Malatya'da bir kafede SOL Parti tarafından 'sol buluşma' konulu panel düzenlendi. SDL parti başkanlar kurulu üyesi İlknur Başerin de katıldığı panele sol parti üyeleri ve bazı STK başkan ve üyeleri katıldı.

            Düzenlenen panelde ilk olarak konuşan SOL Parti il başkanlık görevini yürüten Ali Amanat şunları söyledi; "İçinde bulunduğumuz süreç ağır bir süreç içerisinde birlikte mücadelenin ehemmiyetinin yoğun olduğu bir süreci yaşıyoruz.

           Bu birliktelik solu bağımsız, sosyalist bir yapıyla birlikte mücadele hakkının oluşturulmasını doğurmuştur. Bugün ortaya dökülen tüm pislikler, tarikatçı, şeriatçı söylemlerin hakim kılındığı bir ülkeye doğru giderken laiklikten bahsedilemez. Sol Parti tüm Türkiye'de olduğu gibi Malatya'da da bu buluşmayı sağlamış bulunuyor.

            Solu birlikte büyütmenin, imkan ve olanaklarını birlikte tartışarak sonuca gitme, tek parti rejimlerine karşı birlikte mücadele haklı örgütlenme yönünde inisiyatif koymuş bulunuyoruz. Bu süreç ağır bir süreç demiştik.

              Laikliğin, demokrasinin, özgürlüğün, eşitliğin, adaletin olmadığı bir ülke haline getirildik. Bu süreci aşabilmek için bugün burada olduğu gibi birlikteliğin, dayanışmanın, örgütlenmenin önünü açmak ve bu yönde çalışmaları birlikte yürütebilmek açısından önemli."

           Amanat'dan sonra bir konuşma yapan İlknur Başer ise;"Neden bu buluşmaları yapıyoruz? Çünkü memlekete ciddi anlamda, sağın alternatifine sağ olarak üretildiği bir ülke ortamındayız. Sol değerlerin esametinin okunmadığı, sol değerlerin unutturulmaya çalışıldığı bir ülke ortamındayız.

               Oysaki bu ülke,1960-70'li yıllardan hatta daha öncesinden sol değerlerin mayalandığı, antiemperyalist mücadelenin özgürlük eşitlik bağımsızlık mücadelesinin yükseltildiği bir ülke. Bu topraklar, haksızlığa karşı isyan edenlerin toprakları. Bu topraklar, açlığa, sefalete, yoksulluğa karşı isyan edenlerin toprakları.

              Dolayısıyla 80 darbesiyle birlikte bu ülkede sol değerler ezilmeye ve 12 Eylül ürünü olan bir sistem inşa edilmeye başlandı. Nedir bu sistem? Bugün geldiğimizde karşımıza AKP-MHP iktidarı olarak çıkıyor tek adam rejimini yerleştirmek için AKP-MHP iktidarı hem 12 Eylül'ün ürünüdür, çocuğudur, hem de 12 Eylül'ün sürdürücüsü olan bir iktidardır. 2017 ve öncesi 2010 yılı referandumunda bu ülke halkının karşısına bir referandum getirildi.

               Maalesef getirilen bu sandıkta AKP'den demokrasi, 12 Eylül'le hesaplaşma bekleyenler, bu umudu güdenler bu referandumda 'yetmez ama evet' diye oy kullandılar yada boykot ederek tek adam rejiminin yerleşmesinin taşlarını ördüler." Dedi.