Eğitim Sen Malatya Şubesi Yürütme Kurulu Adına Şube Sekreteri Hüseyin İSPİR Yazılı bir açıklama yaparak son günlerde bankalarda ki promosyon curcunasına çözüm olarak banka promosyonlarının mevcut ekonomik koşullara göre güncellenmesini istedi.
İspir yaptığı yazılı açıklama da “ Ülkemizde son aylarda enflasyon tamamen kontrolden çıkmış, işçi ve emekçiler başta olmak üzere geniş halk kitleleri zamlar altında ezilerek geçim derdine düşmüştür.
Yıl başından bu yana Türk lirasında yaşanan aşırı değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle, daha önce imzalanan ve halen yürürlükte olan banka promosyon sözleşmeleri nedeniyle kamu emekçileri ciddi anlamda ekonomik zararla karşı karşıyadır.
Enflasyonun yüzde 20’nin altında olduğu ve çalışanların bu enflasyona göre maaş ve ücret zammı aldığı dönemde imzalanan sözleşmeler, resmi enflasyonun yüzde 80’leri aştığı ve çalışanların maaşlarının enflasyon farkı nedeniyle arttığı dönemde bütün anlamını yitirmiştir.
Kamu emekçilerinin bankaya yatan maaşlarında ‘enflasyon farkı’ nedeniyle artış olurken, eski enflasyon oranı ve maaş düzeyine göre saptanan promosyonlar komik düzeyde kalmıştır. Promosyon sözleşmelerinin 3-4 yıl gibi uzun sürelerle imzalanması ve enflasyona göre ayarlama bulunmaması nedeniyle milyonlarca çalışan ciddi anlamda mağdur olmuştur.
Bankalarla imzalan promosyon sözleşmeleri ekonomide beklenmeyen olağanüstü durumlar (yüksek enflasyon, döviz krizi) nedeniyle yeni koşullara uyarlanmak zorundadır. Sözleşmelerin 3 ile 5 yıl gibi uzun süreli olması nedeniyle beklenmeyen durumlar ortaya çıkmıştır.
Banka promosyon sözleşmelerindeki koşullar çalışanlar açısından ciddi gelir kayıplarını gündeme getirmiştir. Bu nedenle başta kamu bankaları olmak üzere tüm bankalar, maaş ödediği emekli ve çalışanlara verdiği promosyonları, geçmişe yönelik olanları da kapsayacak şekilde güncellemelidir.
İktidarın benimsediği sermayeye dost, emekçiye düşman ekonomi politikaları sonucunda bankaların kârlılık oranları yüzde 300’leri aşan oranlarda artmıştır. Bir yandan milyonlarca ücretli çalışan açısından büyük ekonomik kayıplar söz konusuyken, diğer yandan bankaların bilançolarında dikkate değer kar ve kazançların ortaya çıkması, promosyon sözleşmelerinin mevcut ekonomik koşullara uygun olarak güncellenmesini gerektirmektedir.
Resmi verilere göre yıllık tüketici fiyat enflasyonunun (TÜFE) %79,60 ve üretici fiyat enflasyonunun (ÜFE) %144,61olarak açıklandığıbir ortamda eğitim ve bilim emekçilerinin maaş, ek ders ve diğer ödemelerdeki artışlar dikkate alınarak bankalar ile yapılan promosyon sözleşmeleri yeniden değerlendirilmeli, eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik kayıplarının giderilmesi için gerekli adımlar en kısa sürede atılmalıdır.
İlimizde Ekim 2021’de yapılan promosyon toplantısına sadece yetkili sendika ve MEM iştirak etmiş, diğer sendikalar çağrılmamıştır. Sözleşme örneği diğer sendikalar ve kamuoyuyla paylaşılmamış ve içerik hakkında yazılı bilgi verilmemiştir.
Sendikamız Eğitim Sen 8 Şubat 2022 de ülkedeki olumsuz ekonomik koşullar ve yüksek enflasyondan kaynaklı MEM ile ilgili bankaya promosyon artışı yapılması için yazılı başvuruda bulunmuş ancak başvurumuz olumsuz yanıtlanmıştır. Bugünkü koşullarda 3 yıllık promosyon sözleşmesinin güncellenmesi kaçınılmaz olmuştur. Bu nedenle enflasyon artışına uygun promosyon güncellenmesi zorunludur.
Ayrıca yıllardır yapılan merkezi sınavlarda hukuksuzluğun olduğunu defaten iddia ediyorduk. 2022 KPSS sınavı bu iddialarımızı doğrulamıştır. Milyonlarca memur adayının umutları da sorularla birlikte çalınmış oldu.
Sınavın iptal edilmesi olumlu bir tutum ancak bu da yeni mağduriyetlere neden olmaktadır. Hakkaniyetli sınavların yapılması ve mülakatların kaldırılması sağlanmalıdır.
• Devlet Denetleme Kurulu’nun iddiaları tüm yönleriyle araştırması ve sürecin telafisi imkânsız sonuçlara yol açmaması için hızlı, şeffaf ve etkili bir soruşturma yürütülmesi gerekmektedir.
• KPSS soru kitapçıklarındaki soruların tamamı yayınlanmalı, başka yayınevlerinin sorularının da kitapçıklarda yer alıp almadığı araştırılmalıdır!
• Söz konusu skandalların bir yönetim aklının sonucu olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle ÖSYM’nin işini gereğiyle yapamamasına neden olan atamalar, yürütülen ihale süreçleri ve yapılan mevzuat değişiklikleri de TBMM’de kurulacak bir araştırma komisyonu tarafından incelenmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur” dedi