Son zamanlarda büyük mutlulukla şahit olduğum, ülkem adına onur duyduğum bir gelişmeyi dün (23. 12,2022) bir Alevi dedeleri toplantısında yaşadım.
ÇAĞDEP Yönetim Kurulunun çağrısıyla düzenlenen toplantıya Çubuk, Çankırı gibi çevre köy ve ilçelerden 60 köyü temsilen dedeler katıldı.
1. Gündemde; davet edilme nedenim olan Şah kalender Veli Türbesine Diyanet'in el koyması, Türbeyi camiye çevirmesi, imam ataması sonrasında Kalender Veli evlatlarından Hamdi Yurdakadim dedenin "yürütmenin durdurulması" adına açtığı dava hakkında bilgi verdim.
Dedeler ve onların birliğini temsil eden Çağdaş Demokratik Ehl-beyt Eğitim ve Kültür Derneği (ÇAĞDEP) Yönetim Kurulunca; "davayı takip edeceğiz, müdahil olacağız, kararın iptali adına dilekçe vereceğiz, maddi manevi her türlü desteği vereceğiz" denildi.
2. Gündemde; "Kültür Bakanlığına bağlı olarak kurulan "Cemevleri ve Alevi - Bektaşi Kültür Daire Başkanlığını" adına, bu Daire Başkanlığını temsilen toplantıya katılan iki arkadaşın dinlenmesi oldu.
Temsilci arkadaşlar şu teklifi getirdi: "Yeni kurulan Alevi Daire Başkanlığı, 1600 dede ve her dede (cemevi) kadrosu için de 4 görevli olmak üzere toplam 8000 kişi alınacak. sizden de uygun göreceğiniz dedelerin isimlerini bize vermenizi istiyoruz" dediler.
Teklif oybirliğiyle reddedilerek özetle şöyle denildi:
"Bugüne kadar maaşla dedelik yapmadık; bundan böyle de yapmayacağız. Böyle bir talebimiz yoktur, olmayacak da. Maaşla dedelik yapılmaz, rızasız lokma yenilmez, maaş alan dede de dedelik yapamaz.
Devletin parası kamunun parasıdır. Vergi inanç adına değil, kamunun ihtiyacı adına tahsil edilir. İnanç kamusal değil, bireyseldir. Kişinin özelidir. Devletin inanç adına bütçe ayırması, dağıtması yanlıştır.
Dinin parayla alınıp satılmasına, ticarileşmesine, içinin boşalmasına, bir ticari sektör gibi bazı kişi ve çevrelerin zenginlik aracına dönüşmesine neden olmuştur. Bu uygulama yanlıştır, dine inanca maneviyata büyük zararlar vermiştir. Behemehâl bu yanlıştan dönülmelidir."
Başta gül yüzlü dedelerim olmak üzere değerli başkan Nihat Yalçın dere’ye yönetim kuruluna ve tüm katılımcılara teşekkür ederim.
Bu memleket size ne kadar minnettar olursa olsun azdır. Bu ülke ve millet varlığını, cumhuriyet değerlerinin yaşatılmasını, dilini, türküsünü, deyişini, halayını, folklorunu size borçludur. Sağ olun.
Size, bize mumsöndü hakaretini yakıştıran Fetöcü, sübyancı, tecavüzcüler utanısın...
İşte gerçek:
Biz inancımız adına tüyü bitmedik yetimin hakkını alıp çoluk çocuğumuza götürmeyeceğiz! Para değil, özgürlük, eşitlik, laiklik, adalet ve gasp ettiğiniz İbadethane hukukunu iade etmenizi istiyor, bekliyoruz.
Kaynak: Mürteza Demir
Haber: Ali İhsan Öztürk