Erdoğan’ın bakanlık bünyesinde “Alevi Bektaşi Kültür ve Cem evi Başkanlığı” kurulacağını duyurmasını yorumlayan Alevi örgütleri “İktidar kendi Alevi’sini yaratmak amacında” diyor.

Alevi örgütlerinin basın açıklaması

            Alevi örgütleri, okullarda zorunlu din dersi verilmesine karşı 27 Şubat’ta Kadıköy’de basın açıklaması yapmıştı.

            AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Şah kulu Sultan Dergâhı ve Cem evi’ n de düzenlenen cem evleri temel atma ve toplu açılış töreninde Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde “Alevi Bektaşi Kültür ve Cem evi Başkanlığı” kurulacağı duyurusunda bulundu.

              Erdoğan’ın açıklamasına göre Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanacak olan cem evlerinde, talep etmeleri durumunda inanç önderlerine kadro verilecek, cem evlerinin bazı giderleri karşılanacak.

 

‘ALEVİLİĞİ TANIMADIĞI ANLAMINA GELİYOR’

 

              İktidarın cem evlerini bakanlığa bağlaması düzenlemesine ilişkin değerlendirmede bulunan Alevi Bektaşi Federasyonları Başkanı (ABF) Mustafa Aslan, Cumhurbaşkanının Alevi kurumlarının demokratik talepleri ortadayken, anayasal bir adım atmadığı sürece söylediklerinin samimi gelmeyeceğini ifade etti.

           Alevilerin taleplerinin bir siyasi malzeme olarak kullanılmasını istemediklerini belirten Aslan, “Bu mevcut demokratik yapılarımızı yok saymak, kurumlarımızın mücadelesini sekteye uğratmak, alternatif bir AKP Aleviliği kurumunu oluşturmak demektir.

              Bu ülkenin mevcut tüm antidemokratik yapısına rağmen mevcut yönetim anlayışımız ortadayken, bakanlığın belirlediği bir yönetim şekliyle Alevilerin inanç ve ibadethanelerine müdahale etmek olur. Bir kayyum atama anlamına gelir. Biz bunu kabul etmiyoruz” dedi.

 

DİYANET LAĞVEDİLMELİ, İNANÇLAR ÖZGÜRLEŞMELİ

 

            Alevilerin taleplerini sıralayan Aslan, “Cem evleri Alevilerin ibadethanesidir. İbadethane statüsüne kavuşturulmasını istiyoruz. Zorunlu din dersleri kaldırılsın diyoruz. Devlet eliyle, okullarda bir din başka bir topluluğa empoze edilemez. Diyanet İşleri Başkanlığı lağvedilmeli. İnançlar özgürleşmeli. Ve en önemlisi eşit yurttaşlık talebimiz var.

             Bu talepleri anlamak istemeyen, anlamamak için her türlü stratejiyi geliştiren bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu demokratik mücadeleyi daha da yükselterek devam etmesi vurgusunu bu açıklamalarla bir kez daha anladık” dedi.

 

‘BİZİ KÜLTÜREL TOPLULUK OLARAK GÖRÜYORLAR’

 

             Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Cuma Erçe de bu açıklamanın hiçbir cümlesinin açılım veya müjde olmadığını söyledi.

              Tam tersine Alevilerin kırmızıçizgilerinin yok sayıldığını belirten Erçe, “Türkiye’de Diyanetin lağvedilmesini savunurken, Kültür ve Turizm Bakanlığında böyle bir birimin oluşturulmasını adeta Alevi kurumlarına kayyum atanmasının yolu olarak görüyoruz.

             Ayrıca Kültür Bakanlığı bünyesinde böyle bir kurumun açılıyor olması Aleviliği inanç olarak görmek yerine kültürel bir topluluk olarak gördüklerini gösteriyor” dedi.

 

‘BUGÜNE KADAR HİÇ MAAŞ TALEP ETMEDİK’

 

             Erçe, Alevi önderlerinin bugüne kadar asla maaş talep etmediklerini de söylerken iktidarın bu yolla Alevi kurumlarının kendi içinde bölmeyi amaçladığını ifade etti. Erçe, “Bir inanca bu kadar tepeden bir müdahale doğru değildir.

              Kimlik mücadelemizi, eşit yurttaşlık talebimizi elektrik-su parasına, çimento ve kiremide indirgemek de böyle bir bölme girişimdir. Alevilerin 5-6 madde üzerinde uzlaştığımız taleplerinin hiçbirine yer verilmemiştir. Zorunlu din derslerinin kaldırılması… Madımak’ın utanç müzesi yapılması…

            Cem evlerine ibadethane statüsü verilmesi… Diyanetin feshedilmesi… Bunların hiçbiri yok. İktidar seçimlere giderken kendi Alevi’sini yaratmak istiyor” diye konuştu.