Tüm Türkiye genelinde 81 ilde ortaklaşa yapılan açıklama ile Türkiye de milyonlarca asgari ücret çalışanının sorunları kamu oyu ile paylaşıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya İl Başkanı Enver Kiraz’ın yaptığı “Asgari Ücretten Vergi ve Kesintilere Son Verilsin” basın açıklamasına emek iş kollarında başkan ve yöneticilerde destek verdiler.
Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Osman Nuri Solmazgül, Emek Sağlık- İş Sendikası Şube Başkanı Çetin Tatar, Demir yol-İş Sendikası Şube Baş temsilcileri Ali Albay, Yakup Kaya ve Ali Yorulmaz, Eğitim-Sen Şube Başkanı Kazım Albayrak, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Şube Başkanı Hasan Akdemir, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı Sakine, Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı İbrahim Göçmen, Uluslararası Diriliş Hareketi (UHD) Başkanı Mehmet Zafer, birçok partili ve vatandaşın katılımı ile Soykan Parkı’nda gerçekleştirildi.
ASGARİ ÜCRETTEN VERGİ VE KESİNTİLERE SON VERİLSİN
Soykan parkında yapılan basın açıklamasına emek kesimi sendika dernek temsilcileri ile birlikte asgari ücretle çalışan Malatyalılar ve CHP örgütü de destek verdi.
Basın açıklamasını CHP Malatya il başkanı Enver Kiraz yaptı.
Kiraz yaptığı açıklama da “ Türkiye’de 7 milyondan fazla asgari ücretli çalışan ve aileleri açlık sınırı altında yaşıyor.
Açlık sınırı altında asgari ücret alan milyonlarca çalışanın dengeli ve sağlıklı beslenme hakkı yok.
Asgari ücretli çalışanlar aldığı ücretle kirasını, faturalarını ödeyemez durumda, çocuğuna okul harçlığı dahi verememenin ağır yükü altında.
Telefon ve araba almaya hakkı yok; ama geçmeyeceği üçüncü köprünün yapım parası kendisini açlığa mahkûm eden asgari ücretinden kesiliyor.
Asgari ücretli çalışanlar açlığa ve yokluğa mahkûm edilmişken; bir yandan da ağır vergi yükü ile karşı karşıyalar.
Asgari ücret, adı üzerinde en düşük ücrettir. Ve Türkiye’de toplumun en düşük gelire sahip olan asgari ücretlilerden yüksek oranda vergi kesintisi yapılmaktadır.
Bir asgari ücretli yılın dört ayından fazla bir sürede sadece vergi ödemek için çalışmaktadır. Öte yandan iktidar 10 yılda beşli çeteye tam tamına 128 kez vergi affı getirmiştir. Her bir kurumda 3’er 5’er maaş alan yandaş bürokratların bu ülkeye vergi ödeyip ödemediği belirsizdir.
Yandaş şirketlerin vergi ödememek için mal varlıklarını başka ülkelerdeki banka hesaplarına gönderdiği, uluslararası belgelerce tescillenmiştir.
Yandaşından almadığı vergiyi vatandaşından alan tek adam rejimi yandaşın borcunu vatandaşa ödetmektedir.
Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak tek adam şahsım hükümetinin asli görevi haline gelmiştir. Türkiye’de vergi kaçıranları, vergi affından yararlananlar düşünüldüğünde, açlık sınırı altında yaşayan asgari ücretlilerden vergi kesintisi yapılması en büyük adaletsizliktir.
Şu an asgari ücret brüt olarak 3 bin 577 TL’dir. Asgari ücretten yapılan vergi ve SGK kesintilerinden sonra bir asgari ücretlinin eline 2825 TL geçmektedir. Çünkü asgari ücretliden gelir vergisi, SGK işçi payı, İşsizlik Sigortası primi payı, damga vergisi olmak üzere yapılan aylık toplam kesinti tutarı 752 TL’dir.
Bir başka deyişle asgari ücretten kesintilere son verildiğinde, asgari ücretlinin geliri 752 TL artışla 3 bin 577 TL’ye yükselecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak sadece 2018 yılından itibaren bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde defalarca kanun teklifleri ve önergeler verdik.
Başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun imza sahibi olduğu, ‘asgari ücretten vergi kesintisine’ son verilmesine ilişkin verdiğimiz kanun tekliflerimiz halen mecliste bekletilmektedir.
En son Ekim 2021’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki Vergi Yasası görüşmelerinde “Asgari ücretlilerin gelir vergisinden muaf bırakılması” önerisi partimizce sunulmuş, önerimiz AKP-MHP oylarıyla reddedilmiştir.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, asgari ücretliler vergi ödemesin, aldıkları ücretten herhangi bir kesinti olmasın, en azından asgari ücret insanca yaşanabilecek bir seviyeye çekilsin derken; AKP ve MHP ittifakı ısrarla ve inatla asgari ücretlilerin vergi yükü altında ezilmelerine, açlık sınırı altında yaşamalarına göz yummaktadır.
Halkın temel besin gereksinimlerinden kaçınarak sadece abur cubura 1000 TL ödeyen Cumhurbaşkanından, asgari ücretlinin sofrasından eksilen ekmeğin hesabını bilmesini elbette bekleyemeyiz.
Daha geçtiğimiz günler AKP Yetkilileri “Herkesin cep telefonu var, arabası var” diyordu. Şimdilerde ise “Asgari ücreti en azından insani yaşam seviyesin getireceğiz” demiş.
Yani milyonlarca asgari ücretlinin açlık sınırı altında yaşadığını kendileri de itiraf etmiş. Peki, bu itiraflar yeterli mi? Elbette değil.
Ekonomik buhranın en büyük bedelini; aç kalan, kirasını karşılayamayan, faturasını ödeyemeyen, asgari ücretliler ödemektedir.
Türkiye şu an Avrupa ülkeleri arasında en düşük brüt asgari ücrete sahip olan Arnavutluktan sonra ikinci ülkedir. Dünya’nın en büyük ucuz iş gücü ülkesi olarak bilinen Çin’de dahi ortalama asgari ücret 387 dolar iken, TL’deki hızlanan değer kaybıyla birlikte Türkiye’de asgari ücret 300 doların altına inerek 297 dolara kadar düşmüştür.
Şimdi kalkıp, asgari ücreti insanca yaşanabilecek bir seviyeye getireceğiz diyenler, eğer ki bu görüşlerinde samimilerse hodri meydan!
Adil bir dünya diye nutuk atan, “Dünya 5’ten büyüktür” diye sürekli sözüm ona dünyaya mesaj veren Cumhurbaşkanı, evvela kendi ülkesindeki adaletsizliğe son versin.
Yıllardır bekletilen kanun tekliflerimiz meclise getirilsin ve asgari ücretliden vergi kesintisine son verilsin.
Asgari ücret en azından yeni yıla kadar 3 bin 577 TL seviyesine getirilsin.
İktidara son çağrımız! Bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa derhal son verilmelidir. Asgari ücretteki vergi zulmü ortadan kaldırılmalıdır.
Eğer ki iktidar yine bu çağrımıza kulak vermez ise;
Seçim yakındır!
Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidarımızda; asgari ücretlilere uygulanan vergi zulmüne son vereceğiz, iktidarımızda asgari ücretten vergi kesintisini kaldıracağız!