CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Burada adil bir yargılama düzenini sağlamak sizin göreviniz. Burada sadece 'Adalet istiyorum' dedi, lütfen inatlaşmadan gerginlik yaratmadan yargılamaya devam edin" dedi.
Mahkeme Başkanı'nın salondan ayrılmadan önce "Gelecek celse aynı durumla karşılaşırsak aynı şekilde devam ederiz" tehdidi salondakilerin protestosuna neden oldu. Salondakiler ayağa kalkarak sıralara vurdu, alkışlar ve yuhalamalarla heyetin tavrına tepki gösterdi.
ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA: ADALET TALEP EDENLERE HAKSIZLIK YAPILDI
10 Ekim davasının 9. duruşmasının ardından açıklama yapıldı
Duruşmanın ardından adliye önünde toplanan aileler, "10 Ekim'i unutma, unutturma" sloganları attı.
Burada açıklama yapan Avukat Mehtap Sakinci Coşgun, "Bir arkadaşımızın 'Adalet istiyoruz' demesinin ardından salondan çıkarılmasına tanık olduk" dedi.
Bunun katliamda hayatını kaybedenlere, ruhen ve bedenen yaralananlara ve adalet talep edenlere yapılmış bir haksızlık olduğunu belirten Coşgun, "Mahkeme Başkanı'nın 'O çıkmazsa ben gelmem' tavrını sizlerin takdirine bırakıyoruz.
Bugün evladını yitiren bir babayı salondan çıkarmak, acısının yok sayılmasıdır. Bu katliamın nasıl yapıldığını söylüyoruz. Bu davanın daha güçlenerek, en az iki salonu doldurarak yapılmasını istiyoruz. Bu salonları yine adalet talebiyle dolduracağız" diye konuştu.
"EN BÜYÜK ADALETSİZLİĞİ ADALET SARAYINDA YAŞIYORUZ"
"Adalet istiyorum" dediği için salondan çıkarılmak istenen Kemal Kılıç, "Adalet aramak için geldik ama gördük ki en büyük adaletsizliği adalet sarayında yaşıyoruz" dedi.
Kılıç, "Sanık avukatı, avukatlarımıza diyor ki 'Çapraz sorgulama yapamazsın', peki bu tanık neden geldi? Ben bu hukuksuzluğa itiraz ettim, adalet istiyorum dedim. Ben evladımı kaybettim, 26 yaşında pırıl prııl üniversite öğrencisini... IŞİD’liler ödüllendiriliyor, evlat acısı yaşayan babalar salon dışına çıkarılmaya çalışılıyor. Bu itirazım da sürecektir” dedi.
EMEP: MAHKEMELER İKTİDAR GİBİ YAKLAŞIYOR
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de “Anlaşılıyor ki bu dava hızlı bir şekilde bitirilmek isteniyor. Bu davanın sonuçları üzerinden özellikle siyasi sorumluların yargılanması bütün bağlantıların açığa çıkması gerekir.
Mahkeme heyetinin odaklanması gereken bu. Orada müşteki olarak bulunan, soru sorma hakları olan acılı ailelerle inatlaşmanın bir gereği yok. Siyasi iktidar açısından nasıl yaklaşılıyorsa mahkemelerin de öyle yaklaştığını görüyoruz. Emek Partisi olarak 16 parti üye ve yöneticimizi kaybettiğimiz bu katliamın davasında tarafız.
Aileler salonda azarlayarak bir sonuca varılamaz. 10 Ekim Katliamı Türkiye’nin en büyük siyasal cinayetidir. Türkiye canlı bombalar tarihi ile yüzleş ilmelidir. Bu olmadan insan hakları eylem planının, reformların, sivil anayasanın bir inandırıcılığı olmaz” diye konuştu.
DURUŞMA ÖNCESİ AİLELER ANKARA GARI ÖNÜNDE ADALET TALEP ETTİ
Katliamda yaşamını yitirenler duruşma öncesi, katliamın gerçekleştiği Ankara Garı önünde anıldı. Burada açıklama yapan aileler, “65 aydır taze acımızla, adalet arayışımıza, mücadelemize devam ediyoruz. "Bugün eğer sisteme, düzene ve saldırılara karşı gelmek istiyorsak bu alanları doldurmak zorundayız. Bu barış, demokrasi ve insan hakları isteyen herkesin bir sorumluluğudur” dedi.
Anmaya EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut da katıldı.
Aileler, açıklamanın ardından duruşmanın yapılacağı adliyeye geçti.
NE OLMUŞTU?-DAVA SÜRECİ
10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’nde 103 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı bombalı saldırıya ilişkin yargılama sürüyor. 7 Kasım 2016’da başlayan dava, iki yıl sonra 9 sanık hakkında 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilerek sona ermişti.
Ardından firari sanıklar yönünden ayrılan dosyanın dava süreci 2018 yılında başladı ve örgüt yöneticiliğinden cezalandırılan Erman Ekici hakkında “insanlığa karşı suç”tan hazırlanan iddianame ile birleştirildi.
Firari sanıklar ve insanlığa karşı suç yönünden hala devam eden davada, ne firari sanıklar ne yakalandı ne de onların yakalanmamasında sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin talepler kabul edildi.
Sanık sandalyelerinin iki yıldır boş kaldığı davanın başında beri hakimi olan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Selfet Giray ise geçtiğimiz Kasım ayında Yargıtay'a atandı. Giray’ın atanmasının yanı sıra savcı ve diğer üyeler de değişti