Yerel basının sorunlarının ve çözüm yollarının konuşulduğu ‘Anadolu Buluşması-Marmaris Yerel Medya Çalış tayı’ düzenlendi.
Çalış tay’da konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “BİK’in yerel medyaya pozitif ayrımcılık yapması lazım. Yerel medyanın zor şartlarda görev yaptığını ve büyük sıkıntılar yaşadığını biliyoruz” dedi.
Yerel basının sorunlarının ve çözüm yollarının konuşulduğu ‘Anadolu Buluşması-Marmaris Yerel Medya Çalış tayı’ düzenlendi. Çalış tay’da konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “BİK’in yerel medyaya pozitif ayrımcılık yapması lazım. Yerel medyanın zor şartlarda görev yaptığını ve büyük sıkıntılar yaşadığını biliyoruz” dedi.
Marmaris Belediyesi’nin basın meslek örgütlerinin katkılarıyla 15-17 Ekim tarihleri arasında düzenlediği ‘Anadolu Buluşması-Marmaris Yerel Medya Çalıştayı’ nda Türkiye’nin 60 şehrinden 300’e yakın gazeteciyi bir araya geldi. Çalış tayda basının yaşadığı sorunlar ve çözüm yolları konuşuldu.
“FARKLI BİR YAPILAŞMAYA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, “Marmaris iki senedir pandamı bu yaz da yangınlar nedeniyle zor zamanlar geçirdi.
Marmaris olarak hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadık. Yangının yaralarını hızla sardık. Marmaris’te yaşamın normale dönmesi için büyük gayret gösteriyoruz. Yanan ormanlık alanların tekrar eski haline gelmesi için zamana ihtiyaç var. Buraların hiçbir şekilde turizm, maden veya farklı bir yapılaşmaya izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“MEDYA, İNSANLARIN AKCİĞERİ GİBİDİR”
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, gazetecilerin sorunlarının masaya yatırılarak, çözüm önerilerinin sunulduğunu kaydederek, “Bu bir imecedir. Özgürlük alanlarını geliştirip sorunları yerelde çözebilmek için bir araya geldik. Medya insanların akciğeri gibidir. Meydanın sesine ve özgürlüğüne olan inançla geleceğe daha umutla bakacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.
“GAZETECİLİK ZOR ZAMANLARDAN GEÇİYOR”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş ise konuşmasında şunları söyledi: “Gazetecilik zor zamanlardan geçiyor sözünün gölgesinde bir aradayız. Toplantının adı yerel medya çalış tayı olsa da burada konuşulan her sorunun evrensel gazetecilik sorunları olduğunu biliyoruz.
Basın sektöründe 12 bine yakın işsiz meslektaşımız var. Gazeteciler dönemlerinin tanığıdır, tarihe not düşerler. Bu nedenle ısrarla, gazeteciliğin suç olmadığını söylüyoruz. Gazetecilik, bütün bu güç koşullara rağmen hala ayaktadır, ayakta kalmaya da devam edecektir.”
“ANADOLU BASINI BİTİYOR, YOK OLUYOR”
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, Anadolu’daki gazetecilerin büyük sorunları olduğunu ifade ederek, “Anadolu basını bitiyor, yok oluyor” dedi.
Karaca, 3 ay boyunca Anadolu’da 45 il dolaştığını ve Anadolu basının zor durumda olduğunu kaydederek, “Anadolu basını bitiyor, yok oluyor. Anadolu yanıyor, resmi ilan alan gazetelere bakıyoruz, bin 800 olan günlük gazete sayısı 900’e düştü. 100 civarında uydu televizyonu 50’ye düştü. Anadolu’da sorun çok büyük. Maaşların iyileştirilmesi talebimiz vardı. Anadolu’da asgari ücret alan gazeteci sayısı yüzde 50 yoktur. Gazete sahibi çaresiz” ifadelerini kullandı.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü de konuşmasında şunları kaydetti:
“Halk adına kamu otoritelerini denetleme görevini üstlenen gazeteciliğin sorunları ve sorunlara çözüm geliştirme zorluğu ne yazık ki bu tehlikeyle karşı karşıyadır. Türkiye’de medya sermayesi sil baştan ele alınmalıdır.”
“BU MESLEĞİN BİR LİSANSI YOK”
“Biz yerel medyanın temsilcileri birçok konuyla boğuşuyoruz” diyen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise şunları söyledi:
“Yerel basın zaten zor durumdayken iki ay önce tasarruf genelgesi yayınlandı. Bugün, “Türkiye’nin yerel gazeteleri yaşam savaşı veriyor” denilse yeridir. Herkes “Yerel gazeteler bitiyor mu?” diyor ya ben farklı düşünüyorum.
Belki de yerel medya en güçlü olacağı zamanları yaşayacak. Evet yeter ki baskı değil, destek görelim. Bu mesleğin bir lisansı yok ve önüne gelen yapabiliyor. En büyük sorunumuz bu. Siyasi zemin zorlaştıkça medyanın üzerindeki sorun katmerleşiyor.
Zamlar fırtına gibi üzerimize geliyor. Yerel basına zarar veren gündemlerle uğraşıyoruz. Sorunları biliyorsak, çözüm önerilerini de kendi gücümüzle bulacağız. Dijitalleşmeyi göz ardı edemeyiz. Bizlerde kendimizi geliştireceğiz.”
“SORUNLARIN AZALMADIĞINI ARTTIĞINI GÖRÜYORUZ”
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ise yerel basın ile bir arada olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Sertel, 2018’de de Anadolu basınının sorunlarına yönelik bir toplantı düzenlediklerini anımsatarak, “2018’den 2021’e kadar Anadolu basınının sorunlarının azalmadığını arttığını görüyoruz. Yaptığımız bu çalış tay, CHP iktidarında yapacağımız çalışmalara ışık tutacak. Biz, özgür bir basın istiyoruz” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından yerel medyanın sorunları ve çözüm önerileri yuvarlak masa toplantıları gerçekleştirildi. Yerel medya sorun ve çözüm yolları ile yuvarlak masada tartışma yapıldı ve raportör kaleme aldı.
“BASININ TEMEL SORUNU ÖZGÜRLEŞEMEMESİDİR”
Basın İş Sendikası Genel Başkanı Savaş Nigar ise 1970 ve kısmen 1980’lerde basında örgütlenme sayısının bugüne göre yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Bazı muhalif gazeteler dışında toplu sözleşme yaptığımız gazete yok. Basının temel sorunu özgürleşememesidir. Basın İlan Kurumu’nun yapısının kökten değiştirilmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş da gazetecilerin Türkiye’de sektörde 50 bin kişilik bir ekip olduğunu kaydederek, bunun yanında 300 meslek örgütünün olduğunu söyledi. Durmuş, “Bazıları gemilerini kurtarıyor.
Bütün çoğunluğu batan geminin içerisinde. Bizim tek bir gemi inşa etmemiz lazım. Önce toplum nezdinde bu mesleği saygın bir meslek haline getireceğiz. 70 yıllık bir sendikayız üyemiz bin 400. Sendika batırmıyor. Gazeteciler düşük ücretle çalışıyor, bu da kalitemizin düşmesine neden oluyor” diye konuştu.
Ekonomi Muhabirleri Derneği Başkanı Turgay Türker ise konuşmasında, “Herkes bir yerden bir şey bekliyor. Dolar 10 liraya koşuyor, açıklamalar tatmin etmiyor. Herkes artacak maliyetleri düşünüyor ama biz tirajı artıracak yöntemleri konuşmalıyız. En temel sorun içerik üretmede. Güçlü haber hepimize çok şey katacaktır” ifadelerine yer verdi.
Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak ise konuşmasında şunları söyledi:
“Dijitali fark ettik. Eninde sonunda dijital gelip kapıyı çalacak. Biz buna hazırlıklı mıyız? Dijital olayı geliyor, yeni fırsatlarla geliyor. Medyada demokratikleşmeyi sağlama gibi bir imkân olabilir. Medyada yeni bir yapılanma oluyor.”
“POLİTİKACILARIN ALKIŞA DEĞİL, SAĞLIKLI VE TUTARLI ELEŞTİRİYE İHTİYACI VAR”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Anadolu Buluşması-Marmaris Yerel Medya Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, “Politikacıların alkışa değil sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı var” ifadesini kullandı.
“Gazeteciler çok önemli bir görev yapıyor” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bizim doğru habere ihtiyacımız var. Bir politikacı olarak doğru habere ihtiyacımız var. Sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacımız var. Bazen hatalarımızı, yanlışlarımızı göremiyoruz. Hatalarımızı ve yanlışlarımızı bize bildirecek olan gazetecilerdir.
Meydanın çok önemli bir güç olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Politikacıların alkışlardan hoşlandığı da ifade edildi, ben aksi görüşteyim. Politikacıların özellikle iktidar sahiplerinin en çok eleştiriye ihtiyaç duymaları gerektiğine inanıyorum.
Devleti yönetenler bazen hata ve eksikliklerinin göremeyebilirler sabah medyada eğer ülkenin herhangi bir yerinde su borusunun patladığını önce gazeteden, televizyondan öğrenirler.
Gazeteciliğin işlevi yaşanan sorunları iktidar sahiplerine aktaran çok önemli bir organ olduğunu bilmeliyiz. Politikacıların alkışa değil sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı var. Bir fotoğrafın toplumu nasıl etkilediğini görüyoruz, tanık oluyoruz.
Medya toplumu etkileyip, algıları değiştirebilir ama hayatın gerçekleri var. Eğer bir iktidar medyayı sürekli kendisini sürekli öven bir organ haline getirmek istiyorsa, bağımsız medyayı bir şekilde yok etmek isteyecektir.
Birinci yolu medya patronuna baskıdır. Türkiye’nin yaşadığı temel sorunlardan birisi bu, medya patronu üzerine yoğun bir baskı. Basın İlan Kurumu, çok iyi niyetlerle kurulmuş bir kurum ama bugün gücü yani iktidarı sorguladığı için ‘Size ceza veriyorum, ilan vermiyorum’ diyen bir ceza infaz kurumuna dönüşmüş durumda.
Türkiye’nin buradan çıkması lazım. Başka bir konu RTÜK, kuruluş amacının tümüyle dışına çıkmış durumda. Sansür kurulu olmanın dışına çıkmak durumundadır. Bütün bunların dışında; bazen yargıyı da sopa olarak kullanıyorsunuz.
Bir başka sorun sahte tirajlar. Bağımsız bir denetçi incelesin, gerçek tirajlar üzerinden BİK katkıyı versin. Başka bir şey kamu reklamları, sadece iktidarı öven yerlere gidiyor. TRT’nin tarafsızlığı, bağımsız bir kurum ama bağımsız olmadığını herkes biliyor. Doğrudan gazetecilere fiili saldırılarda oluyor.
Haber yapan gazetecinin kesinlikle tutuklanmaması lazım. Yargılama olabilir ama onu daha başlangıçta gözaltına alıp, tutuklarsanız medya özgürlüğüne büyük bir darbe vurmuş olursunuz. Basın Kartı; kimin gazeteci olup olmadığına siyasi iktidar karar veremez, gazeteci kurumları verir. Bunun bağımsız, duayen gazeteciler tarafından oluşturulan bir kurul tarafından verilmelidir.
BİK’in yeniden yapılanması lazım. Tirajların bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi ona göre Basın İlan Kurumu’nun kaynak aktarması gerekiyor. BİK’in fiyat tarifeleri de siyasi iktidarın iki dudağının arasında. BİK’in yerel medyaya pozitif ayrımcılık yapması lazım.
Yerel medyanın zor şartlarda görev yaptığını ve büyük sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. Medyada sendikalaşma zorunlu olmalı. Sosyal medya giderek gelişen bir alan, burada da bir teyit mekanizmasının oluşturulması gerekiyor. Çok daha önemlisi gazetecilerin etik değerlere bağlı olarak çalışmasıdır.”
İlk gün gerçekleştirilen seminerlerin ardından ikinci gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasıyla devam eden çalıştay, sonuç bildirgesinin yayınlanmasının ardından sona erdi.