Kocaeli’ de görev yapan gazeteciler internet medyası ve sosyal medyaya yönelik yeni yaptırımları da içeren kanun teklifine karşı bir araya geldi.
Kocaeli'de gazeteciler sansür yasasına karşı çıktı
AKP ve MHP milletvekilleri, internet medyası ve sosyal medyaya yönelik yeni yaptırımları da içeren kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu. TGS Kocaeli üyeleri ve Kocaeli Basın Emekçileri bir araya gelerek söz konusu kanun teklifine “Bizler gazeteciler olarak; mevcut şartlarda bile mesleğimizi yaparken güvencesizlik, sansür, sendikasızlaştırma, mobbing, tehdit, hakaret gibi binbir türlü zorlukla karşılaşıyorken, bu teklifle birlikte yaşadığımız sorunlar daha da katmerleşecektir” diyerek karşı çıktı.
AKP ve MHP tarafından hazırlanan, basına ve sosyal medyaya yeni sansür getireceği yönünde değerlendirilen kanun teklifi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Söz konusu kanun teklifine tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyeleri ve Kocaeli Basın Emekçileri bugün İzmit Uğur Mumcu Parkı’nda bir araya geldi. Düzenlenen açıklamaya çok sayıda gazeteci, sendika temsilcisi ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
“AĞIR YAPTIRIMLAR GETİRİLECEK”
Ortak açıklamayı okuyan Gazeteci Sefa Gardiyanoğlu, “Çok açıktır ki bu teklif, bir sansür ve oto sansür yasasıdır.
40 maddelik yasa teklifinin içerisinde, bugün vatandaşın haber kaynakları arasında önemli bir yer tutan internet haber sitelerinin, Basın İlan Kurumu’ndan ilan alabilmesi ya da buralarda mesleğini icra etmeye çalışan meslektaşlarımızın basın kartı alabilmesi olumlu birer adım olarak değerlendirilse de; bu teklifin yasalaşmasıyla birlikte ifade özgürlüğü, halkın haber alma hakkı ve mesleğimizin itibarı zapturapt altına alınacaktır.
Bu sayede; kamu otoritesi tarafından “yapılmaması” gereken haberleri yapan gazetecilere, gazetelere ve haber sitelerine ağır yaptırımlar getirilecektir” dedi.
“SON DERECE MUĞLÂK”
Kocaeli'de gazeteciler sansür yasasına karşı çıktı
“Mahkemelere yeni bir suç işaret edilmektedir” diyen Gardiyanoğlu, “Teklifte; “dezenformasyon”, “yalan haber”, “asılsız bilgi” ve “tahrif edilmiş bilgi” gibi kavramlar, hukuki bir tanım yapılmaksızın kullanılmaktadır. “Güvenlik”, “kamu düzeni” ve “kamu barışı” gibi, gazetecilere karşı adli taciz davalarında sıkça başvurulan muğlak kavramlara dayanılarak, mahkemelere yeni bir suç işaret edilmektedir.
Teklifin 29. maddesinde yer alan “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır” ifadesi son derece muğlaktır” ifadelerinde bulundu.
“BİZLER AÇISINDAN KAYGI VERİCİ”
“Ayrıca; tasarıda yer alan bazı ifadeler, mevcut Basın Kanunu’nun 12. maddesinde yer alan ‘gazetecinin kaynağını açıklamama, kaynağıyla ilgili tanık olmama hakkının’ ortadan kalkacağına yönelik yorumlara sebep olmaktadır” diyen Gardiyanoğlu, “Bu durum, bizler açısından kaygı vericidir. Bu yasa teklifiyle birlikte, Basın İlan Kurumu’nun da yetkileri genişletilmek istenmektedir.
Şu anki faaliyetleriyle bile tarafgirliği ortada olan bu kuruma; kimin gazeteci olup olmadığına karar verme, basın kartlarını dağıtma ya da iptal etme hakkının tanınması kabul edilemezdir” şeklinde konuştu.