Sansür yasası olarak bilinen "dezenformasyon Yasası”nı Denizli’de gazetecilik yapan Haberci kuş İmtiyaz Sahibi Mehmet Özden ve Ayna Haber İmtiyaz Sahibi Ayhan Çimendağ ile konuştuk.
Gazetelerin ve meslek örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen "dezenformasyon yasası" Meclisten geçti. Kamu oyunda sansür yasası olarak bilinen dezenformasyon yasasını, 10 yılı aşkın süredir Denizli’de gazetecilik yapan Haberci kuş İmtiyaz Sahibi Mehmet Özden ve Ayna Haber İmtiyaz Sahibi Ayhan Çimendağ ile konuştuk.
"HANGİSİNDEN CEZA ALACAĞIM?"
Ayna Haber İmtiyaz Sahibi Ayhan Çimendağ "Sadece 29. madde sıkıntılı geri kalanı düzgün" diyenler olduğunu ama yasanın gazeteciler, sosyal medya kullanan vatandaşlar, youtub erlar vs. için gerçekten büyük sorunlar barındırdığını belirterek Üsküdar’daki patlama örneğini verdi: “Örneğin İstanbul Üsküdar’da bir apartmanda patlama oldu, doğal gaz vardı yoktu... Valilik doğal gaz dedi, belediye yok dedi. Bakanlığın yaptığı açıklamalarla çelişen şeyler vardı. Ben bir gazeteci olarak hangisini yayımlarsam ceza alacağım ya da almayacağım?”
"VAZGEÇME ŞANSIMIZ YOK"
Okurun cezalandırılmasına da tepki gösteren Çimendağ, “Bir milletvekilinin sözlerini noktasına virgülüne dokunmadan haber yapacağım onu yargılayamayacak beni yargılayacak. Yetmeyecek Ayna Haber’e güvenen okurum bunu beğendiği ve paylaştığı için ceza alacak. Burada akla uymayan durum söz konusu” ifadelerini kullandı.
Çimendağ “İktidar korku iklimi yayarak seçime girmek istiyor. Bizim vazgeçme gibi bir şansımız yok. Okur mücadelesiyle birleşerek ilerleyebiliriz. Bedel ödenecekse ödeyeceğiz, mücadele edeceğiz. Önümüzdeki süreçte sarı öküzü vermememiz gerekiyor. Okurlar gazetecilere maddi manevi destek olmaya devam etmeli” dedi.
SEÇİM ÖNCESİ KORKU YAYMAK…
Gazeteci Mehmet Özden ise yasanın seçim öncesi gelmesinin halk arasında korku yayacağını ve oto sansürü daha ileri bir noktaya taşıyacağını belirterek şunları söyledi: “Siyasilerden medet ummaktansa meslektaşlarımızla örgütlenerek bu işin arkasını araştırmamız gerekiyor. Vatandaşa soru sorma hakkımıza oto sansür getirildi. Bu yasa insanlara korku aşılamak için getirildi. İnsanlar boyun eğmesin, susmasınlar herkese vereceğimiz mesaj budur. Konuşmaktan, tartışmaktan, bilgiden kaçmasınlar.”
"BASIN KARTLARI ZATEN SORUNLUYDU"
Basın kartları ile ilgili kısma dair konuşan Çimendağ, “Basın kartları zaten sorunluydu. Dünyanın hiçbir ülkesi yoktur ki devlet bir kişinin gazeteci olup olmadığına karar versin. O basın kartının şahsen bana verilip verilmemesi benim için çok önem taşımıyor.
Henüz basınla alakası olmamış herhangi bir derneğin, cemaatin üyesine ‘Görünen lüzum üzerine’ tek şartı basılı ürünleri olması, diyerek bunlara basın kartı verilebilecek. Fakat biliyoruz ki, Evrensel, Bir gün gibi gazetelerdeki gazetecilerin sadece muhalif tutumları nedeniyle basın kartları iptal edildi” diyerek, basının bağımsız özerk yapıda olması gerektiğini vurguladı.