Malatya Üç Horan / Surp Yerrortutyun (Taşhoran ) Ermeni Kilisesinde yapılan ayinde, ilahiler yankılandı. Yüz yıl aradan sonra. 31 Temmuz 2022 tarihinde kilise 2. ayine ev sahipliği yaptı. Yapılan ayinde emniyet birimleri kilisenin bahçesinde ve dışında gerekli güvenlik önlemlerini almışlardı.
Malatya'nın merkez Yeşilyurt ilçesi Çavuşoğlu mahallesinde bulunan Surp Yerrortutyun / Üç Horan (Taş Horan) Ermeni Kilisesinin yapımına 18. yüzyılın ikinci yarısında, 1878 senesinde başlanmış ve yapımı 1893’te tamamlanmış. Bu ibadethane Rum bir mimar tarafından inşa edilmiştir. Bundan dolayı da planı Anadolu’daki diğer Ermeni kiliselerinden farklıdır.
1335 m2 bir alanda kurulu bu kilise Malatya Ermenileri tarafından taştan yapılmıştır.
Kilise uzun süredir Hazine ve Malatya Belediyesi'nin mülkiyetinde ve tapuda "Kilise" olarak yer almakta idi. Kilise Hrant Dink'in doğduğu eve de 50 metre mesafededir.
Burası Osmanlı Devleti döneminde başlangıçta bir kilise olarak yapılmış, Birinci Dünya Savaşı yıllarında 1915 tehcir olaylarından sonra kilise bir daha hiç açılamamış.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti zamanında bir müddet askeriye tarafından cephanelik olarak kullanılmış, sonra terk edilmiş, kapısı kilitlenmiş, çatısı çökmüş, yarısına kadar toprakla dolmuş, kimsenin giremediği, ne olacağı belli olmayan metruk, harabe Anadolu’da kaybolmuş yüzlerce, binlerce kiliseden birisi haline gelmişti.
Malatya HAY Der’ in uzun süren ilgisi ile birdenbire kaderi değişti ve devlet yetkilileri bu binayı kazanmak istediler. Böyle harabe bir binayı restore etme işine giriştiler, bunun kilise olduğunu biliyorlardı ve bu bina orijinaline en yakın olabilecek en iyi şekilde restore edildi.
2010 yılının ağustos ayında kurulan ve İstanbul’da faaliyete geçen Malatya HAY der’in (Malatyalı Hayırsever Ermeniler Derneği), mücadelesini unutmamak gerekir.
Hosrof Köletavitoğlu'nun başkanlığında sürecin hızlanmasında ve uygun bir şekilde yürütülmesinde de kilit bir rolü bulunmaktadır.
Dolayısıyla bir kişi bu kapıdan içeri girdiğinde buranın bir kilise olduğunu bilir. Devlet yetkilileri ve belediye burayı bir kilise olarak onardı. Şehrin merkezine yakınlığından ve mimari özelliklerinden dolayı bina için ek fonksiyon ve statü olarak Kültür ve Sanat Merkezi olarak düşünüldü.
Kültür ve Sanat Merkezi olarak kullanılmaya devam ediyor. Edindiğim bilgiye göre ancak Malatya'daki bu kilise için Hristiyan cemaatin dini ayinlerini yapmak istediklerinde İçişleri Bakanlığına başvurmaları halinde ibadetlerini yapacaklarmış. İbadet yapmak için İçişleri Bakanlığından neden izin alma ihtiyaçtı duyuluyor?
Malatya Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Merkezi organizasyonu ile açılışından günümüze kadar kilisede sergiler güzel etkinlikler yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir.
Gazeteci Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG dünya. Com' da
"Taşhoran Kilisesi için ne kadar para lazım sen onu söyle" yazısında belirtildiği üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan arasındaki görüşmede Erdoğan, Kilisenin restore edilmesi için Gürkan’ı destekledi.
Cumhurbaşkanı
İyi düşünmüşsünüz. Restorasyon işine en kısa sürede başlayınız. Restorasyon için bütçe var mı? Ne kadar kaynak lazım olacak, sen onu söyle.
Gürkan, o günlerdeki hesaplamalarından ihtiyaçlarını aktardı:
- Kilise ana binasının restorasyonu için 4 milyon liraya ihtiyaç var Sayın Cumhurbaşkanım.
Selahattin Gürkan bu yazıda Kilisenin maliyeti ile ilgili açıklamasında
- Kısacası 10 milyon lira dolayında harcama yapmış olduk. 4 milyon lirası Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ile Kültür ve Turizm Bakanlığımızdan karşılandı."
Kilisenin adının “Üç Horan Ermeni Kilisesi - Taş horan Kültür Merkezi” olduğunu görünce
HAY Der Malatya Temsilcisi Serdar Boyacı’ya sordum:
- Kilisede ayin de yapabilecek misiniz?
Yanıtladı:
- Elbette. İçişleri Bakanlığı’ndan izin alarak zaman zaman ayinlerimizi yapacağız.
Gürkan, bilgi vermeyi sürdürdü:
- Kültür merkezi olarak açacağımız kilise, turistik amaçlı ziyarete açık olacak. Ayrıca kilise içindeki kütüphaneden vatandaşlarımız istediği gibi yararlanacaklar. Ermeni vatandaşlarımız zaman zaman ayinlerini de gerçekleştirecekler.) Alıntı...
Takui Köletavitoğu, Hatun Bayyiğit
100 yılı aşkın süredir harap vaziyette olan yapı, 2013 yılı içerisinde restore edilmeye başlanmış, 2021 yılında da Selahattin Gürkan'ın Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde onarılmıştır.
Kilise kamu kaynakları ile restore edilmiş ancak kilise ile ilgili bölümlerin tefrişi ve avadanlıklarını da Malatya HAY Der üstlenmiştir. “Üç Horan Ermeni Kilisesi - Taşhoran Kültür Merkezi” adıyla yapı ikili bir fonksiyonla faaliyet göstermektedir. Ermeni, Süryani cemaatinin ayin, vaftiz, düğün gibi etkinlikleri gerçekleştireceği yapı aynı zamanda kültür merkezi olarak da hizmet vermektedir.
Yurt içi ve yurtdışından, Malatya'da bulunan Ermeni ve Süryani aileler ile Diyarbakır, İstanbul, Ankara, İzmir, Hatay gibi kentlerden gelen Ermenilerin katılımıyla 106 yıl sonra ilk ayin Türkiye Ermeniler Patriği Sahak Maşalyan'ın yönetimiyle 27 Ağustos 2021 tarihinde yapılmıştı. Ayinde mumlar yakılıp, dualar edilmişti...Malatya'da buluşan Malatyalı Ermeniler, Süryaniler Hristiyan hemşerilerimiz Türk, Kürt Alevi, Sünni komşuları ile de özlem gidermişlerdi.
Taşhoron Kilisesi olarak bilinen ve yeni ismiyle Üç Horan Ermeni Kilisesi - Taşhoran Kültür Merkezi’nin açılışına Malatya Valisi Aydın Baruş, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Türkiye Ermenileri Patriği Sahag 2 Maşalyan, Adıyaman ve çevre iller Metropoliti Ğriğoriyos Melki Ürek, STK temsilcileri, kurum müdürleri, vatandaşlar katılmıştı.
Ermeni cemaatinin Malatya'da ayakta tek kalan Surp Yerrortutyun (Üç Horan ) kilisesinde 31 Temmuz 2022 tarihinde pazar ayini yapıldı. Yurt içi ve yurtdışından gelerek, Malatya'da buluşan Ermeniler ayinlerini yaptılar. Yine hemşerileri ile kilisede, kilisenin bahçesinde sohbet ettiler özlem giderdiler. Kilisenin bahçesinde tanışma ve anılar anlatıldı.
Prof. Dr. Bayram Murat ASMA Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Öğretim Üyesi
Çalışma alanları ; Meyve Yetiştirme ve Islahı, Hasat Sonu Teknolojisi ve Fizyolojisi, Bitkisel Biyoteknoloji .
Prof. Murat Asma Ermenistan - Erivan gezisi anısını anlattı." 2011yılında Uluslararası kayısı sempozyumu için Malatya'dan Erivan'a yaklaşık 8 kişi gittik. Sempozyum bittikten sonra Erivan'daki kayısı üretim alanları gezdik. Dikkati i çeken bir olay da Sivas ve Malatyadan( Sebestiyan -
Malatya) Bu yerleşim yerleri Erivan'ın 20 km dışında bir ilçe yaklaşık 150 bin nüfuslu. Erivan'da, Arguvan ve Arapgir İlçelerinde var.Sebestiyan- Malatya Belediye Başkanı ve aynı zamanda kaymakam Davit Ohanyan'ı ziyaret ettik.
Prof.Asma'nın 2000 yılından 2022 yılına kadar 23 yıllık süre içinde 11 kitabı var . Hepsi kayısı üzerine...
Kaçadur Delgi
Tarihi Edison mağazası Edisonların yeğeni şimdi İstanbul'da ticaret yapan Kaçadur
Delgi (Koço) Ahmet Kaya'nın çocukken Malatya'da dükkânlarında çalıştığını söyledi.
Ohannes Özgür
3.2. 1952 Malatya'da doğdum ve Malatya sevdalısıyım. İstanbul' da ticaretle uğraşıyorum. Her yıl Malatya’ya gider sevdiklerimle ve dostlarımla hasret gideririm. En güzel gençlik yıllarım memleketim Malatya ' da geçti.10 yıl Malatya'nın en iyi amatör futbol takımlarında futbol oynadım. Lakabım da 0nik olarak anıldı. Hiçbir ayırım gözetilmeden çok sevilirdim. Sizlerle iki resim paylaşayım
Soldan sağa Habib usta, Yılmaz Güvenç, Ahmet Kaya(Siyah ceketli kravatlı çocuk ), Harika Irmak, Ohannes Öz ve Ohannes Özgür
Bir paskalya bayramı anısı. Bizim kiliselerimizin onarımında emeği geçen herkese binlerce teşekkürlerimi sunarım...
Anadolu kiliseleri görevlisi ve İskenderun'da ikamet eden rahip ve Türkiye Ermenileri Patrikhanesi tarafından görevlendirilen din görevlileri ile birlikte Surp Yerrortutyun kilisesinde geleneksel pazar ayini düzenlemiştir.
Ayrıca 30 Temmuz 2022 cumartesi günü Venk kilisesine ziyarete gidildi. Önceden Kültür Turizim İl müdürlüğü Müze müdürlüğüne MalatyaHayder Derneği Başkanı Nuran Gezdirici önceden Kiliseyi ziyaret edeceklerine dair dilekçe vermiş. Ama Venk kilisesine gidince o gün için görevli bir kimse yokmuş. Kapının kilitli olduğu görülmüş.
İl Kültür Müdürlüğü Venk Kilisenin Restorasyonu ve Çevre düzenlenmesi için kilisenin anahtarını Büyükşehir Belediyesine vermiş. Gelen ziyaretçiler kilisenin içini görmeden gidiyorlarmış. Malatya hay der'in önceden Müze müdürlüğüne dilekçe ile müracaat etmesine rağmen anahtarın bulunmaması ve kapı kilidini kırılarak açılması küçük bir panik yaratsa da Hosrof beyin gayretiyle anahtarın Kudep Başkanı Gökçek Hanımın özel çabasıyla getirilmesi sağlanmış ve kapı açılmıştır “ cemaatin dualarını yapmaları mümkün olmuştur.
Venk Şapelinde - Dua zamanı
Daha sonra Kudep Başkanı Gökçek Hanım kapıya yeni anahtar yaptırmış ve anahtarı da müzeye teslim ettiği öğrenilmiştir.
Kilisenin kapısını açacak birini görevlendirilmemesi Kilisenin anahtarının bulunamaması tam bir
Handikap. Hamam kayıp tas kayıp. Halbuki Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünün makam odasında camekânlı bir dolapta birimlerin yedek anahtarları asılı altında da nereye ait olduğu yazılı olmalıdır.
Kiliseye gelen insanları kapıda beklemekte bir ayıp. Öğretmen olarak ben üzüldüm.
Cumartesi günü HAYDER'in
Horata' daki yemeğine İstanbul dan gelenler ile Malatya da yaşayan Hıristiyanlar katıldı. 80 kişi vardı.
Kilisede ayin
Ayin ritüellerini notunu dostum abla diye hitap ettiğim 73 yaşlarında Malatyalı ünlü terzi Napolyon’un kızı, Hosrof ve Tavit'in ablası Takuhi Köletevitoğlu ile yaptığım sohbetlerde not aldım.
"Ayin başlangıcında üç kez çan çalınır ( Sabah sekizde ve akşam dörtte olmak üzere üçer kez ). Kiliseye ilk gelenler mum yakarlar ve dilek dilerler.
Janet Koçyan- kızı jaklin , Takui Köletavitoğu ve Hosrof Köletavitoğlu
Kubbede daha önce olan resimlerde İSA, MERYEM İSANIN KUCAĞINDA ve yine İSA ve her iki yanda da meleklerin resimleri varmış. Kubbenin daha önceki tonu mavi ve beyaz. Kubbe süslemesi Malatyalı Ermeni bir sanatçı tarafından yapılmış. kilisenin kubbesinin eski duvar resimlerin orijinal fotoğrafları olmasına rağmen restorasyonda uygulanmamış.
İlahiler eşliğinde ayin icra edilir. Ayin bitiminde okunmuş ekmek (MAS) ikram edilir. Ekmeği alan kişi önce haç çıkarır ve sonra ekmeği alır. Ayin bitiminde ( son dualara yakın ) kucaklaşırlar ve tokalaşırlar.
İSA müjdelenir, Ayin bitiminde ayine katılanlar haç çıkartırlar ve daha sonra da kiliseden ayrıldılar.
Kilisedeki dua sonrasında 150 kişilik bir grup Kiltepe Ermeni Mezarlığına giderek mezarlıkta yatan kayıplar anısına dua etmiştir. Bu arada Ermeniler ataları ve ölüleri için rahip ve papazlar tarafından mezarı olmayan, sahipsiz kayıplar için dikilen temsili mezar taşı önünde dualar okundu.
Mezar taşı olmayanlara ait olan bu temsili taş, Hosrof Köletavitoğlu tarafından yaptırılmıştır.
Fikri Demirtaş, Hosrof Iliözer
Fransa'dan dostum HOSROF ILİÖZER ve eşi Maria hanım kilisedeki bu sene yapılan ayine katılım sağladılar ( Fransa Malatyalılar Dernek Başkanı ) Hollanda"dan Murat Matpanözer, yıllardır birbirini görmeyen akrabalar, Türk, Kürt Sünni, Alevi komşular özlem giderdiler, kucaklaştılar. Ermeni cemaati en kadim kiliselerinde kendi dillerinde ilahiler dinleyip, dualar ettiler.
Süryaniler tarafından yaklaşık yüz yıl sonra Malatya'da yaşayan Süryani bir ailenin dini nikâh töreni yapıldı. Düğünde katılım oldukça fazlaydı. Dini nikâh töreni Adıyaman ve çevre illeri Metropoliti Ğriğoriyos Melki Ürek' tarafından yapılmıştı.
İnternet dünyası; Malatya sevdalılarının ve Malatya adının ön planda olduğu gruplarının sayesinde yıllar önce izini kaybettiğim yerdeşlerim Malatyalılara ulaşmamı sağladı.
Ben önceden İnternet ortamında Fransa'da yaşayan Hosrof Iliözer ile tanışmıştım. Şimdi de yüz yüze tanışma fırsatı buldum ve güzel bir sohbet yaptık... Fransa'da yeşilin her tonunun olduğu bahçesinde diktiği kayısı ağacının, Kızılcık ağacının resimlerini göndermesi Malatya şivesi ile konuşması beni oldukça duygulandırmıştı.
Ermenistan Erivan'da ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin turistik şehri Girne’de “Malatya” köyü/ mahallesi olduğunu Malatyalıların çoğu bilmez.
-Kevork Taşıyanda Surp Yerrortutyun Kilisesi'ndeki ayine katılmak için Erivan'dan eşi ve kızı ile gelmiş. Ermenistan vatandaşı olan Kevork atalarımız aslen Malatyalıdır. 1930 yılında Malatya'dan Erivan'a göç eden 15 aileden Taşçıyan ailesi fertlerinin Kevork Taşıyan ve eşi dede toprağı olan Malatyada bu anlamlı güne iştirak ederek duygu dolu anları Malatyalı hemşerileri ile paylaşmıştır.
( Malatya'dan göç eden bu aileler Erivan'ın Malatya mahallesinin kurucu aileleridir.) Malatya'yı nişan ve sembol olarak sınırın öbür yakasında kullanıyorlar. Nor Malatya (Yeni Malatya) Mahallenin ana caddesine de Sebestiya ( Sivas cad) Adını vermiştir.
- Aynı gün Malatya'da yaşayan Demirci ustası - Damascus sanatçısı Süryani Yusuf Bayyiğit'in Malatya Büyükşehir Belediyesi Sanat sokağında bulunan yaptığı eserlerin sergilendiği atölye gezildi. Yusuf usta gelen Malatyalı Ermenilere yaptığı sanatsal çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Hatır fotoğrafı çektirdiler.
Gurbetteki Malatyalıların doğdukları topraklara olan özlemlerini iyi biliyorum. Malatyalıların doğdukları topraklarda yaşadıkları güzel anıları, kocaman şehirde anlayacak kimseleri bulamamaları farklı yöntemleri de beraberinde getiriyor. Ayin için Avrupa ve Türkiye'nin farklı kentlerinden gelen Ermeniler neler hissettiklerini anlattılar.
Adında hala Ermeni kelimesi ve Kahverengi levhası olmayan bu kilisenin bahçesine raylı büyük demir bir kapıdan giriliyor. Güneyde bir kuzeyde iki küçük kapısı daha var. Çan kulesi yok.
Eski fotoğraflarda kilisenin giriş kapısının sol tarafında yüksekte duvara asılı bir çan görülüyor. Ama şimdi duvarda çan asılı değil. Ana kapının üzerinde Ermenice yazılı bir kitabe var.
Kitabenin üzerinde restoreden sonra "Taşhoran Kilisesi Kültür ve Sanat Merkezi "sarı pirinçten yazılı kocaman tabela almış. Yine yakın zamanda giriş kapısının sağ yanına mermerden onarım kitabesi yazılıp asılmış. Bu kitabede bilgi eksikliği dikkatimi çekti. Ermeni kilisesi olduğu yazılmamış.
Halbuki Kültür ve Turizm Bakanlığının tabela yönetmeliği var. Ona göre tabela yapılıp takılması gerekirken. Öyle yapılmamış. Yapının girişinde üç dilde (Türkçe-Ermenice-İngilizce) "Malatya Üç Horan / Surp Yerrortutyun Ermeni Kilisesi- Taşhoran Kültür Merkezi" ibaresinin yer alması gerekirdi.
Kilisenin arka tarafında ihtiyaçları karşılayan yeni küçük bir sosyal tesis yapılmış. Belediyece görevli bir personel bulunmaktadır. Bahçe düzenlenmesi Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmış.
Bahçede başka yerlerden getirilen mezar taşları yeşil alan içinde güllerin arasında sergilenmiş. Dikkatimi çeken bahçe sulanınca mezar taşları ve diğer objeler çamur içinde kalıyor. Bence bu objelerin altına 40-50 cm yükseklikte taş veya bir mermer kaide konulmalı. Mezar taşı yazı örneklerinin kimlere ait olduğu yazılmalı. Mezar taşlarının yanına bu bilgiler de yazılıp konulsa güzel olur diye düşünüyorum.
Ayin öncesinde bazı hemşerilerimizle sohbet etme imkanımız oldu. Bunlardan bazıları...
MalatyaHayder Başkanı Nuran GEZDİRİCİ,
Mimar Kevork Özkaragöz
Takui Köletavitoğu
Hosrof Köletavitoğlu
Garabet Orunöz
Harut Kurumlu
Jaklin Mari Koçyan
Janet Koçyan
Haçadur Delgi
Ohannes Özgür
Malatya Hayder Başkanı Nuran GEZDİRİCİ, konuşmasında;
"Birinci Dünya Savaşı yıllarında 1915’te kapalı olan kilisenin restore edilerek açılmasından mutlu olduklarını söylediler. Bu olanakları sağlayan ve bu güzelliklerin yaşanmasını sağlayan Restorasyon desteği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na, Malatya Valiliğine
Büyükşehir Belediyesine Başkan Gürkan'a Malatyalı hemşerilerimize, teşekkür eden Nuran Gezdirici tekrar dini aktivitelerimize katılıyor olmaktan mutluluk duyuyoruz" dedi.
Malatya’da en güzel yıllarını yaşamış olan bu coğrafyanın Kadim halklarının atalarının vatanı için Ermeniler, Süryaniler ve Türk hemşerilerimizin yaşadıkları anıların unutulmaması ve kayıt altına alınması için yapılacak daha çok şey var.
Önerimi yıllar önce" Ağlıyordu Ermeni konakları" diye bir yazı yazmıştım. Sal köprü mahallesinde Ermeni Hosrof Iliözer ailesine ait sarı boyalı bir konak vardı. Bu Konak müze olmalı diye yazmıştım. Bu konak için zamanında gerekli tedbirler alınmadığından konakta yangın yaşandı. Harabe halinde bırakıldı ve nihayet zaman içinde tehlike arz ediyor diye konak yıkıldı.
Yine önerimi tekrarlıyorum. Birlikte yaşadığımız yılların anısına "Kadim Ermeni, Süryani ev müzesi" kurulması. Folklorik eşyalarının sergilenmesi gerekir. Bu çalışma için oluşturulacak bir heyetin konuyla ilgili düşünceleri beraberinde şehrin envanterine unutulmaz bir eser kazandıracaktır.
Ayin süresince fotoğraf ve video çekimini Kültür Bakanlığından emekli Şube müdürü arkadaşım Adil AKTAŞ ve Ermeni Cemaati mensubu Eliza bet KURUMLU yaptılar.
Fotoğraf - Yazı: Fikri Demirtaş /Araştırmacı- Yazar