapılması, emekçilerin enflasyona acımasızca ezdirilmesi anlamına gelmektedir. ENA Grup’un açıkladığı enflasyon oranı baz alındığında 2021 yılı asgari ücretinin en az 3.177 TL olması gerekmektedir.

             Öte yandan aralık ayında en yüksek fiyat artışı yüzde 47,92 ile patlıcanda gerçekleşirken;  bunu yüzde 25,62 ile salatalık, yüzde 18,88 ile beyaz lahana izlemiştir. Yıllık bazda en yüksek fiyat artışı ise yüzde 101 ile karnabaharda yaşanmıştır.

               Yüksek enflasyon-yüksek kur sarmalında ekonomi dibe çökerken temel gıda ve tüketim malları zamlanmıştır. Bu durum hayat pahalılığının da yükselişe geçtiğini göstermektedir.  Elektrik ve doğalgaza yapılan zamlarla birlikte düşünüldüğünde ülke 2021’e zam yağmuru altında başlangıç yapmıştır.

                 Ayrıca geçtiğimiz günlerde yasalaşan devlete olan borçların yapılandırılması konusunda Tarım Kredi Kooperatif’ine olan borçların kapsam dışı bırakmasıyla, Malatya Üretici köylüler mağdur edilmiştir. Tarım aletlerine haciz konulan üretici köylüler çıkmaza sürüklenmiştir.

                 Meclisten geçirilen 2021 bütçesi üzerinden sermayeye yağlı börekli kıyaklar yapılırken; AKP iktidarı “acı reçete”yi ekonomik kriz ve pandemiden bunalan yoksul halka çıkarmıştır. Bu fütursuzluk kabul edilemez! Bu ağır ekonomik tablonun ve enflasyonun sorumlusu emekçi halk olmadığı gibi faturasını da işçi ve emekçiler ödemek zorunda değildir.

1-     Asgari ücret başta olmak üzere işçi ücretlerine ek zam yapılmalı, asgari ücret vergiden muaf tutulmalıdır. Önümüzdeki TİS görüşmelerinde ve kamu emekçilerinin toplu sözleşme görüşmelerinde maaş artış oranları buna göre belirlenmelidir.

2-     Yoksul ailelerin elektrik, doğal gaz, su, internet giderleri pandemi şartları da gözetilerek devlet tarafından karşılanmalı, öğrencilerin KYK borçları silinmeli, kira borçları ötelenmelidir.

3- Tüm üretici köylülerin borçlarıma uygulanan eşit olmayan faiz oranları geri çekilmeli,borçlar yapılandırılmalı ve üretici köylülerin aletlerine konulan hacizler derhal kaldırılmalıdır.

4-Süt, bebek maması/bezi ve ekmek başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde, sağlık malzemeleri ve ilaçta KDV uygulamasına son verilmelidir.

Sermayenin ve AKP iktidarının yeni “kemer sıkma” politikalarına karşı emekçi halkımızı birleşmeye ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz “