10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında bir kampanya başlatan Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye’de medyaya ve basın özgürlüğüne karşı devam eden saldırılara dikkat çekti.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve IPI Türkiye Ulusal Komitesi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde Türkiye’de medyaya ve basın özgürlüğüne karşı devam eden saldırılara dikkat çeken bir kampanya başlattı.
Bu yıl IPI, Türkiye’de faaliyet gösteren mizah dergilerinden LeMan ve Bayan Yanı ile iş birliği içerisinde yalnızca gazeteciler için değil aynı zamanda Türkiye’de gerçeğe dayalı haber ve bilgiye erişmek isteyen tüm kamuoyu için daraltılan imkânlara dikkat çeken kapak sayfaları oluşturdu.
Kampanyanın sloganı “Basın ve ifade özgürlüğü olmadan, halka haber ulaşmaz. Basın özgürlüğü olmadan, demokrasi olmaz” olarak belirlendi.
2022’DE TÜRKİYE DAHA DA KÖTÜLEŞTİ
Son on yılda Türkiye, yüzlerce gazetecinin tutuklanması, toplu davalar/kovuşturmalar, eleştirel ve bağımsız medyaya yönelik yayın yasaklarıyla birlikte uygulanan idari para cezaları, haber sitelerinin engellenmesi, içerik kaldırma talepleri, internetin kısıtlanması ve gazetecilere yönelik cezasız kalan fiziksel saldırılarla birlikte basına yönelik kapsamlı bir baskı politikası uyguladı.
2022 yılı, Türkiye için bu tablonun daha da kötüleştiği bir yıl oldu. Ekim ayında TBMM’den geçen yeni dezenformasyon yasası, çevrim içi ve çevrim dışı bilgi akışını kontrol etmeyi amaçlamasıyla medyanın tamamen ele geçirildiğine yönelik endişeleri artırdı.
Yasa, özellikle ülkede 2023 yılında yapılacak genel seçimler öncesinde özgür ifade ve bilgi edinme hakkını kısıtlama girişimi olarak değerlendirildi.
IPI bu kampanya ile Türkiye’ye, kamuoyunun bağımsız habere erişim hakkının daha fazla zarar görmemesi adına dezenformasyon yasasının geri çekilmesine yönelik çağrısını yineliyor. Yasa, ifade ve basın özgürlüğüne onarılması mümkün olmayan zararlar verme tehdidinde bulunuyor.
‘GAZETECİLERİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
IPI daha önce 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü kapsamında 2020 yılında “Özgür Basın” ve 2021’de “Sansür gerçekleri değiştirmez” sloganlarıyla, karşı karşıya olduğu tehditler karşısında Türkiye’deki bağımsız gazeteciliğin önemini ve direncini vurgulayan kampanyalar düzenlemişti.
IPI yaptığı açıklamasında “Her şeye rağmen Türkiye’de kamu yararı için kaliteli gazeteciliği sürdüren ve basın özgürlüğü için mücadele eden gazetecilerin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
EKİM’DE GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞMİŞTİ
Ekim ayında IPI’ nın da aralarında olduğu bir heyet, Türkiye’de yetkililerle görüşmüş ve dezenformasyon yasasını ele almıştı. Heyet, “yanlış bilgi” yayanlar için üç yıla kadar hapis cezası öngörmesiyle birlikte oldukça muğlâk ifadelerle oluşturulan ve çeşitli medya düzenleyicilerine yeni yetkiler veren yasanın kamusal eleştiri ve kamusal tartışma alanına yönelik oluşturduğu tehditlere vurgu yapmıştı