Malatya TSO Başkanı Sadıkoğlu’ndan asgari ücret açıklaması

            Malatya TSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “İşvereni ve işçiyi koruyan, enflasyon ile erimeyen, işverene vergi yükü oluşturmayan bir asgari ücret bekliyoruz” dedi.

Milyonlarca çalışanın ve işverenin merakla beklediği 2022 yılı asgari ücret zammı görüşmeleri 1 Aralık 2021 itibariyle başlıyor.

 Devam eden salgının etkisi ve enflasyon-kur-faiz tartışmalarının olduğu bu dönemde belirlenecek olan zam oranının hem işçi hem işveren açısından daha büyük önem kazandığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Ülkemizde sanayi, hizmet ve tarım sahasında çalışan yaklaşık 14 milyon işçi bulunuyor ve bunun yaklaşık yüzde 44’ünün asgari ücret üzerinden maaş aldığı düşünülüyor. Hal böyle olunca asgari ücret kararı büyük önem arz ediyor” dedi. 

“HEM İŞÇİ HEM İŞVEREN TARAFINI MEMNUN EDECEK BİR ORAN BEKLİYORUZ”

             Tüm kesimleri memnun edecek bir zam oranı beklediklerini ifade eden Başkan Sadıkoğlu, “2020’de yüzde 15, 2021’de yüzde 21 artırılan net asgari ücret şu an 2 bin 825 lira. Elbette içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar göz önüne alındığında işçimizin beklentisi bu yıl oldukça yüksek.  

          Asgari Ücret Tespit Komisyonunun görüşmeleri sonrasında ortaya çıkacak olan zam oranının hem işçi hem işveren tarafını memnun edecek bir oran olacağını umut ediyoruz. Salgının devam ediyor olması, kurdaki dalgalanma, hammadde ve girdi maliyetlerinde ciddi artış iş dünyasını derinden etkiliyor.

           İşverenlerin üretimlerini, ticaretlerini, ihracatlarını sürdürebileceği, çalışanların da refah seviyelerini koruyabileceği bir zam oranı bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

“İŞVEREN MALİYETLERİNİN DÜŞÜRÜLECEĞİ BİR ASGARİ ÜCRET BEKLİYORUZ”

            İşçinin beklentisinin karşılanacağı, işletmelerin sürdürülebilirliğinin zarar görmeyeceği ve işveren maliyetlerinin düşürüleceği yeni bir asgari ücret beklediklerini kaydeden Başkan Sadıkoğlu, şunları söyledi; “İşverenler olarak işletmelerimizi ayakta tutabilmek, istihdama devam edebilmek, işçilerimiz de yaşam standartlarını insani şekilde devam ettirebilmek için öngörülebilirlik istiyoruz. O nedenle işvereni ve işçiyi koruyan, enflasyon ile erimeyen, işverene vergi yükü oluşturmayan bir asgari ücret bekliyoruz.

             Devletimizin de bu süreçte özellikle asgari ücret maliyetleri üzerinden işverenimizi desteklemesinin elzem olduğunu düşünüyoruz. Asgari ücret enflasyon oranı üzerinde artmalı, ancak asgari ücrette vergi kaldırılmalı, gelir vergisi dilimleri yükseltilmeli, asgari ücret desteği artırılmalıdır. Ülkemizin geçtiği her türlü zorlu süreçte elini taşın altına koyan işverenlerimizin talepleri dikkate alınmalıdır.”