ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

(CHP) İl Başkanı Enver Kiraz’dan iktidarın yeni ekonomi modeline eleştiri

 

13 Nisan 2022 03:08
 (CHP) İl Başkanı Enver Kiraz’dan iktidarın yeni ekonomi modeline eleştiri

 

 

             İktidarın yeni ekonomi modeli, ‘orta direk’ olarak tanımlanan ve ülkenin en geniş kesimini oluşturan ücretli, dar gelirli, emekli, küçük esnaf, çiftçi, KOBİ vb. çökertti. Tüketici ve üretici enflasyon artışının hiper enflasyona doğru ilerlediği somutlaştı. Enflasyon, 2018’den önceki dönemde gerçekleşen ortalama yıllık enflasyonun 7 katını aştı!

            TÜİK’in 4 Nisan’da açıkladığı mart ayı rakamlarıyla tüketici enflasyonu aylık yüzde 5,46, yıllık yüzde 61,1 artarken, üretici enflasyonu yıllık yüzde 114,9’a yükseldi. Tüketici-üretici enflasyon makası 53,8 puana çıktı.

            Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne olduğu belirsiz, ortada bir somut hedefi olmayan yeni modele geçişi öncesinde Ağustos 2021'de yıllık enflasyon yüzde 19,25 idi.

             Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilen 10 yılda ortalama yıllık enflasyon yüzde 8,5 olurken, yeni sisteme geçiş sonrası Ağustos 2021’de bu ortalamanın iki katını Mart 2022’de ise ortalamanın 7 katını aşan enflasyon düzeyine gelindi. Merkez Bankası’nın yılsonu için öngörülen yıllık enflasyon hedefi yüzde 23,2 idi. Mart rakamlarıyla birlikte ilk üç aydaki enflasyon toplamı yüzde 22,8’e ulaştı.

 

Bir anlamda Merkez Bankası’nın 12 aylık enflasyon hedefi üç ayda gerçekleşti!

 

              Sadece bu gelişme bile Merkez Bankası’nın, ekonomi yönetiminin ve Hazine Maliye Bakanının söylediği, açıkladığı hiçbir şeye inanılmaması, güvenilmemesi gerektiğini, ortaya attıkları hedeflerin iddiaların anlamsız olduğunu gösteriyor.

            Enflasyonda ‘makul seviye’ nedir? Türkiye beş yıldır çift haneli enflasyon sarmalında. Şayet yüzde 5 makul seviye ise o zaman bunun iki katı olan yüzde 10 ve üzerindeki enflasyon oranları yüksek enflasyondur. Şu anda açıklanan yüzde 61’lik enflasyon ise yüksek enflasyonun 6 katı ve makul seviyenin 12 katı düzeyindeki hiperenflasyondur!

            AB’de ortalaması yüzde 7,5 olan enflasyon bile çok yüksek bulunarak, hükümetler önlem alıyor. Türkiye’de ise iktidar; yüzde 61 TÜFE’yi, yüzde 115’e varan Yİ-ÜFE’yi makul göstermeye çalışıyor!

               Almanya’da hükümet, akaryakıt ve enerji fiyat artışları karşısında kişi başına 300 Euro karşılıksız destek kararı alıyor. İktidar, herhangi bir nakit desteği sağlamadığı gibi, KDV indirimleriyle günü kurtarmaya çalışıyor.

              Et ve Süt Kurumu’nun, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin, Türk Şeker’in ete, süte, buğdaya, una, şekere afaki zamlar yapmasına onay veriyor!

             Enflasyon ve hayat pahalılığında Türkiye’de mi Avrupa’da mı durumun daha vahim olduğunu anlamak için çekirdek enflasyona bakmak yeterli.

              Yüzde 7,5 olan AB enflasyon ortalamasında gıda ve enerji fiyat artışlarından arındırılmış çekirdek enflasyon yüzde 3! TÜİK’in açıkladığı yüzde 61’1’lik enflasyonda ise enerji, gıda, alkolsüz içecekler, alkollü içecekler ve tütün hariç yıllık artış oranı TÜİK’in resmi rakamıyla yüzde 48,39!

             iktidar sözcülerinin; ‘dünyadaki enerji, emtia fiyat artışlarından dolayı her yerde olduğu gibi Türkiye’de de fiyatların, enflasyonun arttığı, hatta Avrupa ülkelerinde durumun çok daha vahim olduğu’ iddiası kocaman bir yalandır!

 

AB-Türkiye çekirdek enflasyonları arasındaki 16 kata varan fark, iktidarın yalanını açığa çıkartmaktadır.

 

             İktidar; küresel fiyat artışları, Ukrayna savaşı vb. yalanların gölgesine sığınmasın. Türkiye’de hipere doğru giden enflasyon, dış kaynaklı değil iktidar yapımı, yerli malı yerli-milli enflasyondur!

             Uygulanan bu model, üç ayda toplam yüzde 22,8’e ulaşan enflasyon artışıyla ücretlerin, maaşların, her türlü kazancın dörtte birini buharlaştıran akıl dışı bir intihar modelidir!

                  Orta direk hızla eriyor. Ücretli, maaşlı, emekli, küçük esnaf, çiftçi, KOBİ’ler enflasyon karşısında ağır gelir kayıplarıyla, kazançlarının buharlaşmasıyla, alım güçlerinin dibe doğru inmesiyle karşı karşıya. Orta direk toplum kesimleri, giderek ‘dar gelirli-yoksul’ konumuna ilerlerken kitlesel refah kaybı her alanda yaygınlaşıyor!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.