ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

4 Aralık Dünya Madenciler Günü: Madenciler ölüyor, ceza alan olmuyor

            İSİG Meclisinin 15 Ekim’de yayınladığı verilere göre gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle AKP’li yıllarda en az 1989 maden işçisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 

04 Aralık 2022 13:14
4 Aralık Dünya Madenciler Günü:  Madenciler ölüyor, ceza alan olmuyor

 

 

            İSİG Meclisinin 15 Ekim’de yayınladığı verilere göre gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle AKP’li yıllarda en az 1989 maden işçisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

            Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Türkiye’deki maden işçileri, Dünya Madenciler Günü’nü iş kazaları ve iş cinayetleri riskiyle karşılıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin 15 Ekim’de yayınladığı verilere göre gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle AKP’li yıllarda en az 1989 maden işçisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

              Bu ölümlerin büyük bir kısmı özel ocaklarda meydana gelirken, madenci ölümleriyle ilgili açılan davalar ise maden patronlarına ödül gibi cezalar verildiğini, kamu sorumlularının ise yargılanmadığını ortaya koyuyor.

 

            • 2011 yılında Maraş’ın Afşin ilçesindeki termik santralin Çöllolar sahasında meydana gelen toprak kayması sonrası 11 işçinin ölümüyle ilgili yargılanan Park Teknik AŞ ile EÜAŞ yöneticisi 23 kişiden 4’ü, 4’er yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, daha sonra hapis cezasını 91 bin 200’er lira paraya çevirdi ve bunun da 24 ay taksitle ödenmesine karar verildi. 9 işçinin cenazelerine ise ulaşılamadı.

           • 2014 yılında meydana gelen 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Katliamı’nda “Bilinçli taksirle öldürme ve yaralamaya neden olma” suçlamasıyla yargılanan Patron Can Gürkan’a 20 yıl hapis cezası verildi. Kararı Çöllolar’ı para cezasıyla kapatan hakim verdi. Şu an davada tutuklu kimse bulunmuyor.

           • 2014 yılında Karaman’ın Ermenek ilçesindeki maden ocağında meydana gelen ve 18 işçinin hayatını kaybettiği maden katliamı, Türkiye’nin toplu iş cinayetlerinden biri olarak hafızalarda iz bıraktı. Katliam sonrası açılan davada, sanıklara 3 yıl 1 ay ile 21 yıl arasında hapis cezası verildi.

            • 2017 yılında Şırnak’ta kent merkezine yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bulunan özel bir maden ocağında meydana gelen göçükte 8 işçi yaşamını yitirdi.

            • 14 Ekim 2022’de Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) bağlı Amasra Müessesesinde meydana gelen patlamada 42 işçi hayatını kaybetti.

 

EMEP: MADENCİNİN KADERİ İŞ CİNAYETLERİ DEĞİLDİR

 

              Emek Partisi (EMEP) Genel Merkezi 4 Aralık Dünya Madenciler Günü yaptığı yazılı açıklamada, madenci ölümlerinin kader şeklinde tanımlanmasına tepki gösterdi. EMEP, “Madencinin kaderi iş cinayetleri değildir” dedi.

              Madenciliğin gelişmiş teknolojik olanaklarla, gerekli işçi sağlığı önlemleri alındığında ölümlerin yüzde yüz önlenebildiği bir iş kolu olduğu belirtilen açıklamada, “Kimi ülkelerdeki madenlerde bu önlemler sayesinde neredeyse yarım yüz yıldır tek bir ölüm vakasına bile rastlanmadı.

              Türkiye’de bir milat olduğu ileri sürülen ve 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma maden ‘katliam’ından sonra bile, madenlerde ölümler durmadı. O tarihten bu yana 600’den fazla madenci öldü. Daha geçtiğimiz günlerde Bartın Amasra’daki kömür madeninde 42 işçi göz göre göre yaşamını yitirdi” dendi.

 

"CAN, KÂRA KURBAN EDİLİYOR"

 

             Madencilik gibi tehlikeli bir iş kolunda, işçilerin canının patronların kâr hesaplarına kurban edildiği belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Soma’da patron üretim maliyetlerini düşürmüş ve kârını katbekat arttırmıştı.

            Bedelini 301 madenci ve ailesi ödedi. Amasra’da uyarılara rağmen havalandırma sistemi düzeltilmemiş, maliyetler düşük tutulmuştu. Bedelini 42 işçi ve ailesi ödedi. Alınmayan her önlem işçinin canı ve kanı olduğu kadar patronun kârı ve servetidir. İşte bu nedenle mücadele şarttır. Önlemler alınmıyor, alınmadığı gibi önlemleri sağlayacak mekanizmalar da adım adım ortadan kaldırıldı. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’yla işçi sağlığının sorumluluğu şirketlere devredildi. Parasını patrondan alan şirketin gerekli önlemleri takip etmesi, patronu güvenliğe zorlaması beklendi. Tabi ki olmadı.”

 

"İŞÇİNİN HAK ARAMASI YASAKLANDI"

 

            Hükümetin sorumluluğuna da işaret edilen açıklamada, “İşçilerin tehlike hissettiklerinde işi durdurması, kendini ve haklarını korumak için greve çıkması görünüşte “milli güvenliği”, gerçekte patronun güvenliğini tehdit ettiği için her fırsatta yasaklandı. Sendikalar yandaş hale getirildi. Hak arayan tehdit edildi, işten atıldı.

              Özetle, patronların daha fazla kâr arayışı, kimi önlemlerin bile sistematik olarak devre dışı bırakılması, Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerin çay-kahve sohbetlerine dönüşmesi ile madenler madenciler için tam bir cehenneme dönüştürüldü.

              20 yıldır iktidarda olan AKP hükümetleri ve tek adam rejimi, bu cehennemin kurumsallaşması için hem yasa hem de uygulama düzeyinde elinden geleni yaptı. Ölümleri ‘şehitlik’ ve ‘kader’ diyerek kutsallaştırdı, normalleştirdi. Önlemleri almayanlar sorumluluk ve yetki sahibi patronlardır, yöneticilerdir.

                Hesap vermelidirler ve elbet vereceklerdir. Madenlerde ölümlerin son bulduğu insanca çalışma koşulları ancak bu vahşi sömürü düzeninden kurtuluşla mümkündür.

             Tek adam rejiminin koruculuk yaptığı bu düzeni değiştirmenin yolu madencilerin canına ve haklarına sahip çıkacak bir örgütlü mücadele olduğu kadar, işçi sınıfının ülke çapında adım adım büyüyecek örgütlülüğü ve mücadelesidir” ifadeleri yer aldı.

 

"KÂR HIRSI ÖLDÜRÜYOR"

 

             CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakıroğlu yaptığı açıklamada “SGK verilerine göre 2021 yılında 1417 işçinin iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle öldüğü 511 bin iş kazasının 11 bini kömür ocaklarında.

            Yine SGK’ den aldığım bilgilere göre, 2021 yılında Manisa’da meydana gelen 17 bin 766 iş kazasının 2 bin 359’u kömür ve linyit çıkarılan iş yerlerinde meydana gelmiş. Özel madenlerde işçi ölümleri oranının, kamu madenlerinden 16 kat daha fazla olması denetim eksikliği, kâr hırsı ve üretim zorlamasının bir sonucu olduğunu göstermektedir.

              İş cinayetlerinde ölen işçilerin çok büyük kısmının sendikasız olması, işçi örgütlenmelerinin olmadığı yerlerde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin yeterince alınmadığını gösteriyor” dedi.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.