Gazetecilerin Avukatı Resul Temur, gazetecilik faaliyetinin yargılanmak istendiğine vurgu yaptı, göz altıların hukuki olmadığını söyledi.

             Diyarbakır’da 8 Haziran’da evlere ve basın yayın kurumlarına düzenlenen baskınlarda 20’si gazeteci 22 kişinin gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor. Gözaltında tutulan 20'si gazeteci 22 kişinin emniyetteki ifade işlemleri sürerken avukatları Resul Temur Evrensele konuştu.

             Gözaltına alınan gazetecilerin bir kısmını tam, bir kısmının part time çalıştığını hatırlatan Temur, “Hepsinin yeri yurdu belli insanlar. Kendi isimler ve yüzleriyle haber yapıyorlar. Hepsi Sosyal Güvenlik Kurumuna kaydı, vergi açılışı yapılmış bir şirkette çalışarak, gazetecilik yapan insanlar. Çok rahat ulaşabilecekleri insanların gözaltına almalarının temel nedeni hukuki olmadığını gösteriyor” dedi.

              Gözaltıyla farklı amaçlar güdüldüğünü ve korku yaratılmaya çalışıldığını belirten Temur, “Bunu da örtmeye çalışacak. Her zamanki örtüsünü kullanacak Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında bazı suç tiplerini geliştirerek, o örtüyü gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin üzerine atarak, bu durumu perdelemeye çalışacaklar.

               Her ne kadar ortada gizlilik kararı varsa da adliyeye sevk edildiklerinde onlara soru sorulduğunda karşımıza gazetecilik faaliyeti ve gazeteci kurumların başvurdukları yayın politikaları ve ürettikleri içeriklerden kaynaklı yargılanacaklar” ifadelerini kullandı.

 

KEYFİ OLARAK GÖZALTI SÜRESİ UZATILDI

 

              Teknik olarak 12 güne kadar gözaltının uzatılabileceğini söyleyen Temur şunları söyledi: “12 güne kadar uzatabilmeleri için de somut bir delil ortaya koymaları gerekiyor. Şu an iki şirkete dair alınmış beş günlük arama kararları vardı.

                Bu arama kararları beş günle sınırlı olmasına rağmen aramayı gerçekleştiren polislerin hâlâ şirketlerden ayrılmadığını biliyoruz. Yeni bir arama kararı var mı yok mu, arama kararını uzatıp uzatmadılar mı bilmiyoruz. Buna dair de bir bilgimiz yok. Fakat diyelim mi arama kararını uzattılar. Arama kararında elde edilecek kişisel materyallerin hiçbirinin; kameramanın, gazetecinin dosyasına yansıyacak bir niteliği bulunmuyor.

               Keza diğer çalışanlar açısından da böyle. Dolayısıyla ilk gün alındıklarında kendilerine yapılmış tespit neyse adliyeye getirildiklerinde de o tespit sınırlı kalacaklarına inanıyoruz. O yüzden sürekli gerekçesiz keyfi olarak gözaltı süresini uzatıyorlar.”

 

AVUKATLARIN TALEPLERİ DİKKATE ALINMIYOR

 

             Avukatlar tarafından yapılan hiçbir itirazın dikkate alınmadığına vurgu yapan Temur, “Bizi tıkayıp bir kenarda tutmuşlar. Normal koşullarda diğer gözaltılar da bir şekilde kısıtlama kararını görüyorduk ya emniyette ya da savcılıkta bizlere okutturuluyordu. Yine gözaltına alma kararını görme şansına sahip oluyorduk.

              Yine mahallinde yapılan arama kararlarını görme şansına sahip oluyorduk. Bu soruşturma kapsamında bu kararların hiçbiri hiçbir şekilde tarafımıza gösterilmedi” ifadeleriyle yaşanan hukuksuzluğu dile getirdi.

 

GÖZALTI SÜRESİNİN UZAMASI FİİLİ CEZALANDIRMA

 

             Gözaltı süresinin uzatılmasıyla fiili bir cezalandırmanın olduğunu belirten Temur, “Hukuki olarak denetimden yoksun olduklarını biliyorlar. Hukuki anlamında Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığına bağlı birer memur olarak hareket ettiklerinin farkındalar.

            Hukuki sürecin onlar açısından bir öneminin olmadığının herhangi bir hukuki talebimize cevap vermemekle gösteriyorlar” dedi. Gazetecilerin gözaltına alındığı ilk gün kamuoyundaki sessizliğe dikkat çeken Temur, “Söz konusu Kürt gazeteciler olduğu zaman, onların üzerine atılan ve onların gazeteciliğini perdeleyen örtünün üzerine bir parça sözlük, bir parça milliyetçilik, bir parça devletçilik ekleyerek, gelişebilecek bütün tepkileri önlemeyebilmek çabasıyla hareket edildiğini çok iyi biliyoruz” diye konuştu.

 

EMNİYETTE TEK KİŞİLİK HÜCRELERDE TUTULUYORLAR

 

             Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde tek kişilik hücrelerde tutulan 20’si gazeteci 22 kişinin isimleri şöyle: Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS Editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Aziz Oruç, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, Gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz, Kadir Bayram ile yurttaşlar Feynaz Koçuk ve İhsan Ergülen.