Dersim li kadınlar 25 Kasım'a hazırlanıyor: “Bizi mahkûm etmeye çalıştıkları bu baskı, şiddet ve yoksulluk düzeninden kurtulmak için mücadele edeceğiz.”
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne doğru Dersim li kadınlar taleplerini, 25 Kasım’a nasıl hazırlandıklarını ve çağrılarını Evrensele anlattılar. Kadınlar “Bizi mahkûm etmeye çalıştıkları bu baskı, şiddet ve yoksulluk düzeninden kurtulmak için mücadele edeceğiz” dedi.
Dersim Yeni gün Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Çağla Yolaşan, “Bazen kapılarını çalıyoruz, bazen kadınların evinde komşu toplantıları yapıyoruz. Bir taraftan okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek kampanyası da yürüttüğümüz için fazlaca kadınla yüz yüze geldiğimiz bir sürecin içerisindeyiz.
25 Kasım bu sorunlara karşı, bilhassa şiddetle mücadeleyi yükselttiğimiz bir takvim olduğu için ayrıca önemli. Kadınlara hukuki destek sunmak, fiili olarak şiddetle mücadeleye ilişkin yol ve yöntemler yaratmak, kadınların şiddetle mücadelede hukuki korunma yolları hakkında bilgilenmesini sağlamak, esas olarak da mücadeleye katılmalarına vesile olmak yaptığımız işlerin özeti olarak sayılabilir” dedi.
‘EKONOMİK KRİZİN DAHA DERİNLEŞTİĞİ BİR YIL’
Bu 25 Kasım’ı kadınların, ekonomik krizin derinleştiği, yoksulluğun kadınların sırtında büyük bir kambura dönüştüğü, yoksulluk derinleştikçe şiddetin körüklendiği koşullarda karşıladıklarını söyleyen Yolaşan, “Yoksulluk emekçi kadınların hayatında her zaman var olan bir gerçek olsa da bu yıl bunun çok daha yakıcı hissedildiği bir yıl oldu.
Diğer taraftan İran’da rejime karşı kadınların fitilini ateşlediği büyük bir karşı koyuş ve mücadele var. İran’da kadınların sokakta mollaların sarıklarını tokatlaması, tüm dünya kadınlarını heyecanlandıran bir şeye dönüştü.
Çünkü aynı zamanda dünyada sağcı otoriter rejimlerin yükseldiği, kadınların yaşamlarına çokça müdahalelerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Bu bakımdan bu 25 Kasım’a Mahsa Âmini’nin öldürülmesinden sonra dünya kadınlarını adeta ayaklandıran bir mücadele atmosferinde giriyoruz. Tüm bunlar bu 25 Kasım’ı özel kılan şeylerden bazıları” tespitlerinde bulundu.
‘BİZE DAYATILAN YOKSULLUĞU REDDEDİYORUZ’
Dersim li kadınlara çağrı yapan Yolaşan, “Biz geçtiğimiz yıl kentte 135 haneden kadınlarla yüz yüze ve derinlemesine görüşmeler yaparak bir anket çalışmasının sonuçlarını açıkladık. Yoksulluğun günlük hayata nasıl yansıdığını net ifadelerle ortaya koydu kadınlar.
Makarnaya, ekmeğe talim yaşam sürülen, çocukların okula yarı aç gittiği, sırf evde tencere kaynasın, yani sırf bir günü geceyi daha sağ salim geçirsin diye yaşamda geri kalan her şeyden feragat etmiş bir toplum gerçeğimiz var.
Bizim Dersim li kadınlara çağrımız, bizi mahkûm etmeye çalıştıkları bu baskı, şiddet ve yoksulluk düzeninden kurtulmak için mücadeleye katılmaları, derneğimize gelmeleri, neleri nasıl yapabileceğimiz konusunda beraber tartışmak ve çalışmak olur” dedi.
‘ÇALIŞMALARIMIZ ENGELLENİYOR’
Eğitim Sen Dersim Şube Yöneticisi Raife Yılmaz da Dersim Kadın Platformu olarak 16 Kasım Çarşamba günü Ovacık ilçesinde bildiri dağıtımlarının engellendiğini hatırlatarak, “OHAL rejimiyle birlikte mülki amirlere verilen, Anayasa’da bulunan haklarımızı rafa kaldıran bazı yetkilerle bildiri dağıtmamız ve kamuya açık alanda basın açıklaması yapmamız engellendi.
Bu durum 5 gün boyunca sürdü” dedi. Bu 25 Kasım’da ‘Mirabal Kardeşlerden Mahsa Aminiye mücadelemiz sürüyor’ sloganıyla yola çıktıklarını aktaran Yılmaz, “Kadını tahakküm altına almaya çalışan gerici ve neo liberal politikalara karşı örgütlü mücadeleyle başarılı olunabileceğini bir kez daha görüyoruz” dedi.
Yılmaz her geçen gün kadınların, haklarına, emeğine, bedenine dönük artan saldırılara dur demek için 25 Kasım’da kadınlar olarak sokakta olacaklarını söyledi. Yılmaz Dersim ’de yaşayan tüm kadınları 26 Kasım cumartesi günü saat 12.30’da Sanat Sokağı’na beklediklerini söyledi.
ÇALIŞMALARA YOĞUN İLGİ
HDP Dersim İl Eş Başkanı Nazlı Çelik de “Kadınlar özellikle son süreçte mücadelenin mihenk taşı olduğunu gösterdi ve göstermeye devam ediyor. Platform olarak startımızı Ovacık ilçemizden verdik.
Amacımız son zamanlarda Ovacık ilçemizde gelişen taciz ve tecavüzler, koruculuk sisteminin özellikle kadın üzerinden geliştiriliyor oluşuna karşı tepki geliştirmekti. Bu sorunlara karşı mücadeleyi büyütmek için dayanışmamızın önemi çok büyük” dedi.
‘KADINLAR ÇARESİZ BIRAKILMAK İSTENİYOR’
Munzur Üniversitesi kadın öğrencilerinin de sancılı bir süreçten geçtiğini söyleyen Munzur Üniversitesi Ekmek ve Gül Grubundan Eylül Yantemur da “Sadece fiziksel şiddetle kalmamakla birlikte psikolojik ve sözlü şiddetin her türlüsüne maruz kalıyoruz.
Bu bağlamda bütüncül bir çabanın gerekliliğini görüyor ve taleplerimizi dile getiriyoruz” dedi. Oluşturdukları toplulukla birlikte kadın arkadaşlarıyla bir araya gelerek yaşanan sorunları tartışıp, sonrasında birlikte çözüm yollarını ürettikleri toplantılar gerçekleştirdiklerini söyleyen Yantemur, “Bu 25 Kasım’da da bütün kadın arkadaşlarımıza sesleniyoruz; Yalnız değiliz, hep beraber mücadelemizi yükseltelim” dedi.
‘YASAKLARLA TALEPLERİMİZ SUSTURULMAK İSTENİYOR’
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken Van, Diyarbakır ve Bitlis gibi Kürt illerinde 9-15 günlük eylem ve etkinlik yasağı getirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Taksim’deki bombalı saldırı gerekçe gösterilerek başta Kobanê olmak üzere birçok kente düzenlenen hava saldırılarının protesto edilmesini önleme amacıyla getirildiği belirtilen eylem ve etkinlik yasağı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında birçok dernek ve platform tarafından planlanan etkinlikleri de kapsadı.
Dicle Ekmek ve Gül grubundan Songül Argünağa “Bu yasak kararının kendisi ve gerekçesi başlı başına hukuka aykırıdır” dedi. Argünağa “25 Kasım’a, 12 Kasım’da Diyarbakır’da 21 yaşındaki Meryem Sevim’in kaffede ulu orta öldürülürken, failin kimliği ve görüntüsü belli olmasına rağmen failinin yakalanmamış olmasının öfkesi ile giriyoruz” dedi.
Argünağa, “Birbirimizden aldığımız bu güç, ördüğümüz bu mücadele ağı bize seçeneksiz olmadığımızı gösterecek. 25 Kasım için bir kez daha sesleniyoruz; Eşit, şiddetsiz ve özgür bir yaşam için kadınları mücadeleye çağırıyoruz” dedi.
‘HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Eylem ve etkinlik yasaklarının toplumun temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiğini belirten Van Kadın Platformu Üyesi Zeynep Tağtekin de “Getirilen bu tür yasaklarla birlikte halkın en temel demokratik hak talepleri susturulmaya çalışılıyor.
Bu şekilde savaşa karşı barışı, şiddete karşı adaleti savunmak engelleniyor” dedi. Tağtekin, “Yargı eliyle şiddet faillerinin cezasızlıkla, iyi hal indirimleriyle adeta ödüllendirildiği bu günlerde dayanışma ve birlikte mücadelenin adil yargıya etkisi hiç kuşkusuz gözler önündedir.
Yargıyı ellerinde bulunduran tek adam iktidarı; eylem ve etkinlik yasakları ile halkın birlikteliğine, mücadelesine saldırıyor. Yoksulluğa, eşitsizliğe ve şiddete karşı, hayatını ve haklarını savunan tüm kadınları birlikte dayanışmaya çağırıyoruz!” ifadelerini kullandı. Elâzığ’da kadın platformu tarafından yapılması planlanan basın açıklaması da valiliğin 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı nedeniyle iptal oldu.
Elazığ Kadın Platformundan Fulya Yeğin de “Dünyadaki bütün kız kardeşlerimizle birlikte şiddete ve her türlü ayrıma karşı birlikte mücadele edecek, eşitsizliği özgürlüğü ve şiddetsiz bir hayatı ancak birlikte mücadelemizle kazanabileceğimizi gösterecek; haklarımızdan ve hayatlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Eylem ve etkinliklerimiz yasaklanamaz. Kadınlar olarak susmayacağız” dedi.
BASKICI YÖNTEMLERE KARŞI AYAKTAYIZ
Malatya Demokratik Kadın Platformu Üyesi Seda Uçar ise “Ekonomik krizin derinleştiği, işsizliğin arttığı koşullarda kadınlar olarak daha da yoksullaştık, yoksunlaştık. Son bir yılda erkek şiddeti de hız kesmeden devam etti.
Son 10 ay içerisinde 337 kadın katledildi, 190 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Şiddete, cinsiyetçiliğe karşı dur demek, savaşa karşı özgürlük ve barış demek için 26 Kasım saat 14.00’te Soykan Parkı’nda bir araya geliyoruz” dedi.
Antep Demokratik Kadın Platformu Üyesi Berfin Türkmen de “Türkiye’den Arjantin’e, Şili’ye, Polonya’dan, Afganistan’a, Rojava’ya, İran’a... Dünyanın her yerinde kadınlar olarak yaşamımızı kısıtlayan, haklarımıza saldıran baskıcı ve gerici tüm yönetimlere karşı ayaktayız. Saç telimize kadar direniyoruz” dedi.