CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Malatya’nın söz verilip bir türlü çözülemeyen sorunlarını anlattı.
1 milyar liraya mal olacak dedikleri Adliyeye bin lira ayırmışlar
Malatya Adalet Sarayı’nın gecekonduya dönüştüğünü belirten Ağbaba, “Malatya'da adalet sarayı diye bir yer var. Sizin anladığınız gibi saray değil orası. Bu, kaçak saraya, kışlık saraya ya da yazlık saraya benzemiyor.
Maalesef, Malatya'nın adliye sarayı bir ilçedeki adliye sarayından daha kötü durumda. Adliyeyi dörde bölmüşler, avukatlar kimi yerlere, 6'ncı, 7'nci kata asansörsüz çıkıyorlar, FETÖ'den el koydukları binayı adliye binası yaptılar.
Maalesef, yıllardır söz veriliyor, adliye binası yapılabilmiş değil. Önce, dediler ki: "Sarıcıoğlu Mahallesine adliye binasını yapacağız." Ben 2011'de milletvekili oldum; AKP milletvekilleri değişiyor ama söylem aynı önce Sarıcıoğlu'na sonra "Beyler Deresi'nin oraya yapacağız." dediler, koca bir adalet sarayı.
Şimdi, kapatılan bir askerî hastane var, "Askerî hastanenin yerine yapacağız." diyorlar. Maalesef, 2020 yılının sonunda temel atılacaktı. 2022 Yatırım Programı'na alındığı müjdeleniyor. Üstelik bir gün "550 milyon liraya" bir gün "1 milyar liraya mal olacak." diyorlar; zurnanın zırt dediği yer, 2022 yılında ne kadar para ayırmışlar? Bin TL. Bin TL'ye ahır yapamazsın. Müjdeye bir bakın, bir de yalanlara bakın” dedi.
Duble yollarla övünen AKP, Arapgir yolunu unuttu
Meclis kürsüsünden Arapkir yolunun yenilenmediğini söyleyen Ağbaba, “Bu kürsüden defalarca söyledim; bu Arapkir yolu maalesef, hâlâ duble yollarla övünen AKP tarafından yapılmıyor. Burası, Arapgir, önemli bir ilçemiz.
Sadece Arapgir değil, bu yol üzerinden Erzincan'ın en güzel ilçesi Kemaliye'ye ulaşıyorsunuz, en güzel ilçelerinden biri İliç'e ulaşıyorsunuz, Keban'ın, Arguvan'ın bağlantı yolu. Ayrıca, Arapgir Malatya'nın en güzel ilçelerinden birisi.
Kozluk Kanyonu, Türkiye'nin en eski cem evinin bulunduğu yer, tarihi yüzyıllar öncesine dayanan Kemer Köprüsü, Kaya Mezarları ve meşhur mor reyhanıyla önemli bir ilçemiz. Bu yolun yapılmasını takip edeceğimi söylemek istiyorum” dedi.
Malatya spor’a yapılan haksızlıklar görünmüyor
Malatya spor’un kötü gidişatına değinen Ağbaba, Malatya spor’a haksızlık yapıldığını belirterek “Her Malatyalının yüreğini yakan bir Malatya spor meselesi var.
Maalesef, yönetim, siyasetçiler ve hakemler eliyle Malatya spor’un hakları yeniliyor. Milletvekilleri siyaset sokmaya çalışıyor, İstanbul'larda toplantı yaparak başkan arıyorlar. Türkiye Futbol Federasyonu Malatya'ya âdeta düşman, Malatya spor’un hakkını yiyor.
Malatya'ya haksızlığa karşı herkesin gözü kör, hakemlerin gözü kör, federasyonun gözü kör.
Bir de VAR var, VAR'ın da gözü kör.
Malatya spor’a yapılan haksızlıkları bu kurumlar görmüyor. Malatya spor bizim dünyadaki bütün Malatyalıları Malatya'ya bağlayan bir kurum.
Malatya spor’a haksızlık yapanları da bu kürsüden söylemeye devam edeceğiz. Ben şahsen Malatya spor’a siyaset karışmasın diye kan kusup kızılcık şerbeti içiyorum, asla Malatya spor’a bazıları gibi siyaset karıştırmamaya çalışıyorum” dedi.
Üniversite hastanelerindeki sağlık çalışanları aylardır mağdur
Ağbaba, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Fakültesi’nde sağlık çalışanlarının kamu çerçeve sözleşmesine uyulmadığı için toplu sözleşmeden yararlanamadığını ifade ederek şunları söyledi:
“İmzalanmayan kamu çerçeve sözleşmeleri ise Malatya’nın ayrı bir sorunu. Bilindiği üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsayan 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü 11/8/2021'de imzalandı.
Lakin üzerinden altı ay geçti bir şey yapılmadı. Altı ay boyunca işçinin hakları olan toplu sözleşmeden yararlanamadılar ve mağduriyetler devam ediyor. En son Sayın Vedat Bilgin tarafından yapılan açıklama ve bizim Plan ve Bütçede konuşmamız üzerine 7 Ocak tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yayımlanan genelgeyle kamu kurum ve kuruluşlarında çerçeve sözleşmesine uyulması istendi.
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi maalesef hâlâ bu çerçeve sözleşmeyi imzalamış değiller. Buradan bir kez daha işçilerin haklarını üniversite yönetimlerinin vermesini talep ediyorum. Bu haksızlığı da takip edeceğim, bilinmesini istiyorum.”