ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

ZEYNEL ABİDİN VAKFINDA ABDAL MUSA LOKMASI YAPILDI

 

28 Kasım 2021 05:13
ZEYNEL ABİDİN VAKFINDA ABDAL MUSA LOKMASI YAPILDI

 

 

Her yıl Düzenli olarak aynı tarihlerde Zeynel Abidin Vakfı ve Cem Vakfı'nın birlikte düzenlediği “Abdal Musa Lokması “ bu sene de aynı şekilde dualarla yapıldı ve hazır bulunan canlara dağıtıldı.

Malatya da ki duyarlı Canlarla bir araya gelinen bu günde alevi geleneği ve Abdal Musa ya olan saygının dile getirildiği lokma gününde Malatya da ki dedeler bir araya gelerek hoş sohbetler gerçekleştirdiler.

CHP İl başkanı Enver Kiraz ve arkadaşları da Zeynel Abidin vakfında lokma etkinliğine katılarak lokmaya katkı sundular

Abdal Musa;  Kısaca anlatmak gerekirse (Ansiklopedi alıntı)

 

ABDAL MÛSÂ

 

“ Menkıbeleri Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ile ilgili rivayetlere karışan ve Bektaşî an‘anesinde önemli bir yeri olan Anadolu abdallarından biri.

 

       Abdal Mûsâ’nın gerçek şahsiyeti, tarihî diye ileri sürülen rivayetlerin menkıbe ve şahsî yorumlara dayanması dolayısıyla çok müphemdir.

        Belîğ’in, Bursa’nın fethinden önce Buhar’dan gelen kırk abdaldan biri olarak gösterdiği Abdal Musa, Âşık paşazade’de Bektaşî olarak zikredilir. Taş köpri zâde, Âlî ve Hoca Sâdeddin gibi tarihçiler, onun Bursa’nın fethinde Sultan Orhan’la birlikte olduğuna ve Geyikli Baba ile aralarında yakın bir münasebetin bulunduğuna işaret ederler.

          Meşhur Bektaşî velîsi Kaygusuz Abdal’ın Abdal Mûsâ’dan icâzet alışı, Kaygusuz Abdal Menâkıbı’nda genişçe anlatılmaktadır. Bazı Bektaşî kaynaklarında ve Finike yakınlarındaki Kâfî Baba Tekkesi kitâbesinde Abdal Mûsâ “pîr-i sânî” lakabı ile anılmakta ve kurduğu tekke, Bektaşîliğin dört dergâhından biri sayılmaktadır.

           Bektaşî âyini icra edilirken çevreye serilen on iki posttan on birincisinin Ayakçı Şah Abdal Mûsâ Sultan Postu şeklinde adlandırılması, onun Bektaşîler arasındaki yerinin önemini göstermektedir.

            Abdal Mûsâ ile ilgili rivayetler hem Teke (Antalya), hem de Bursa ve çevresinde teşekkül etmiştir. Bursa’daki Abdal Mûsâ ile Elmalı’daki Abdal Mûsâ’nın iki ayrı şahıs olduğu iddiası, Bursa ve Elmalı’da Abdal Mûsâ adına bağlanan iki ayrı türbenin varlığını açıklamak maksadıyla ortaya atılmış olmalıdır.

            Aslen Azerbaycan’ın Hoy şehrinden olan, pîrinin de Yatağan Baba adında meşhur bir velî olduğu kaydedilen Abdal Mûsâ ile ilgili an‘ane ve menkıbelerin Bursa ve Teke gibi iki ayrı yörede yerleşmiş olmasını, yukarıdaki rivayetin takip ettiği seyri göstermesi bakımından ele almak daha doğru olur.

            Hükümet merkezi Bursa çevresinde doğan Abdal Mûsâ an‘anesinin eskiden beri heterodoks (Sünnî olmayan) Türk oymaklarının yaşadığı Aydın taraflarına intikal ettiği ve yine o vasıta ile koyu bir Şiî-Bâtınî merkezi olan Teke civarına girerek yerleştiği söylenebilir. Bu tür inançlara bağlı Tahtacılar zümresinin buralarda yoğun olarak bulunduğu düşünülürse konu daha iyi anlaşılmış olur.

          Abdal Mûsâ’nın tarihî şahsiyetini kısmen de olsa aydınlatabilecek iki belge vardır. Bunlardan birincisi, Denizli’de bir çeşmenin sağ duvarında bulunan ve harap bir tekkeye ait olduğu tahmin edilen 811 (1408) tarihli kitâbede eş-Şeyh Mustafa Abdal Mûsâ adının bulunmasıdır.

              Orhan Gazi ile birlikte Bursa’nın fethine katıldığı söylenen bir kimsenin bu tarihlerde hayatta olması düşünülemez. Fâtih devrinde Teke-ili’ne ait resmî bir belgede ise Finike yakınlarındaki Abdal Mûsâ Tekkesi’nden bahsedilmektedir. Burada zikredilen tekke, Finike yakınlarında bulunan ve kitabesinden 1815’te tamir edildiği anlaşılan Kâfî Baba Tekkesi olmalıdır. Bu belge, adı geçen tekkenin XIV. yüzyıl ortalarında kurulduğunu göstermektedir.

 Elmalı’daki Abdal Mûsâ Tekkesi ise, Evliya Çelebi’nin de belirttiği gibi, XVII. yüzyıl ortalarında çok gelişmiş olup burada Ehl-i sünnet esaslarına bağlı üç yüzden fazla mücerred derviş yaşamakta idi. Elmalı yakınlarındaki tekkenin Bektaşîliğin XVI. yüzyıldaki gelişmesinden sonra kurulduğu ve Abdal Mûsâ ile ilgili rivayetlerin yavaş yavaş Finike’den buraya intikal ettiği tahmin edilmektedir.

          Finike dergâhı ile ilgili rivayetlerin XVII. yüzyılda bile devam ettiği, Evliya Çelebi’deki bir kayıtta görülmektedir.

Ustazâde Yûnus Bey’in verdiği bilgilerden, XVIII. yüzyıl sonlarından itibaren Girit Bektaşî şeyhlerinin Elmalı dergâhında yetiştikleri ve burasının XIX. yüzyılın ilk yarısında faaliyette olduğu anlaşılmaktadır.

             Yeniçeri Ocağı’nın ilgası ve Bektaşî tekkelerinin kapatılmasından sonra Nakşîler’in eline geçtiği tahmin edilen Elmalı Abdal Mûsâ Tekkesi’nin 1911’lerde harabe halinde olduğu, bir türbedarı bulunduğu, vakıf gelirlerinin de yılda otuz bin kuruşu geçtiği bilinmektedir.”

*************

LOKMA ETKİNLİĞİ

 

 Zeynel Abidin türbe alanında düzenlenen lokma etkinliğe bazı siyasi parti temsilcileri ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

          Lokma etkinliği ile bir değerlendirme yapan Zeynel Abidin vakfı Malatya şube başkanı Celal Abbas Karaduman  “1400 yıllarında Abdal Musa'nın düzenlendiği bu tür etkinlikler günümüze kadar geldi. Bu etkinliklerin amacı birlik ve beraberliğimizi sağlamaktır. Artık kurbanlarımız rahatlıkla kesiliyor. Burada herkese dağıtılıyor. Birlik ve beraberliğimiz var. 1400 yıl önce nasıl ki birlik ve beraberlik sağlanıyorsa bugün de birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.” dedi.

           CEM Vakfı Malatya şube başkanı Eşref Doğan ise yaptığı açıklamada: “Yiğitliğin, aklın, inancın, sevginin simgesi olan birlik ve beraberlik ateşiyle tutuşan Orhan Gazi’nin silah arkadaşı, Anadolu’nun gözcüsü Türk düşünürlerinden Abdâl Musa Sultan günümüzden yaklaşık yedi yüzyıl önce yaşamıştır. Ölümünün üzerinden yedi yüzyıllık bir süre geçmesine karşın Anadolu insanının bu soylu Horasan Erenine saygısı canlı ve dipdiri ayaktadır.” dedi

Lokma dağıtılmadan önce Alevi dedesi Ali ekber Karaduman lokma duası okudu

Daha sonra yapılan lokma tüm ziyaretçilere dağıtıldı.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.