tv100.com yazarı Barış Yarkadaş, “Ankara–İzmir Hızlı Tren Yolu" ihalesindeki usulsüzlükleri ortaya çıkarmasının ardından Ankara’nın göbeğindeki 28 katrilyonluk bürokrasi direnişini yazdı.
Geride bıraktığımız pazartesi ve perşembe günü tv100’de anlattığım “Ankara–İzmir Hızlı Tren Yolu İhalesi’’n deki usulsüzlükler ve hukuksuzluklar sosyal medyanın en çok konuşulan konularından biri oldu.
Meseleyi biliyorsunuz:
İngiltere merkezli ERG İnşaat, Ulaştırma Bakanlığı’ndan Ankara–İzmir Hızlı Tren Yolu İhalesi’ni 2020 yılının Ekim ayında “adrese teslim’’ bir şekilde alıyor.
2 milyar 163 milyon EURO bedelle ERG’ ye teslim edilen bu ihale, KBM adlı başka bir şirket tarafından önce yerel mahkemeye ardından ise Danıştay’a şikâyet ediliyor.
KBM adlı firma, ERG İnşaat’a verilen ihalenin usulsüzlük ve hukuksuzluklarla dolu olduğunu belgeleriyle ortaya koyuyor. Ancak ne ilginçtir ki; mahkemeler KBM’ nin belgelerine rağmen “İhalenin iptaline gerek yoktur’’ diyor. Böylece inşaat süreci başlıyor.
Mahkeme süreçlerini daha önce ayrıntılı olarak anlattığım için bunları yeniden hatırlatmayacağım.
Konuyu zaten perşembe gecesi tv100’de yayımlanan Sağlı–Sollu programında ayrıntılı olarak konuştuk. Bu yüzden, usulsüzlük ve hukuksuzluklara ilişkin detayları da yeniden yazmayacağım.
Yazının sonunda yer alan linki tıklayarak 2 milyar 163 milyon EURO’ luk skandalın detaylarını öğrenebilirsiniz.
Ben bugünkü yazıda, 2 milyar 163 milyon EURO’ luk ihaleyi almasına rağmen, hâlâ Ulaştırma Bakanlığı’nın kapısını çalıp EKSTRA 1,5 milyar Euro eski parayla 28 KATRİLYON daha isteyen ERG İnşaat’ın bu gözü doymaz tavrına direnen bürokratlardan bahsetmek istiyorum.
Türkiye’yi sarsan skandalda yeni gelişme: 28 katrilyonluk direniş… -
SÖZLEŞMEYE RAĞMEN…
ERG İnşaat bildiğiniz üzere “kurdaki dalgalanma’’yı bahane ederek Ulaştırma Bakanlığı’nın kendilerine 1,5 milyar Euro daha ödemesini talep ediyor.
Üstelik böyle bir madde, sözleşmede olmamasına rağmen…
Konuyu tv100’de anlatmamın ardından, Ankara’nın en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen bu akıl dışı talep hem siyaset hem de bürokrasi dünyasını karıştırdı.
Zira böyle bir para kim tarafından ve hangi gerekçeyle ödenecekti?
Bu para ödenirse iktidar bürokrasiye hangi tepkiyi gösterecekti ya da gösterecek miydi?
“CUMHURBAŞKANININ BİLGİSİ YOK”
Önceki gün konuştuğum AKP’li üst düzey bir siyasetçi, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konudan ve talepten bilgisi yok. Biz de olan biteni sizin yayında öğrendik. Böyle bir talebin karşılanması mümkün değil” ifadesini kullandı.
Bürokrasi cephesi ise hepten karışık…
Zira bu paranın ödenebilmesi için Ulaştırma Bakanlığı’nda görev yapan 12 bürokratın imzası gerekiyor!
İddiaya göre, her biri ‘’altın değerinde” olan bu imza sahiplerinin beşinin ERG’nin talebine olumlu baktığı ve ödeme için gereken imzayı attığı belirtiliyor.
YEDİ BÜROKRAT NE YAPACAK?
Bakanlık çevrelerinden edindiğim bilgiye göre, yedi bürokrat ise ERG’ nin talep ettiği EKSTRA 1,5 MİLYAR EURO’ nun ödenmesine çeşitli sebeplerden dolayı kesinlikle sıcak bakmıyor ve imzaları atmıyor.
Dolayısıyla; tam da seçim öncesi gündeme gelen bu EKSTRA imza konusu, bürokratları kara kara düşündürüyor.
Olası bir iktidar değişikliğinde hesap vermek zorunda kalacağını düşünen bazı bürokratlar ‘’altın değerindeki imzaları’’ atmaktan imtina ediyor.
Bazı bürokratlar ise “Bu para hiçbir şekilde ödenmemeli” diyerek imza atmayacağını belirtiyor.
Dolayısıyla Ankara’nın göbeğinde 28 katrilyonluk bir direniş sergileniyor!
Bu direnişin başarıya ulaşması ve halkın parasının korunması için herkesin o bürokratları cesaretlendirmesi gerekiyor.