Türkiye genelinde kamu emekçilerinin toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin başladığı şu günlerde Malatya KESK Kamu emekçileri sendikası PTT önünde bazı siyasi partiler ve stk ların katılımı ile bir basın açıklaması yaparak insanca yaşam Güvenceli – iş  Güvenli gelecek taleplerini dile getirdiler

           Basın açıklamasını yapan BTS şube başkanı ve KESK dönem sözcüsü Hasan Akdemir “  2 Ağustosta, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisinin yaşamını doğrudan etkileyen yeni bir Toplu İş Sözleşmesi(TİS) süreci başlıyor.

              Bu  süreci; haklarımıza, emeğimize, ücretlerimize, iş güvencemize saldırıların arttığı, ağırlaşan çalışma yaşamına bir yandan da pandeminin, şiddetin ve ekonomik, ekolojik başta olmak üzere çoklu krizlerin eşlik ettiği koşullarda karşılıyoruz.

             Bu koşullara mahkum olmadığımızı çok iyi biliyoruz ve KESK olarak bu TİS dönemine ilişkin belirlediğimiz her biri yaşamsal öneme sahip özgün ortak taleplerimiz etrafında İnsanca Yaşam, Güvenceli İş Ve Güvenli Gelecek” isteyenleri birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

                  2 Ağustos ta başlayacak olan toplu sözleşmede  3 buçuk milyon kamu emekçisi ve 2 milyonu aşkın emekli, dul ve yetimin 2022 ve 2023 te alacağı zam oranını belirleyecektir.  Yani Ailelerini de kattığımızda toplamda 20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyecektir.

              Bugüne kadar beş defa kurulan masadan, insanca yaşamaya yetecek bir ücretten güvencesiz, sözleşmeli istihdama son verilmesine, gelir vergisi adaletsizliğinin ve ek gösterge adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasından ek ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılmasına kadar hiçbir temel sorunumuz çözülmemiştir. Çözülmediği gibi giderek derinleşen ekonomik kriz mevcut sorunlarımızı daha da ağırlaştırmıştır.

               KESK olarak,  işçisinden,  kamu emekçisine,  emeklisinden asgari ücretlisine, küçük esnafından çiftçisine kadar emeği ile yaşam mücadelesi verenleri bir bütün olarak gördüğümüzü her fırsatta ifade ediyoruz.

Bu ülkenin sadece kamu emekçileri değil tüm emekçileri, ezilenleri, emeği sömürülenleri, işsizleri, emeklileri aslında aynı şeyleri talep ediyor.

             Toplumun emeğiyle geçinen %99’u öncelikle bugüne kadar ellerinden alınanları, gasp edilen, budanan haklarını geri istiyor.

            Yoksullaştırılan, borçlandırılan, mülksüzleştirilen, güvencesizleştirilen milyonlar Temel Gelir Güvencesi istiyor.

                Kamu emekçileri ve emeklileri bugüne kadar hep ertelenen, fazlası ile hak ettikleri insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için haklarının garanti altına alınmasını istiyor.

                Biz de bu gerçeklikten yola çıkarak 2022-2023 yıllarını kapsayacak TİS sürecinde tüm kamu emekçilerine ve emeklilerine  “İnsanca Yaşam, Güvenceli İş Ve Güvenli Gelecek” teklifimizi hazırlayıp ilgili Bakanlığa sunduk. 

Bizler İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret

Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti

Temel Gelir Güvencesi

Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek

Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı

Gerçek Bir Toplu Pazarlık. İstiyoruz

               Ülkeyi yönetenlerden en çok duyduğumuz sözlerden birisi “işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik” sözüdür.

                 Ancak bu sözde ifade edilen enflasyon TÜİK tarafından açıklanan, çarpık hesaplamalara dayalı resmi enflasyondur. Oysa işçiyi, kamu emekçisini, emekliyi ezen TÜİK’in resmi rakamları değil, sokakta, pazarda, mutfakta yaşanan hayatın gerçek, gayri resmi enflasyonudur.

              Bağımsız iktisatçı akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu verilerine göre 2020 yılı enflasyonu  %45,4’tür. Sadece son altı aylık enflasyon ise %19,16’dır. Toplamda bir buçuk yıllık enflasyon % 64,56 olmasına rağmen kamu emekçilerinin temel maaş unsurlarında resmi verilere göre %29,85 artış yaşanmış toplamda kamu emekçilerinin alım gücü % 37,71oranında düşmüş enflasyona ezdirilmiştir.

              Temmuz 2019 itibariyle en düşük kamu emekçisi maaşı ile 7,6 çeyrek altın  alınabiliyor iken, bugün itibariyle 5 çeyrek altın  alınabilmektedir. Dolaysıyla son iki yılda en düşük maaş ile alınan çeyrek altın sayısı 2,6 adet azalmıştır.

               Dolaysıyla yaşanan reel gelir kayıplarının giderilmesi için; Sonuç olarak 2022 yılı için tüm kamu emekçilerinin maaşlarında yansımalarla birlikte %43,5 artış yapılmasını istiyoruz.

             KESK hiçbir zaman salt ücret sendikacılığıyla sınırlı bir mücadele yürütmemiştir, bundan sonra da aynı anlayışla hareket etmeye devam edecektir.

Bu kapsamda; HALKTAN YANA KAMUSAL HİZMETLER İÇİN

Özelleştirmelere son verilmesini,

Kamu yatırımlarının artırılmasını,

Kamuda istihdamın yeterli hale getirilmesini,

             Kamu kaynaklarının, faiz ve Kamu Özel İşbirliği, Yap İşlet Devret adı altında sermayeye aktarılmasına son verilmesini,

Haftalık çalışma sürelerinin düşürülmesini, kamunun bu konuda öncü olmasını,

              Dar gelirli milyonlarca vatandaşımızın kamu hizmetlerine parasız ulaşmasının sağlanmasını İSTİYORUZ!

 

 Bu nedenle;

               Beş milyon kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarını temel alan,

İktidarın hem işveren olarak tarafı hem hakemi olmadığı,

Her sendikanın, konfederasyonun kendi üyeleri adına masaya oturabildiği,

Kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği,

            Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu,

Grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme temel talebimizdir.

Taleplerimizi gerçekleştirene kadar fiili meşru mücadelemizi devam ettireceğiz. “ dedi

 

KESK DÖNEM SÖZCÜSÜ

BTS  Şube  Başkanı Hasan Akdemir