Cumhuriyetimizin 99. kuruluş yıl dönümü, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Malatya’da coşkuyla kutlandı.
Vali Hulusi Şahin Valilik Makamında düzenlenen tebrik töreni ile askeri ve mülki erkânın bayram tebriklerini kabul etti.
Kutlama programı 15 Temmuz Millet Meydanı önündeki resmigeçit töreni ile devam etti.
Vali Hulusi Şahin, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümg. Tuncay Altuğ ve Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan askeri araçile,törene katılan öğrencilerin, resmi ve özel kuruluşlar ile halkın bayramını kutladı.
2. Ordu Bölge Bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Günün anlam ve önemini ifade eden bir konuşma yapan Vali Şahin; “Bugün bizler için çok özel bir gün. Cumhuriyetimizin 99. kuruluş yıl dönümünü kutlamanın haklı gururu ve sevinci içerisindeyiz. Cumhuriyetimiz artık asırlık bir çınar oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yaş gününü kutlamaya sadece bir yıl kaldı.
Son iki yüzyılda batılı egemen güçler adeta bin yıllık bir intikamın hesabını alırcasına, Devletimizi dört koldan saldırılarla yıpratmışlardı. Cepheden cepheye koşan Türk Milleti hem insan kaynağı hem de iktisaden bitme noktasına gelmişti. Nihayet 1. Cihan Harbinin sonunda bize iki seçenek bırakıldı.
Ya bizi biz yapan bağımsızlığımızı, manda ve himayeye terk edecektik ya da vahşi bir kıyım ile yok edilecektik. İşte Türk Milleti, egemen güçlerin, o günlerin tabiriyle “Millet-iMuazzama’nın”hiç tahmin etmediği bir tercihte bulundu. Ya istiklal ya ölüm! İşte bu azim ve kararlılık bize bugün yaşadığımız tam bağımsız Türkiye'yi miras bıraktı.
Fakat fatura ağırdı. Büyük Atatürk Cumhuriyetin kurulduğu günün ertesinde, 30 Ekim 1923 sabahı Cumhuriyetin ilk Başbakan İsmet İnönü'ye kendi el yazısı ile yazdığı mektupta o günkü durumu şöyle özetliyordu:“Bize geri, borçlu ve hastalıklı bir vatan miras kaldı. Yoksul bir köylü devletiyiz. Telefon, motor, makine yok. Sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Kiremiti bile ithal ediyoruz. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmamız gerekiyor.” Diyor ama mektubun sonunda o büyük vizyonunu bir kere daha ortaya koyuyordu:“Ama yılmamak, ucuz ve geçici çarelerle yetinmemek, halkı kurtarmak için sorunları çözmek, kalkınmak, ilerlemek, milli egemenliğe dayalı uygar ve özgür bir toplum oluşturmak, yüzyılın düzeyine yetişmek, kısacası çağdaşlaşmak ve büyük ideali tam olarak başarmak zorundayız.
Bu ana kadar bu ideali koruyarak geldik. Bundan sonra daha hızlı yürümek zorundayız. Bunun için gerekli yöntemi, yolu birlikte arayıp bulacağız. Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız. Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği kutsal bir görev bu. Bu büyük görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim. Allah yardımcımız olsun”.
Değerli kardeşlerim, Cumhuriyeti kuran neslin millet ve memleket sevgisi, milleti için serden geçti fedakârlığını tarif etmek mümkün değil. O neslin bir evladı olmaktan gurur duyuyorum. Türk milletinin her bir ferdi de gurur duymalıdır.
Aradan geçen 99 yılda, atlattığımız onca badireye rağmen, başladığımız noktaya bakarak bugün geldiğimiz seviye ile Atamıza gönül rahatlığı ile seslenebiliriz:“Atam emanetin, emin ellerde.
Açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyen evlatların bugün Türkiye'yi 800 milyar doları açan milli geliri, 225 milyar doları aşan ihracatı ile dünyanın ilk 20 ekonomisi içine çıkardı.
Bugün yerli insansız hava araçlarımız, yerli milli helikopterlerimiz, semada süzülüyor. Tam da bize işaret ettiğin gibi Türkiye mazlumların son sığınağı olmaya devam ediyor, dünyaya hakkı, hakikati Türk milleti haykırıyor.
Sevgili gençler, tamamen tükenmiş bir ulustan bugün hep birlikte ulaştığımız bu seviye elbette gurur vericidir. Ancak asla yeterli değildir. Hedefimiz belli, Türkiye'yi dünyanın en gelişmiş ilk 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz. Demokrasimizi, hukukun üstünlüğü ve sosyal devlet anlayışımızı daha da geliştireceğiz. Çalışacağız, çok çalışacağız. Ulu Önder Atatürk'ün 10. yıl nutkunun sonunda ifade ettiği milletine olan sarsılmaz güvenini boşa çıkarmayacağız.
Büyük Önder şöyle diyordu:“Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır.”
Kıymetli Malatyalılar, sevgili gençler, bu duygu ve düşünceler ile Aziz Milletimin Cumhuriyet Bayramını kutluyor, Cumhuriyetin 100. yaş gününde buluşmak üzere hepinize saygılar sunuyorum.”dedi
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı okundu.
Niyazi Mısri Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinden Süleyman Başım ve Elif Meryem Yalçın tarafından “Vatan Destanı” isimli şiir, Dürüye Özpolat tarafından “Cumhuriyet” isimli şiir ve Bey dağı Anadolu Lisesi öğrencisi Kuzey Karakavak tarafından “29 Ekim” isimli şiirin okunmasının ardından, Şef Gonca gül Doğan Başkak yönetimindeki Abdulkadir Eriş Güzel Sanatlar Lisesi öğrenci korosu tarafından Cumhuriyet konulu eserler seslendirildi.
Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen, Cumhuriyet konulu şiir-resim ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri; Milliyetçi Hareket Partisi Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümg. Tuncay Altuğ ve Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve Vali Hulusi Şahin tarafından verildi.
Milli Eğitim Müdürlüğünde görevli öğretmenlerden oluşan halk oyunları ekibi tarafından folklor gösterisi düzenlendi.
Son olarak askeri tören birlikleri, askeri araçlar, Jandarma ve Emniyet Müdürlüğüne bağlı araçlar ile kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı araçlar, Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı, Gazi Dernekleri ve öğrenciler tören geçişi yaparken, Kara Havacılık Alay Komutanlığına bağlı helikopterler de uçuş gerçekleştirdi.
Vatandaşlarımız geçit törenine yoğun ilgi göstererek Türk Bayrakları ile sevgi gösterisinde bulundu.
u.