DİSK: Milyonların ücret seviyesi olan asgari ücret, hükümet ve işverenler tarafından tek taraflı olarak belirlendi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 yılında geçerli olacak asgari ücreti 8506 TL olarak açıklamasına tepki gösteren DİSK, “Milyonların ücret seviyesi olan asgari ücret, hükümet ve işverenler tarafından tek taraflı olarak belirlendi. Hükümet ve işverenlerin ortak kararıyla milyonlarca işçi ve ailesi yoksulluğa mahkûm edildi” dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkez oğlu imzasıyla yapılan açıklamada, “2023 yılı asgari ücreti hükümet ve işverenler tarafından net 8506 lira 80 kuruş olarak açıklandı.
Yüksek enflasyon koşullarında işçi sınıfının büyük bir geçim mücadelesi verdiği, gelir adaletsizliğinin tarihte görülmemiş ölçüde arttığı bir süreçte 2023 yılı asgari ücreti işverenler ve hükümet tarafından tek taraflı olarak belirlenmiştir.
Siyasi iktidar ve işverenler elbirliği ile işçi sınıfını yoksulluğa mahkûm edecek bir asgari ücret belirlemiştir. Türkiye'nin asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılması, insanca yaşanacak ücret ve vergide adalet için mücadeleye devam edeceğiz” dendi.
“ASGARİ ÜCRET BELİRLENİRKEN YOKSULLUK SINIRI DİKKATE ALINMAMIŞTIR”
“Asgari ücretin tespit sürecinde yaşananlar Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun fiilen lağvedildiğini göstermiştir” denilen açıklama, “Cumhurbaşkanı'nın ilgili mevzuata ve Anayasa'ya göre asgari ücreti saptama yetkisi yoktur. Asgari ücret, Tespit Komisyonu tarafından değil Cumhurbaşkanı ve işveren sendikası tarafından belirlenerek, son dönemde sıkça gördüğümüz hukuksuzluklara bir yenisi daha eklenmiştir.
Çalışma hayatında hiçbir konuda Üçlü Danışma Kurulu ve Ekonomik Sosyal Konsey gibi sosyal diyalog mekanizmaları işletilmediği gibi milyonları ilgilendiren asgari ücret de benzer şekilde işverenler ve iktidar tarafından belirlenmiştir.
Asgari ücret belirlenirken yoksulluk sınırı dikkate alınmamıştır. Açlık sınırının biraz üzerinde, yoksulluk sınırının çok uzağında belirlenen 2023 yılı asgari ücreti, Türkiye'de ücretiyle geçinen milyonları yoksulluğa mahkûm etmek anlamına gelmektedir.
Belirlenen asgari ücretle bir hanede iki kişi çalıştığında dahi yoksulluk sınırının oldukça altında gelir elde edilmektedir. Belirlenen rakam 2023'ün ilk aylarında açlık sınırının da altına gerileyecektir” ifadeleri kullanıldı.
“YÜKSEK ENFLASYON DÖNEMLERİNDE ASGARİ ÜCRET YILDA 4 DEFA BELİRLENMEDİR”
Hükümet ve işveren ortaklığı ile asgari ücretin enflasyona hapsedilmesinin, gelir eşitsizliğini büyüteceği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi.
“Asgari ücret belirlenirken bir kez daha uluslararası standartlara uyulmayarak işçinin ailesi hesaba katılmamıştır. Tek bir işçi üzerinden hesaplanan asgari ücret milyonlarca aileyi açlık ve yoksulluk ile karşı karşıya bırakacaktır.
TÜİK geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bir işçinin asgari geçim şartlarını sağlaması için gereken tutarı sakladı ve açıklamadı. 2023 yılı için belirlenen asgari ücretin yaşam maliyeti hesaplamasının altında kalacağı endişesi ile TÜİK' in bir kamu kuruluşu olarak yapması gereken temel görevleri savsaklaması ve sorumluluktan kaçması kabul edilemez.”
“Asgari ücret 2023 için yüzde 54,5 oranında artırılmıştır. Ancak diğer emek gelirlerine (emekli aylıkları, memur maaşları ve diğer işçi ücretlerine) 6 aylık enflasyon oranında zam yapılması gündemdedir. 6 aylık enflasyon yüzde 18-19 civarında gerçekleşecektir. Bu dengesizlik kabul edilemez. Tüm emek gelirleri asgari ücret oranında artmalıdır. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir.”
“Türkiye işçi sınıfı yoksulluğa mahkûm edilmek istenmektedir. İktidarın emeği ucuzlatmaya yönelik bilinçli politikalarıyla işçi, emekçi, emekli, dar gelirli milyonlar için geçinmek neredeyse bir mucizeye dönüşmüştür.
Emeği ucuzlatmak için sendikalaşmanın önüne engeller çıkarılmakta, grevler yasaklanmakta ve en nihayetinde işçi sınıfı yoksulluk sınırının çok altında bir asgari ücrete mahkûm edilmektedir. Yüksek enflasyon dönemlerinde asgari ücret yılda 4 defa belirlenmedir.
Türkiye'nin bir asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılması için sendikalaşma, grev ve toplu sözleşme hakkının önündeki engeller kaldırılmalıdır.”