İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP‘nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın seçim mesajlarına yanıt verdi: “Ne güzel söylemiş, ’85 milyon insana emanet etmek istiyoruz cumhurbaşkanlığı koltuğunu.’ İnşallah bu süreç onu da çoluğuna çocuğuna, ailesine kavuşturacak.”
Ekrem İmamoğlu, Selahattin Demirtaş'ın mesajına yanıt verdi. (CHP-Reuters)
Gazeteciler, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Demirtaş’ın, “Stratejik açıdan dünyanın en çok yetkiye sahip koltuğunu almak için seçime gidiyoruz. Hepimizin amacı bu makamı gerçek sahibine yani halka teslim etmek olmalıdır. İsimler üzerinden tartışma yürütmek belirttiğim amaçlardan sapmak anlamına gelir” mesajı soruldu.
İmamoğlu mesaja şöyle yanıt verdi:
*Ne güzel söylemiş, ’85 milyon insana emanet etmek istiyoruz cumhurbaşkanlığı koltuğunu.’ Kendilerine geçmiş olsun diliyorum. İnşallah bu süreç onu da çoluğuna çocuğuna, ailesine kavuşturacak. Hukuksuz yargılanıp içeride yatan kardeşim Tafun’u (Kahraman) da Can’ı (Atalay) da diğer arkadaşların da ailelerine, evlerine kavuşturacak. Bütün bu hukuksuz alanlar sona erecek.
*Bu seçim mücadelesi, kişisel mücadele alanı değildir. Ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin neferiyim ve bu seçimi milletimiz için kazanacağız. 85 milyon insan için. Bana o hukuksuz kararı veren hakimin, savcının çocukları ve eşleri için kazanacağız bu seçimi.
Demir taş’ın mesajı
Demir taş, son günlerdeki adaylık gündemi hakkında muhalefeti uyararak “Artık kısır tartışmalara son verip canla başla çalışmak gerekir” demiş; şu mesajları paylaşmıştı:
*Stratejik açıdan dünyanın en çok yetkiye sahip ‘koltuğunu’ almak için seçime gidiyoruz. Hepimizin amacı, bu makamı gerçek sahibine yani halka teslim etmek olmalıdır. İsimler üzerinden tartışma yürütmek, belirttiğim amaçtan sapmak anlamına gelir.
*Bu kritik dönemde, demokrasiye yürekten inanan her siyasi aktör, devletin yeniden inşasında görev ve sorumluluk almalıdır. Kimsenin kimseyi dışlama lüksü yoktur.
*Siyasi yasak veya kapatılma tehdidi altında olanlar dahil her siyasi aktörün, ülkenin demokrasiye geçmesi için seçim öncesinde veya sonrasında kendisine düşecek görevlere hazır olması gerekir.
*İçinde bulunduğumuz kritik döneme yetki veya koltuk paylaşımı olarak bakmak, tarihi fırsatı heba etmektir. Türkiye Cumhuriyeti hepimizindir, dolayısıyla hepimiz sorumluluk alarak halkın yararı için fedakarlık yapmakla görevliyiz.
*Koltuk hayallerinin değil, özgürlük ideallerinin peşinde koşmak halka karşı onur borcumuzdur.
*Geleceği sağlıklı şekilde inşa etmenin biricik yolu, tam demokrasiyi kurumsal hale getirmektir. Bu nedenle, demokrasiye inanmış tüm partiler ve siyasi liderler bu sürecin doğal parçasıdırlar. Artık kısır tartışmalara son verip canla başla çalışmak gerekir.
*Şimdi dışlama değil, ilkeler etrafında buluşma ve kucaklaşma zamanıdır. Bu yaklaşımla herkes kazanacak, 85 milyon kazanacak.