“Tasarruf genelgesi değiştirilmelidir; gerçek tasarruf isteniyorsa basının yaşaması sağlanmalıdır”
Gazeteciler Cemiyeti, geçtiğimiz hafta Resmî Gazete’de yayımlanan kamu kurumlarında tasarruf yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı genelgesinin değiştirilmesi çağrısı yaptı.
Genelgeye göre kamu kurum ve kuruluşları günlük gazetelere abone olamayacak, kütüphane ve medya takibi birimleri dışında günlük gazete satın alamayacak. Ayrıca “kurum faaliyetiyle doğrudan ilgili” olanlar dışında gazetelere kamu reklamı verilemeyecek.
Özellikle belediyelerin halka seslenme araçlarından olan yerel medyada, resmi ve dini bayram, kutlama ve anma günleri ilanları yayınlanamayacak.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, genelgedeki bu maddelerin ekonomik darboğaz içindeki yerel basını çok daha zor duruma soktuğunu vurguladı.
Bilgin, salgın sonrası dönemde yeniden ayağa kalkmada çok ciddi ve yaşamsal sıkıntılarla boğuşan yerel basının bu genelgeyle tamamen yok olma ile karşı karşıya kalacağını söyledi.
Gazete sahiplerinin, vergi ve SGK borçlarının yanı sıra her geçen gün artan dövize endeksli gazete kâğıdı ve baskı malzemeleri maliyetleri nedeniyle giderlerini karşılayamaz hale geldiğini hatırlatan Nazmi Bilgin şunları vurguladı: “Yerel basının tek geliri abone satışları, reklamlar ve Basın İlan Kurumu aracılığıyla alınan resmi ilanlardır. Günde 15-20 gazete alan bir ilçe belediyesinin kamu maliyesine ne yükü olabilir? Tasarruf diyerek göz dikilen kamuya gazete satışları yerel basının can damarlarından biridir.
Üstelik Koronavirüs salgını, giderek daralan basın ekonomisine son darbeyi vurmuştur. Salgın nedeniyle gazete satışları görülmemiş düzeye düşmüş, esnaf ve küçük işletmeciler giderlerini kısmak için gazetelere reklam vermeyi kesmiştir. Basın İlan Kurumu’nun baskı maliyetine katkı sunan destekleri olmuştur ama herkes biliyor ki yerel basının yaşadığı güçlüklere çare olunamamıştır.
Kamu reklamlarının ezici çoğunluğu sadece belirli bir kesime verilmiş yerel basının yüzde 95’i yok olmaya mahkûm edilmiştir. Bu koşullar altında tasarruf genelgesinde yerel basına verilen cüzi satın alma ve reklam desteğinin kesilmesi kabul edilemez.
Bununla birlikte kamu bankalarının yüz milyonlarca lira reklam bütçesi aktararak hangi basın yayın organlarını ayakta tuttuğu geçtiğimiz günlerde ortaya çıkmıştır. Reklamdan tasarruf etmek isteniyorsa önce okunmayan gazetelere, izlenmeyen televizyonlara bol keseden dağıtılan bu reklamlar mercek altına alınmalıdır.”
Basını yaşatma görevinin tüm topluma ait olduğunu belirten Bilgin, her bir bireyin haber alma hakkını kullanabilmesi için yerel basın başta olmak üzere güçlü bir medyaya ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Bilgin, “Bunun için basının sınırlı gelirlerini değil kamunun gereksiz giderlerini azaltın” diye seslendi.