Günlerdir bir gazetecinin iddiaya göre darp edilmesinin bağlantısı olarak sözüm ona suçlanan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü ve eşi Ercan Karabulut hakkında olmadık eleştiriler in yapılması üzerine “ MALATYADAN.COM “ İnternet sitesi imtiyaz sahibi Murat Karakoç birebir Rektörle özel röportaj yaparak olayları abartanları atamalar isteyen bir takım kişi ve kurumların gizli saklı işleri ilişkilerini ortaya çıkarmaya çalışılmaktadır.
MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay karabulut ile gerçekleşen röportajda her türlü soru sorulmuş ve cevaplanmıştır.
İşte MALATYADAN.COM İnternet sitesi Murat Karakoç’un Röportajı
“ Malatya Kamuoyunun aylardır beklediği Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut ile yılın röportajını gerçekleştirdik.
Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut uzun süredir kendisi, eşi ve rektörü olduğu üniversite hakkında bir takım eleştiri ve iddialara Malatya’nın en güvenilir haber kaynağı olan Malatyadan. com’u seçerek yanıt verdi.
Murat Karakoç; “ Şehir dışında ikamet ediyor olmam dolayısıyla kurulduğu günden bu yana gidip ziyaret etmediğim nadir kurumlardan biri olan Turgut Özal Üniversitesi’ni geçtiğimiz hafta gidip gezince çok şaşırdım.
Çocukluğumun geçtiği toprakları tanıyamadım desem yeridir. Baya gelişmiş ve değişmiş olan kam püse hayranlığımı gizleyemedim. Kahvelerimiz söylendi ve kıymetli rektörümüz Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut ile herkesin merakla beklediği yılın röportajını gerçekleştiriyoruz.
İlk sohbet ve GİRİŞ SORU; Efendim öncelikle merhaba, Malatya’da bu alanda yüzlerce site, gazete, tv, dergi varken sadece bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederim. Bu tercih şehrimizin güvenilir haber kaynağı olduğumuzu bir kez daha perçinledi. Zorlu bir süreç yaşandı, bir takım grupların saldırısı ve iftiralarına maruz kaldınız. Geçmiş olsun umarım en kısa sürede başarılarla adınız ve kurumunuzdan bahsettirirsiniz.”
CEVAP Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut; Güzel dilekleriniz ve temennileriniz için teşekkür ederim. Evet zor bir süreç geçirdik, geçirmeye de devam ediyoruz. Alman filozof Friedrich Nietzsche tarafından söylenen “ Beni öldürmeyen şey, beni güçlü kılar,” sözü tamda böylesi bir süreç için söylenecek en güzel söz olur.
Çünkü ben her zaman zorluklar altından güçlükle kalkmayı ve memleketime faydalı olmayı misyon edinmiş bir bilim insanıyım. Sorularınızı içtenlikle yanıtlamaya çalışacağım. Kısır çekişmelerin noktalanması ve şehrimize değer katmaya, zorlu pandamı koşullarında eksik kalan öğrenim hayatının kesintiler olmaksızın normal akışıyla sürmesini diliyorum.
Soru:
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gecesi yaşanan darp olayı ardından siz ve eşiniz bir haber sitesi tarafından hedef gösterildi. Bu site ve çalışanları ile diyalogunuz nedir. Sizden ne istiyorlar?
Cevap:
Öncelikle her türlü şiddete karşı olduğumuzu belirtiyor ve bunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bir üniversite olarak en büyük hedefimiz ve gayemiz de bilinçli nesiller yetiştirmek. Günümüzde birçok alanda şiddet ile ilgili duyumlar oluyor ve kesinlikle şiddet bir çözüm değil, şiddet acizliktir. Bizler her zaman yapıcı rol izliyoruz, tabi ki zorluklarla karşılaşıyoruz.
Bunlar hayatın her yerinde vardır. Yollar yürümek, engeller aşılmak için vardır. Bizler hukukun, adaletin üstün olduğu bir ülkede yaşıyoruz, hiçbir dayanağı olmayan yalanlara da hukuk çerçevesinde gerekli yanıtı verdik vermeye de devam edeceğiz.
Soru:
Sizi ve üniversiteyi hedef alan bazı medya grupları tuhaf bir şekilde eşiniz Ercan Bey ile de uğraşıyor eşinizden ne istiyorlar?
Cevap:
Evet, öncelikle şunu belirtmek istiyorum, Malatya Turgut Özal Üniversitesi sadece bir üniversite değildir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Malatya’mızın geleceğidir, ülkemizin geleceğidir. Çünkü bizler bilim insanlarıyız ve bilim insanları yetiştiriyoruz, üretiyoruz. Tabi ki üreten, geliştiren ve çabalayan insanları destekleyen çok büyük kitleler varken, meyve veren ağacı adeta taşlayan kesimlerde oluyor.
Bu konuda şunu belirtmek isterim, üniversitemiz kurulduğu günden itibaren bir kesim yapılan hizmetlere engel olmak için çaba harcamıştır. Ancak gerek personellerimiz gerekse de öğrencilerimizin umutlu bakışları, çalışmaları bize her zaman daha da gayret verdi. Onlar bu tür karalama çabasına girdikçe bizler daha çok çalıştık, daha çok gayret ettik.
Evet, bugün kurulduğumuz günden bu yana yapılan çalışmaların sonuçlarını çok net görüyoruz. Eşim Ercan Karabulut da ben daha akademisyenliğe başlamadan önceki yıllardan bu yana eşim her zaman yanımda oluşmuştur ve bu süreçte de aldığım tüm kararlarda da destek olmaktadır.
Soru:
"MTÜ’ den Şehit Çocuğuna Görülmemiş Ceza!" Başlıklı haber ile ilgili olarak kimdir bu şehit çocuğu geçmişte neler yaşandı aranızda?
Cevap:
Bizler bu vatan toprağı uğruna her şeyimizi korkmadan verecek insanlarız. Vatanımızın bir karış toprağı dahi bizler için en kutsallarımızdır. Bu düşüncelerimizi de tüm öğrencilerimize aşılıyoruz, onları da bu bilinç ile yetiştiriyoruz.
Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz etkinlik ve çalışmalarımız da bunların en büyük göstergeleridir. TÜGŞAV Başkanı Gazi Lokman Aylar ile üniversitemizde gerçekleştirdiğimiz programlar öğrencilerimizin bu alanda daha da bilinçlenmesi için önemli rol gösteriyor. Evet, Şehit Çocuğuna Görülmemiş Ceza! Başlıklı bir yazı vardı peki bunun arka yüzünde ne var.
Evet, personellerimiz bizler için çok değerlidir. Ancak personellerimiz arasında da hiçbir zaman ayrım yapmam, çalışan çabalayan personelimin hakkını da kimseye yediremem. Şehit yakınlarımızın başımızın üstünde yeri var fakat bu şerefli unvanın asla kirletilmesine başka olaylara alet edilmesine izin veremem.
Bu konu kurumumuz içerisinde gerçekleşmiş ve bahsi geçen kişi bu konudan mahkeme kararı ile de ceza almıştır. Konuyu çarpıtmak da tabi ki bu kitlenin aciz bir oyunu olsa gerek.
Soru:
Gündeme getirilen ve Sürekli temizlikçi olarak küçümsenen Ezgi B. İsimli personelinizin görevlendirilmesi neden eleştiri konusu yapılıyor. Bu görevlendirmede kanuna herhangi bir aykırılık var mıdır?
Cevap:
Evet, bu konu da şunu net bir şekilde ifade edebilirim, devletimizin kanunları, yasaları var. Burası bir kamu kurumu ve kanunsuz hiçbir iş yapılamaz. Üniversitemizde çalışan, emek harcayan bir personelimizin yükselmesi gayret etmesi neden ve nasıl birilerini rahatsız edebilir.
Çabalayan, gayret eden ve emek veren herkes, tahsilini de yeterli seviyeye getirerek kendilerini geliştirebilir. Ben tüm personellerimizin de kendilerini gerek memur olarak, gerek müdür, amir olarak gerekse de akademik olarak geliştirmelerini yürekten isterim.
Bu konu özellikle bir kadın akademisyen olarak ben de birçok zorluk yaşadım, hatta zamanında teknikerlik de yaptım, bu süreçte kendi çalışma ortamımı da temizledim ancak çabalayarak gayret ederek, pes etmeden bugün birçok bilimsel çalışmaya imza attım.
Cumhurbaşkanımızın da tensipleri ile rektörlük görevini de en iyi şekilde yerine getirmek gayreti içerisindeyim. Bugün bir kadın rektör olarak geleceğin rektörlerini, geleceğin akademisyenlerini, bilim insanlarını yetiştiriyoruz. Ezgi hanım da evet birçok zorluk içerinde çalışan, çabalayan ve gayret eden, bir çalışanımız.
Evet çok büyük zorluklar yaşamış ama asla pes etmemiş. Bugün akademik olarak çalışmaları sonucunda da gayretlerin sonucunu olarak kadın akademisyen kimliğine sahip olmuştur.
Bir kadının başarısı neden başkalarını bu kadar rahatsız eder ki, sürekli temizlik işçisi gibi ithamlar, temizlik işçiliğini aşağılayıcı bir meslek gibi ifade etmek ne kadar ayıp, ne kadar küçük düşürücü. Onlar bizim için çok değerli bizler bir vücudun uzuvları gibiyiz, her alanda bir personelimizin eksikliği dahi bizi bir adım geriye atar.
Soru:
Mal varlığınızda artışın olduğu ve zenginleştiğiniz yerel ve ulusal medyada yer aldı. Bu konuda neler söylersiniz?
Cevap:
Bu konuda şunu söyleyebilirim daha önceden de benim evim arabam ve onun dışında da mal varlığımız vardı. Eşim Ercan Karabulut özel sektörde de yıllarca çalışmış gayret göstermiştir ve bir ekonomik gelire sahiptik. İnsanların özel hayatına müdahale etmek asla gazeteciliğe basına sığmaz. Ailemin hatta çocuklarımın dahi isimleri ile prim yapma çabasına girmiş acziyet de insanlar görüyoruz. Bunlar tabi ki zarar vermek için yapılıyor.
İcra ile ilgili olabildiğince çarpıtılmış yazılar ile karşılaştık, kapattığım kredi kartımda ki unutulan borçtan dolayı gelen cezayı komik bir şekilde çarpıtmış ve icralık, borç batağında gibi yansıtma çabası çok gülünç ve değersiz ithamlardır.
Ancak amaç ne, kime zarar vermek istiyorlar, şahsıma mı, aileme mi, yoksa Malatya’mıza mı? Evet, Malatya Turgut Özal üniversitesi bilimle çalışan, kaliteyle yükselen üniversitemiz Malatya’mıza neler kattı. Malatya’mızın sanayicilerini düşünen onlar için alanlarında uzman kişiler ile araştırmalar yapan, çiftçilerin yanında sorunlarına çözüm arayan, sahada bizzat yanlarında olan bir üniversite.
Kurulduğu günden itibaren öğrencilerinin beğenisini kazanmış, her gün her dakika onların gelişimi için çalışan bir üniversite olarak ülkenin 81 ilinden ve uluslararası çalışmalarıyla birçok ülkeden öğrencileri Malatya’ya kazandıran bir üniversite.
Evet asıl hedef Malatya’mız, çünkü biz Malatya’mıza hizmet ediyoruz. Ürettiğimiz ürünlerimiz, yaptığımız bilim çalışmalarımız ile Malatya’mızın adını her gün daha da ileriye götürüyoruz.
Soru:
Diğer tüm kurumlarda garip bir şekilde her şey gayet normal gösterilirken neden Turgut Özal Üniversitesi sürekli saldırı ve eleştiri alan bir kurum haline getiriliyor?
Cevap:
Çünkü çalışıyoruz ve bu anlaşılan bazı kişileri rahatsız ediyor. Evet anlamlı eleştirilere, yapıcı yorumlara her zaman açığız. Çünkü bunlar bizi geliştirir, büyütür. Ama kesinlikle asılsız mesnetler ile suçlamalar ile yol kat etme çabası asla amacına varamaz.
Çünkü bakıyorsunuz 3 yılda Malatya’ya Tıp Fakültesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sosyal ve Beşeri bilimleri fakültesini kazandırmış bir üniversite var.
Tüm zorluklara rağmen biz daha çok çalıştık ve bu yapılan asılsız yorumların ne kadar boş olduğunu gösterdik. Daha çok çalışacağız bunu da ayrıca belirtmek isterim.
Soru:
2 Yılda 9 rektör yardımcısı ve birçok daire başkanı yine 3 sekreter değişimi iddia edilenler arasında gerçekliği nedir. Gerçekse neden bu kadar değişim gerekti?
Cevap:
Üniversitemiz yeni kurulan bir üniversite ve yeni kurulan üniversitelerde bilindiği gibi birçok personel düzen oturana kadar, görevlendirme ile çalışmaya başlarlar ve görevlendirmesi biten personeller yerine yine üniversitemiz için gayret edecek personellerimiz gelirler.
Ben Turgut Özal Üniversitesi ne atandığımda orda çalışan işçiden tutun akademisyen sayısına kadar çok azdı. Kuruluş kanunu gereği üniversite de kurulan tüm birimler öncelikle rektöre bağlanır ve daha sonra atamaları gerçekleşir. Bu süreçte rektör ekstra görevler geçekleştirir ancak kesinlikle ek bir gelir sağlanmaz. Bu da aslında yazanlar tarafından araştırılınca asılsız bir iddia olduğu görülmüş ve BTK tarafından kaldırılmıştı.
Soru:
Malatya Turgut Özal Üniversitesinin gelişimini nasıl yorumlarsınız. Size göre İstediğiniz düzeyin yüzde kaçındadır?
Cevap:
Gelişimimiz % 101 ama hedeflerimizin henüz en başındayız daha çok yolumuz var.
“Malatya Turgut Özal Üniversitesi, yükseköğretimde ülkemizin istikbali ve istikrarı için bilim üretmeyi görev edinmiştir.”
Bundan 3 yıl önce büyük hedefler ile kurulan Malatya Turgut Özal Üniversitemiz, bugün bu hedefler doğrultusunda özveri ile yetiştirdiği nitelikli mezunlarını veriyor.
Kuruluşumuz da aktif Ziraat Fakültemiz ve 8 Meslek Yüksekokulumuzun yanı sıra, bugün 6 fakülte 9 Meslek Yüksekokulu, 2 Yüksekokul, 11 Uygulama ve Araştırma Merkezimiz ile ulusal ve uluslararası hedeflerimiz ile yükselişimizi sürdürüyoruz.
Aynı zamanda, 1175 öğrencimiz ile kuruluşunu yaptığımız üniversitemizin bugün 5027 öğrencisi var. Toplam 24 lisans bölümümüz, 37 Meslek Yüksekokulu bölümümüz, 41 Meslek Yüksekokulu programımız, lisansüstü 11 anabilim dalı ve 19 bilim dalımız buluyor.
Hedef ve ideallerimiz doğrultusunda öğrencilerimizin geleceğe hazırlanması konusunda önemli gördüğümüz, Fakülte, Meslek Yüksekokulu, Yüksekokul, bölüm ve programların açılması konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
11 Mart 2020’de ilk Covid_19 vakasının ülkemizde görünmesi ile online eğitimler kapsamında 10 Eylül 2020 tarihinde ilk dersini bizzat verdim. “Biz büyük bir aileyiz uzakta da olsak her zaman bir arada olacağız.” Mottosuyla ve “Siz evde kalın biz size gelelim” sloganıyla Malatya Turgut Özal Üniversitesi verimli bir uzaktan eğitim süreci geçirdi.
Uzaktan eğitim sistemimiz ile müfredat derslerimizin yanı sıra, online söyleşi, panel, konferans, kongre programlarımız ile bilinçlendirici topluma da katkı sunan programlar düzenlemekle birlikte sosyal etkinlikler, online konserler, bayramlaşma programları, mezuniyet törenleri düzenledik. Üç yılsa 1000’i aşkın sosyal, kültürel ve sanatsal etkinlik gerçekleştirildi.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak kurulduğu günden itibaren yerli ve milli üniversite olarak çalışmalarımızı planladık. Üretimi teşvik eden, projeler, fikirler üreten kadromuzla, arge ve ürge çalışmalarımızı yoğun bir tempo da gerçekleştirdik.
Soru:
Tüm bu yaşananlardan sonra Malatya’da Yerel Medyaya bakış açınız değişti mi? Gazetecilerin ve medyanın güvenilir olduğunu düşünüyor musunuz?
Cevap:
Basın bizim için çok değerli ve gerçekten doğru ve gerçek haberleri bizlere ulaştıran tüm medya kuruluşlarımıza, basınımıza çok teşekkür ediyorum. Üniversitemizi Malatya’mızın bir değeri olarak gören her zaman yanımızda olan değerli basınımıza da şükranlarımı sunuyorum.
Medya doğru ve dürüst insanların elindeyken tabi ki güvenilirdir. Ancak menfi duyguları ile zarar verme gayesi içinde olan kişiler asla basın veya medya kuruluşu olarak görülmemelidir. Bizler gerçekten basına gönül vermiş herkesin yanındayız.
Soru:
Geçtiğimiz günlerde GESKON tarafından aldığınız ödül ile ilgili olarak CHP il başkanı Enver Kiraz’ın “Anketle ödül mü olur, ölü doğmuş üniversiteden başarı beklenemez ” eleştirilerine yorumunuz ne olur?
Cevap:
Öncelikle ölü doğmuş üniversite cümlesini asla kabul etmiyoruz. Bizim 8 ilçede 10 yerleşkemiz var 6 fakülte, 9 meslek yüksekokulu, 2 yüksekokul, lisansüstü enstitümüz ve binlerce öğrencimiz var. Nasıl bunca şeyi görmezden gelebiliriz.
Aynı zamanda başarı tesadüf değildir bunu da ayrıca belirtmek istiyorum. Türkiye’nin en büyük gençlik kuruluşu olan Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu GESKON Genel Merkezi yıllardır, öğrenciler arasında anket çalışması gerçekleştiriyor, bunu araştıran ve gençler ile ilgili çalışmaları takip eden, derdi gençler olan herkes biliyor.
Evet bu yıl yapılan anketlerde 81 ilden ve KKTC’den gençlerimizin katılımıyla yapılan anket sonucu yılın Rektörü seçilmem ve kurumumuzun da yılın en iyi eğitim kurumu seçilmesi Malatya’dan böyle bir başarının gelmesi bir kesimi rahatsız etmiş gibi görünüyor. Ben tüm gençlerimize teşekkür ediyorum. Daha çok çalışacak daha çok büyüyeceğiz.
Soru:
İşinizi seviyor musunuz? Onca bilimsel çalışma, yoğun tempo birde buna saldırılar eklendi. Bunlar sizi zorlamıyor mu?
Cevap:
Tabi ki insan bu yoğun tempo arasında destek bekliyor ki gerçekten çok büyük destekçilerimiz de var, her zaman yanımızda olan büyüklerimiz ve evlatlarımız var. Bu saldırılar da asla bizi yavaşlatamaz tam aksine daha çok çalışacak daha çok büyüyeceğiz. Üniversitemizi marka üniversite yapma hedefim sürüyor ve görüyorsunuz ki adım adım ilerliyoruz.
Soru:
Ailenize yeterince vakit ayırıyor musunuz?
Cevap:
Ailem gerçekten her zaman yanımda, her zaman en büyük destekçim. Tabi ki vakit ayıramadığım zamanlar da oluyor, ancak asla ihmal etmiyorum, onlar da görevimizin ne kadar kutsal olduğunu oldukça benimsemiş durumdalar.
Açıkçası bir üniversitenin kuruluşu ilmek ilmek işlemek ile oluyor. Uykusuz günleriz oluyor ama öyle bir bağ ki bu asla yorulmuyorsunuz. Bu çabaların sonuçlarını da gördükçe daha da şevk ile çalışıyoruz.
Soru:
En büyük hedefiniz nedir?
Cevap:
En büyük hedefim yetiştirdiğim öğrencilerimi güzel yerlerde görmek, ben bir anneyim, öğrencilerimde benim evlatlarım. Bir annenin en büyük mutluluğu evlatlarının mutluluğudur.
Murat Karakoç; Efendim röportaj teklifimize olumlu yanıt verdiğiniz için teşekkür ederim. Birçok iddiaya Yeterince açıklık getirdiğimize inanıyorum.
Bu bir başlangıç olsun. Kıymetli vaktinizden daha fazla çalmayalım. İlerleyen süreçte daha sık bir araya gelip başarılarınızı konuşmayı ve kamuoyunu bilgilendirmeyi umuyoruz. Söz konusu memleketimiz ve geleceğimizse gerisi teferruattır. Sizlerin de bu uğurda emek harcadığınızı gözlemliyorum. Çok teşekkür eder başarılar dilerim.
Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut; “ Bende gerçekleri kamuoyuna aktarmanız ve kurumumuzun başarılarını ve misyonunu Malatyamıza anlatmamıza imkan verdiğiniz için teşekkür ederim. Umarım birçok merakla beklenen konuya açıklık getirmişizdir. Tüm Hemşehrilerimize selam ve saygılarımı iletiyorum.”